Paydaşları bakımından palyatif bakım merkezlerinde yürütülen manevi destek hizmet uygulaması üzerine bir araştırma
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Dünyadaki olumlu gelişmelere paralel olarak, ülkemizde de palyatif bakım konusunda ki duyarlılık her geçen gün çok yönlü bir şekilde artmakta, palyatif bakım merkezlerinin niceliği ve niteliği gelişmektedir. Diyanet işleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında 3 yıl önce gerçekleştirilen “hastanelerde manevi destek hizmeti” protokolü bu olumlu gelişmelerin en son örneklerinden biridir. Türkiye’de sağlık hizmetleri bağlamında bir devrim sayılacak nitelikte olan bu manevi destek hizmeti üç yıldır seçilmiş bazı hastanelerin özellikle palyatif bakım merkezlerinde uygulanmaktadır. Birçok açıdan tartışma konusu olan bu uygulamanın, başından itibaren medyada ve mesleki örgütler nezdinde hem olumlu hem de olumsuz yankıları olmaktadır. Özellikle geleneksel olarak profesyonel sağlık hizmetlerini yürüten sağlık çalışanlarının ( hekim, hemşire, hasta bakıcı vb.) bir kısmının bu yeni gelişmeye karşı çeşitli mesleki çekincelerden dolayı mesafeli ve tereddütlü bir tutum sergilediği bilinmektedir. Bu araştırma yukarıda kısaca işaret edilen tartışmalara neden olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üç yıldır bazı hastanelerde sürdürdüğü Manevi Destek hizmetlerini ele almakta ve şu iki soruya cevap aramaktadır: Manevi Destek hizmetleri genel palyatif bakım hizmetlerine ne derece entegre edilebilmiştir? Manevi Destek hizmetleri hasta ve yakınları açısından ne derece benimsenmiştir? Bu araştırma sorularına Manevi Destek hizmeti uygulamasıyla direk veya dolaylı ilgili paydaşlar; birey-birim ve kurumlar dikkate alınarak üç ayrı çalışmayla cevap aranmıştır: İlk çalışma, bir Manevi Destek uzmanı olarak katılımcı gözlemci sıfatıyla yaptığım gözlemleri ve palyatif bakım merkezi olan hastanelerde Manevi Destek hizmetlerini yürüten Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı on manevi destek uzmanıyla yapılan görüşmeleri içermektedir. İkinci çalışma, hastane yönetimi ve çalışanlarıyla ( özellikle palyatif bakım ünitesi çalışanları) yapılan görüşmeler; üçüncü çalışma da hasta ve yakınlarıyla yapılan görüşmeleri içermektedir. Bu bildiride her üç çalışma sonucu elde edilen bulgular sunulacaktır.