Solmaz Bilici, Meryem

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili YÖK Araştırmacı Profili Web Sitesi

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi, hukuk ve adalet bilincinin toplumda yaygınlaşmasına hizmet edebilecek, ulusal ve uluslararası hukuk alanında yaşanan gelişmeleri yorumlayıp değerlendirebilecek, fikrî bağımsızlığa sahip, çokdilli, küresel rekabet ortamında başarı sağlayabilecek ve Türkiye'yi uluslararası alanda temsil edebilecek hukukçular yetiştirmeyi hedeflemektedir.

Adı Soyadı

Meryem Solmaz Bilici

İlgi Alanları

Özel Hukuk

Kurumdaki Durumu

Aktif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Yayın
    Medeni hukuk çerçevesinde Bezm-i Âlem Vakıfları özelinde mazbut vakıflar
    (İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019) Solmaz Bilici, Meryem; Solmaz Bilici, Meryem; Çınar, Ömer
    Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Osmanlı Devleti’nden itibaren devam edegelen pek çok mesele gibi vakıflar da çözüm bekleyen ve iktibas üzerine kurulu yeni hukuk sistemine uyarlanması gereken bir kurum olmuştur. Kanun Koyucu, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile yeni vakıf - eski vakıf şeklinde bir ayrım benimsemiştir. Buna göre 743 sayılı Kanun’dan sonra kurulacak yeni vakıflara ilişkin ayrı bir rejim belirlenmiş; Osmanlı döneminde kurulup varlığı devam eden eski vakıflar için ise farklı düzenlemelere yer verilmiştir. Eski vakıflar içerisindeki en büyük grup olan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ve temsil edilen mazbut vakıflar, Türk hukukunda yaşanan geçiş sürecinden en çok etkilenen kurumlardan biri olmuştur. Zaman içerisinde devletin müdahalesiyle pek çok mazbut vakıf tasfiye edilmiş; vakıflara ait mallar, vakıf hukuku prensiplerine aykırı şekilde devletleştirilmiş ve elden çıkarılmıştır. Bütün bunlara rağmen mazbut vakıfların hala mevcudiyetini sürdürmesi ve mahkeme kararlarına konu olması, mazbut vakıflar konusunda bütüncül, kapsamlı ve mukayeseli bir çalışmayı gerektirmektedir. Nitekim bir mazbut vakıf olan Bezm-i Âlem Vakfı’nın, Bezm-i Âlem Vakıf Üniversitesi ve Bezm-i Âlem Vakıf Hastanesi gibi iki büyük müessesenin kurucusu olduğu düşünüldüğünde; mazbut vakıfların idaresinin ve mal rejiminin önemi anlaşılabilmektedir. Bu çerçevede tezimizde, mazbut vakıflara ilişkin tarihi süreç ve mevcut hukuki düzenlemeler, Bezm-i Âlem Vakfı özelinde değerlendirilmiştir.
  • Yayın
    Bankanın mevduat sözleşmesinden doğan hukuki sorumluluğu
    (On İki Levha Yayıncılık, 2024) Solmaz Bilici, Meryem; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Klasik bir banka hukuku sözleşmesi olan mevduat sözleşmesini bankanın hukuki sorumluluğu açısından inceleyen bu eser, geleneksel mevduat ilişkisinin yanı sıra mal ve hizmetlerin giderek dijitalleştiği günümüz koşullarını ve mevduat sözleşmesini etkileyen finansal ve teknolojik gelişmeleri göz önüne alarak kaleme alınmıştır. Mevduat sözleşmesinin niteliği ve bu sözleşmeden doğan banka yükümlülükleri, güncel ve mukayeseli yargı içtihatları çerçevesinde somutlaştırılarak okuyucuya sunulmuştur. Böylece çalışma kapsamında, uygulamada sıklıkla karşılaşılan ihlal halleri tespit edilmiş ve güncel gelişmeler ışığında banka ile müşteri arasındaki mevduat ilişkisinde bankanın hukuki sorumluluğunun sınırları çizilmiştir...
  • Yayın
    İsviçre Bankacılık Kanunu’ndaki değişiklikler çerçevesinde bankaların kripto para kabulü ve mevduat sözleşmesi ile i̇lişkisi
    (İstanbul Medipol Üniversitesi, 2024) Solmaz Bilici, Meryem; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Kripto para teknolojisi gittikçe gelişmekte ve insanların ödeme veya yatırım aracı olarak kripto paraya yönelik ilgilerinin arttığı görülmektedir. Bununla birlikte kripto paranın hem teknik hem de nitelik olarak geleneksel paradan farklılıklar arz etmesi, kanun koyucuları bu konuyu düzenleme altına almaya yöneltmektedir. Bu çerçevede İsviçre Bankacılık Kanunu’nda son yıllarda değişiklikler yapılarak banka veya banka dışı finans aktörlerinin kripto para kabul edebileceği düzenlenmektedir. Ancak banka tarafından kabul edilen kripto paraların, geleneksel paranın bankaya yatırılmasıyla oluşan mevduat ilişkisini meydana getirip getiremeyeceği belirsizdir. Zira mevduat ilişkisinin söz konusu olabilmesi için “para” ve “paranın mülkiyetinin bankaya geçmesi” unsurlarının sağlanması gerekir. Banka ile müşteri arasında bu unsurları içermeyen bir saklama ilişkisinin, mevduat ilişkisi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu sebeple banka veya banka dışı finans aktörleri tarafından halktan toplanan kripto paraları mevduat olarak değil, saklama varlıkları olarak kabul etmek ve bu çerçevede bankaya emanet edilen kripto varlıkların mevduat sigortası kapsamında olmadığını vurgulamak gerekir.