What do we do with arguments?: Situating munāẓara in contemporary argumentation scholarship
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İbn Haldun Üniversitesi, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This study introduces Ādāb al-Baḥth wa al-Munāẓara, literally the manners of inquiry and argumentation, to contemporary argumentation scholarship. To do so, I begin with a rather broad research question: Why do argumentation theories envision different goals? To what extent do different conceptions of self and truth shape this diversity? The thesis argues that our conception of truth and self informs our model of argumentation by shaping the theoretical preferences and analytical tools such that they determine what amounts to observation and violation of the idealized rules of argumentation. Employing the five components of a research program in argumentation as its methodology developed by pragma-dialectics, in the first section, I explore pragma-dialectics, epistemological approach to argumentation, virtue approach to argumentation, and formal pragmatics of Habermas. I show how these theories are developed within certain philosophies of reasonableness shaped by considerations of truth and self. In the second section, I proceed to Munāẓara. I introduce the discipline and provide its intellectual history and development, its procedure, the disagreements between Munāẓara scholars, and finally, its peculiarities in comparison with the contemporary theories. I argue that Munāẓara is a dialogicallyepistemic agent-driven theory of argumentation. I trace its attention to the dialogue, knowledge, and virtue to the multiplex theory of truth. The self can gradually arrive at truth, first through justification and argumentation, second through virtue.
Bu çalışma Âdâbu’l-bahs ve-l münâzara’yı güncel argümantasyon teorileri literatürüne tanıtmaktadır. Bu maksatla, biraz geniş bir araştırma sorusuyla yola çıkıyorum: Argümantasyon teorileri neden birçok farklı amaçlar vaz etmektedir? Bu amaçların şekillenmesi noktasında hakikat ve kişilik tasavvuru nasıl bir rol oynamaktadır? Tez, hakikat ve kişilik tasavvurunun, bir argümantasyon teorisi modelinin belirlenmesinde başat rol oynadığını iddia etmektedir. Şöyle ki, hakikat ve kişilik tasavvuru nazari tercihleri şekillendirdiği gibi; bir kurala uymak ya da uymamanın ne anlama geldiğini belirleyen analitik araçları da şekillendirir. Metodolojik çerçeve olarak, pragma-diyalektik tarafından tanımlanan bir argümantasyon teorisi araştırma programının beş bileşenini kullanıyorum. Tezin ilk kısmında pragma-diyalektik, epistemolojik argümantasyon teorisi, erdem argümantasyon teorisi ve Habermas'ın formal pragmatik teorisini inceliyorum. Sonuç olarak, bu teorilerin hakikat ve kişiliğe dair bakış açılarıyla çeşitlendiğini gösteriyorum. Tezin ikinci kısmında Münâzara'ya geçiyorum. Önce, Münâzara'nın entelektüel tarihi, gelişimi, ve prosedürünü araştırıyorum. Sonra, alimler arasındaki çeşitli tartışmaları yorumluyorum. En nihayetinde, karşılaştırmalı bir perspektifle, Münâzara'yı diğer teorilerden ayrıştıran özelliklerini tespit etmeye çalışıyorum. Hülasa, Münâzara, ne yalnızca diyalojik, epistemik; ne de yalnızca kişilik-merkezli bir argümantasyon teorisidir. Aksine, teori bu üç farklı yaklaşımı da mecz etmeye çalışmaktadır. Bu meczetme işleminin Merâtibu'l-Vücûd ve Merâtibu-l Nefs yaklaşımından kaynaklandığını iddia ediyorum. Şöyle ki; kişi hakikate irticalen ulaşır, bunun ilk basamağı istidlal ve argümantasyonken; ikinci basamağıysa erdemdir.
Bu çalışma Âdâbu’l-bahs ve-l münâzara’yı güncel argümantasyon teorileri literatürüne tanıtmaktadır. Bu maksatla, biraz geniş bir araştırma sorusuyla yola çıkıyorum: Argümantasyon teorileri neden birçok farklı amaçlar vaz etmektedir? Bu amaçların şekillenmesi noktasında hakikat ve kişilik tasavvuru nasıl bir rol oynamaktadır? Tez, hakikat ve kişilik tasavvurunun, bir argümantasyon teorisi modelinin belirlenmesinde başat rol oynadığını iddia etmektedir. Şöyle ki, hakikat ve kişilik tasavvuru nazari tercihleri şekillendirdiği gibi; bir kurala uymak ya da uymamanın ne anlama geldiğini belirleyen analitik araçları da şekillendirir. Metodolojik çerçeve olarak, pragma-diyalektik tarafından tanımlanan bir argümantasyon teorisi araştırma programının beş bileşenini kullanıyorum. Tezin ilk kısmında pragma-diyalektik, epistemolojik argümantasyon teorisi, erdem argümantasyon teorisi ve Habermas'ın formal pragmatik teorisini inceliyorum. Sonuç olarak, bu teorilerin hakikat ve kişiliğe dair bakış açılarıyla çeşitlendiğini gösteriyorum. Tezin ikinci kısmında Münâzara'ya geçiyorum. Önce, Münâzara'nın entelektüel tarihi, gelişimi, ve prosedürünü araştırıyorum. Sonra, alimler arasındaki çeşitli tartışmaları yorumluyorum. En nihayetinde, karşılaştırmalı bir perspektifle, Münâzara'yı diğer teorilerden ayrıştıran özelliklerini tespit etmeye çalışıyorum. Hülasa, Münâzara, ne yalnızca diyalojik, epistemik; ne de yalnızca kişilik-merkezli bir argümantasyon teorisidir. Aksine, teori bu üç farklı yaklaşımı da mecz etmeye çalışmaktadır. Bu meczetme işleminin Merâtibu'l-Vücûd ve Merâtibu-l Nefs yaklaşımından kaynaklandığını iddia ediyorum. Şöyle ki; kişi hakikate irticalen ulaşır, bunun ilk basamağı istidlal ve argümantasyonken; ikinci basamağıysa erdemdir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ādāb al-Baḥth wa al-Munāẓara, Epistemological Approach to Argumentation, Virtue Approach to Argumentation, Habermas, Truth and Self, Pragma - Dialectics, Âdâbu’l-bahs ve-l münâzara, Epistemolojik Argümantasyon Teorisi, Erdem Argümantasyon Teorisi, Habermas, Hakikat ve Kişilik, Pragma-Diyalektik
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Oruç, R. (2022). What do we do with arguments?: Situating munāẓara in contemporary argumentation scholarship. (Unpublished doctoral's thesis). Ibn Haldun University, Alliance of Civilizations Institute, Istanbul.