Küçükural, Önder

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili WoS Profili Scopus Profili YÖK Araştırmacı Profili Google Akademik Profili TR-Dizin Profili SOBİAD Profili Web Sitesi

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı
Enstitü, “Medeniyet Araştırmaları” alanını haddizatında müstakil bir araştırma sahası olarak ihdas etmeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede Medeniyet Araştırmaları alanının kendi çözümleme düzlemlerini tarif etmek ve alanı yönlendirecek ontolojik, epistemolojik ve metodolojik yaklaşımları teklif etmek için çalışmaktadır. Medeniyet Araştırmaları, mevcut disiplinlerin yaklaşımlarının çözümlemekte yetersiz kaldığı, yerel veya dünya ölçeğinde, insanlığın karşılaştığı farklı meseleleri anlamaya yönelik, çok disiplinli ve alternatif bakışlara imkan veren bir yaklaşım sunmayı amaçlamaktadır.

Adı Soyadı

Önder Küçükural

İlgi Alanları

Akıl Yürütme, Münazara, Din Sosyolojisi, Kamusal Alan, İklim Değişikliği

Kurumdaki Durumu

Aktif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Yayın
    Comparative theories and methods between uniplexity and multiplexity
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2020) Şentürk, Recep; Açıkgenç, Alparslan; Küçükural, Önder; Yamamoto, Qayyim Naoki; Keskin Aksay, Nursem; Özalkan, Seda; Asadov, Ayaz; Naeem, Danish; Belkız, Evren; Faytre, Leonard; Taiai, Maria; Noorata, Metin; Kırkarlar, Osman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    This work is intended to be a textbook for the fundamentals of theoriesand methods in the social sciences and the humanities. Along with theknowledge of the existing theories and methods, this book will provide theanalytical tools that will help the reader comprehend the hidden assumptionsand philosophical underpinnings from a comparative and critical perspective.More precisely, this book aims to introduce not only theories and methods butalso the worldviews from which they emerge and the paradigms that they arerooted in. Crystallizing the ontological, epistemological and methodologicalcategories in mind, this book will also help the reader be consistent in researchquestions, methods and conclusions...
  • Yayın
    Dünya, böyle gidersek bizi sırtından atacak
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Küçükural, Önder; Küçükural, Önder; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    Yürütücülüğünü ülkemizden Prof. Dr. Recep Şentürk’ün yaptığı ve TÜBİTAK’ın desteklediği ve Portekiz’den Prof. Dr. João de Deus Santos Sàágua’nın yaptığı ve Portekiz Bilim ve Teknoloji Vakfı’nın (FCT9) desteklediği “Değişen Değerler ve Öncelikler: Portekiz ve Türkiye’deki Sanayicilerde Ekolojik Akıl Yürütme ve Karar Verme” adlı projemiz Şubat 2017’de başladı. İki yıl sürecek olan projede Medeniyetler İttifakı Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Karim Sadek, Dr. Feyzullah Yılmaz ve doktora öğrencileri Rahmi Oruç ve Mehmet Aktaş, Portekiz’den Danish Naeem, Leoanrd Faytre ve bendeniz görev alıyoruz.
  • Yayın
    Argüman analizinde dört yaklaşım: Toulmin modeli, pragma-diyalektik, politik söylem analizi ve argüman kaynakları modelinin bir karşılaştırması
    (Istanbul University Press, 2020) Oruç, Rahmi; Küçükural, Önder; Oruç, Rahmi; Küçükural, Önder; Üzelgün, Mehmet Ali; Küçükural, Önder; Oruç, Rahmi; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    Bir gerekçe ile bir iddia arasında kurulan çıkarsama ilişkisi tüm argüman teorilerinin ve modellerinin temelini oluşturur. Bununla birlikte farklı analitik öncelikler doğrultusunda detaylandırılmış çeşitli argüman modelleri mevcuttur. Bu makale kavramsal ilişkilere odaklı karşılaştırmalı bir literatür taraması yöntemi ile söylem analizi çalışmalarını desteklemek amacıyla geliştirilmiş dört güncel argüman modelini karşılaştırmayı amaçlamaktadır: Toulmin Modeli, Pragma-Diyalektik, Politik Söylem Analizi ve Argüman Kaynakları Modeli. Argüman modelleri ve yaklaşımları bir yanda analizde içerik ve bağlamın önemine yaptıkları vurguyla söylemsel yaklaşımlardan, öte yanda belli akli ilişkileri ve standartları uygulamaya geçirmekle analitik felsefe ve mantıktan esin almışlardır. Argüman teorisi çerçevesinde önerilen dört modeli sırayla incelemeden önce argüman yaklaşımı söylem analizinin sosyal inşacı ve ampirik yaklaşımıyla, mantığın biçimsel ve normatif yaklaşımı arasında konumlandırılmaktadır. Ardından, söz konusu dört argüman modelinin gündelik iletişimdeki çıkarsama ilişkilerini apaçık etmek amacıyla, lakin farklı analitik ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, bu ilişkileri nasıl farklı öğelere ayırdıkları irdelenmektedir. Dört bölüm boyunca basit bir gündelik argümanın her bir model tarafından ne şekilde yeniden yapılandırıldığı şematik olarak örnekleyerek gösterilmektedir. Sonuç bölümünde ise modellerin bir karşılaştırması ile hangi modelin ne tür çalışmalar için daha uygun olduğu, ne tür durumlarda daha verimli olarak kullanılabileceği ve kullandıkları argüman yaklaşımının sınırları kısaca tartışılmaktadır.
  • Yayın
    Reception of climate activist messages by low-carbon transition actors: Argument evasion in the carbon offsetting debate
    (Routledge, 2021) Küçükural, Önder; Küçükural, Önder; Üzelgün, Mehmet Ali; Fernandes-Jesus, Maria; Küçükural, Önder; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı
    How do adherents to hegemonic discourses construe and respond to radical arguments by activists? To address the question, we examined how adherents to hegemonic climate change discourses react to a climate activist’s arguments. In interviews conducted with corporate actors of low-carbon transitions, we used a video excerpt to elicit critical reactions to an activist’s argumentation on carbon offsetting. We used the critical reactions as an index of interviewees’ reception of the activist’s case and pragma-dialectical theory to analyze them. We found that interviewees advanced four types of criticism concerning individual agency, awareness-raising, neutralization, and financial instruments. We discuss their inter-relations and how interviewees construed the activist’s argumentation in ways that evaded his more antagonistic claims.
  • Yayın
    Türkiye’de lâdinî (nonreligious) arayışları çalışmak: Dinden uzaklaşma ve ayrılma eğilimlerine dair kavramsal bir çerçeve önerisi
    (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2023) Küçükural, Önder; Cengiz, Kurtuluş; Başak, Mehmet Ali; Küçükural, Önder
    Dinden uzaklaşma meselesine odaklanan bazı yeni din sosyolojisi çalışmaları, İngiltere, Almanya, Kanada gibi Batı toplumlarında sekülerizmin nüfusun çoğunluğunun içine doğduğu, düşünmeden kabul ettiği, sıradan bir olgu haline geldiğini; hatta bu durumun kendine has bir alt kültür yarattığını; dinden uzaklaşmanın özgül beğeni ve davranış kalıplarının ve dine benzer ritüellerinin ortaya çıktığını iddia ediyorlar. Bu makalede önce Batı literatüründe “nonreligion” kavramı altında çalışılan ve bizim lâdînîlik olarak adlandırmayı önerdiğimiz din dışı arayışlar olgusunun kavramsal içeriğini, sonrasında ise Türkiye’deki gelişmeleri anlamak için bu kavrama ilişkin nasıl bir yaklaşım benimsenebileceğini tartışacağız. İşe neden lâdinî kavramını seçtiğimizi ve bu kavramı ne anlamda kullandığımızı söyleyerek başlayacak; literatürdeki lâdinîlik tartışmasını “negatif” ve “pozitif” olarak iki başlık altında ele aldıktan sonra meseleye “ilişkisel” açıdan yaklaşmanın en uygun yol olduğunu iddia edeceğiz.
  • Yayın
    The virtuous arguer as a virtuous sequencer
    (Springer Science and Business Media B.V., 2023) Oruç, Rahmi; Sadek, Karim; Küçükural, Önder; Oruç, Rahmi; Küçükural, Önder; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü
    In this paper we draw on the munazara tradition to intervene in the debate on whether argument assessment should be agent- or act-based. We introduce and deploy the notion of sequencing - the ordering of the antagonist's critical moves - to make explicit an ambiguity between the agent and the act of arguing. We show that sequencing is a component of argumentation that inextricably involves the procedure as well as the agent and, therefore, its assessment cannot be adequately undertaken if either agent- or act-based norms are ignored or demoted. We present our intervention through a challenge that virtue argumentation needs to address for it to be considered an alternative to existing theories of argument assessment (Section 2). We then briefly introduce munazara and focus on its notion of sequencing to explicate the interdependence between the agent and the procedure (Section 3). Next, we address the challenge by offering an account of the virtuous arguer as a virtuous sequencer (Section 4). In conclusion, we reflect on the implications of sequencing on virtue argumentation and the norms of argumentation.
  • Yayın
    Ecological reasoning revisited
    (4th International Symposium on Enviroment and Morals, 2018) Küçükural, Önder; Yılmaz, Feyzullah; Küçükural, Önder; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    Ecological reasoning has been a subject of discussion for some time now. The earliest references to it dates back to 1983 when John S. Dryzek wrote his article on ‘ecological rationality’.3 In this article, Dryzek discussed the problem of collective decision making and argued that ‘ecological rationality’ is a more fundamental form of reason than all other forms of rationality - political, economic, technical, legal and social4 - and hence should take precedence over them when making collective decisions or public policies.5 Dryzek gave the utmost importance to ‘ecological rationality’ because he claimed that “the preservation of the life-support systems upon which human beings depend is a precondition to the continued existence of society.”6 Although, he argued that ecological reasoning should set the standard of reasoning, he didn’t make it clear what ecological reasoning entails. This paper aims to explore the incurrent patterns of ‘ecological reasoning’ through observations of instances of reasoning by self-claimed ecological reasoners in an ethnographic research. In our in depth interviews (48 owners and managers of greentech and consultancy firms in Portugal and Turkey) some of our interlocutors, self claimed ecological reasoners, said that they need to translate their ecological reasoning into economical reasoning in order to appeal to their customers. In other words, in order to make sense, they need to frame their ecological concerns in economic terms. However, contrary to the clarity of economic reasoning, ecological reasoning manifests in a foggy terrain. What are the characteristics of reasoning pattern that make it ecological? Economic reasoning manifests itself in profit maximization, interest seeking etc. However ecological reasoning is a camelon, the colours oscillates between attributing intrinsic value to nature on the one hand; and it gains the colour of means-end rationality on the other.
  • Yayın
    Dynamics of vaccine skepticism among Turkish youth
    (2022) Aktar, Merve; Küçükural, Önder; Aktar, Merve; Küçükural, Önder; Küçükural, Önder; Aktar, Merve; Şahin Kaya, Goncagül; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü
    To receive a vaccine shot, or not to receive a vaccine shot, has become a life or death decision of sorts, and the range of alternatives contending for public attention, if not trust, pose a puzzle for individual processes of practical reasoning and argumentation. This is especially true for young people. With the goal of examining how vaccine hesitancy is articulated and dealt with in personal narratives, we conducted in-depth oral interviews (önüne) with twenty-seven fırst-year university students- enrolled in more than fıftccn universities spanning most of Turkey in 2021. Wc quickly observed that individuals' decision-making processes are directly affected by the historical strength of the public media narratives circulating among youth. Practical decisions are made depending on the argumentative plausibility of these narratives, bringing to mind Michael Bamberg’s (1997, 2020) positioning theory that suggests a three-tired analysis: story content (story), storytelling interaction (discourse), and social norms. In the Turkish context, the sharp divides and fissures on the level of social norms explain the dynamics of youth vaccine skepticism. Our paper outlines the variants of such skepticism in the midst of Covid-19 and related uncertainties.
  • Yayın
    Reinterpreting the tension between dīn and dunyā: The Naqshbandī Ṭarīqah as experienced and shaped by its Mujaddidī and Khālidī Shaykhs
    (İstanbul Üniversitesi, 2022) Küçükural, Önder; Küçükural, Önder; Noorata, Metin; Küçükural, Önder
    In his article “Did Premodern Muslims Distinguish the Religious and Secular?,” Rushain Abbasi convincingly demonstrates how pre-modern Muslim thinkers had made an array of meaningful distinctions between dīn (‘religion’) and dunyā (‘the world’) approximating the religious-secular dyad. This paper explores a fourth typology, a latent opposing attitude toward the dīn-dunyā binary, by expanding Abbasi’s analytical trajectory to include both a discursive and pragmatic framework – the former involving scrutiny of the content and substance of rationally thought-out arguments, the latter demanding a closer look at how ideas have informed and shaped practical forms of reasoning and their application in the real world. Therefore, beyond the conceptual and epistemological signification of the dīn-dunyā binary in Islamic thought as surveyed by Abbasi, an attempt will be made to show how Muslims have also reasoned in both theoretical and practical terms to bridge the tension between the two spheres. The overarching objective is to consider how the dīn-dunyā binary fares in the Islamic mystical tradition through a case study analysis of five prominent Naqshbandī shaykhs: Aḥmad Sirhindī, Khālid al-Shahrazūrī, Aḥmad Gümüşhānevī, Zahid Kotku, and Mahmud Esad Coşan. The dialectical method developed by Shmuel Eisenstadt, which supposes a basic tension between the transcendental and mundane orders, will be applied to examine how each individual shaykh experienced, interpreted, and bridged the opposition between dīn and dunyā in both their doctrinal teachings and life-practices. The study aims to show how the shaykhs applied certain ethico-mystical principles like khalwat dar anjuman (‘solitude within society’) in a way that saw them engaging in a constant and concerted effort at bridging the unbridgeable in their worldly and other-worldly pursuits.