Muvazaalı alt işverenlik ile sendikal hakların kesişim noktası: Güncel Anayasa Mahkemesi kararı üzerine bir inceleme

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Seçkin Yayıncılık

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi, hukuk ve adalet bilincinin toplumda yaygınlaşmasına hizmet edebilecek, ulusal ve uluslararası hukuk alanında yaşanan gelişmeleri yorumlayıp değerlendirebilecek, fikrî bağımsızlığa sahip, çokdilli, küresel rekabet ortamında başarı sağlayabilecek ve Türkiye'yi uluslararası alanda temsil edebilecek hukukçular yetiştirmeyi hedeflemektedir.

Dergi sayısı

Özet

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde, alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmakta ve bu suretle asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin kişi bakımından kapsamına girmektedir. Ancak 6356 sayılı Kanun’un 39. maddesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma belirli koşullara bağlanmış olup, bu hükmün katı biçimde yorumlanması, muvazaaya maruz kalan işçilerin sendikal hak kayıplarına uğramasına yol açmaktadır. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, bu işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi, sendika üyeliklerinin asıl işverene bildirilmesine veya dayanışma aidatı ödenmesine bağlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin 15.05.2025 tarihli bireysel başvuru kararında ise, bu değerlendirme biçimi sendika hakkının ihlali olarak nitelendirilmiştir. Bu çalışmada, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları ışığında muvazaalı alt işverenlik ilişkilerinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma sorunu normatif analiz yöntemiyle ele alınmakta ve işçilerin sendikal haklarının etkin korunmasına yönelik çözüm önerileri sunulmaktadır.

If it is determined that the main employer-subcontractor relationship is collusive, the subcontractor workers are considered to be the main employer’s workers from the outset and thus fall within the scope of the collective labour agreement to which the main employer is a party. However, Article 39 of Law No. 6356 stipulates that benefiting from collective labour agreements is subject to certain conditions, and a strict interpretation of this provision may lead to workers who are subject to collusion losing their union rights. İn fact, according to the established jurisprudence of the Court of Cassation, the ability of these workers to benefit from collective labour agreements is dependent on the notification of their union membership to the main employer or the payment of solidarity dues. In the Constitutional Court’s individual application decision dated 15.05.2025, this form of evaluation was described as a violation of union rights. In this study, the problem of benefiting from collective labour agreements in collusive subcontracting relations is discussed with the normative analysis method in the light of the decisions of the Court of Cassation and the Constitutional Court, and solution suggestions are presented for the effective protection of union rights of workers.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Muvazaalı Alt İşverenlik, Sendika Hakkı, Toplu İş Sözleşmesi, Anayasa Mahkemesi, İş Hukuku, Collusive Subcontracting, Union Right, Collective Labour Agremeent, Constitutional Court, Labour Law

Kaynak

Terazi Hukuk Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

232

Künye

Bozkurt Gümrükçüoğlu, Y. ve Yardımcıoğlu, D. (2025). Muvazaalı alt işverenlik ile sendikal hakların kesişim noktası: Güncel Anayasa Mahkemesi kararı üzerine bir inceleme. Terazi Hukuk Dergisi, (232), 118-130.

Onay

İnceleme

Ekleyen

Referans Veren