Ok, Üzeyir
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Bu bir kişisel ruh sağlığı durumunu tarama anketidir. Amaç ruh sağlığı ile ilgili bağlantısı olabileceği düşünülen bazı konularda genel ruh sağlığı durumunuzun nasıl işlediğini görmek, varsa güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek ve bunu isterseniz sizlerle paylaşmaktır. İkinci aşamada kişinin isteğine bağlı olarak bazı noktalarda iyileştirilmesi veya daha iyi geliştirilmesi gerekli gözüken konular ortaya çıkarsa bunlara yönelik gruplar için bir psiko-eğitim programı hazırlamak, bireyler için ise bir psikolojik danışmanlık hizmeti sunmaktır. Gerekli görüldüğü durumlarda başka bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirmeler yapılabilir.
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü
Psikoloji Bölümü BSc, MA, MSc ve PhD dereceleri sunmaktadır ve bu çalışma alanları gelişmektedir. Psikoloji biliminin ele aldığı konular, beynin işlevlerinden toplumsal hareketlerin incelenmesine, çocuk gelişiminden ruhsal bozuklukların nasıl tedavi edilebileceğine kadar uzanan çok geniş bir yelpazede yer alır. Bu zenginlik, psikolojinin birçok farklı, ancak birbiriyle etkileşim içinde olan alt alanlarının bulunduğu anlamına gelmektedir.
Adı Soyadı
Üzeyir Ok
İlgi Alanları
Psychology of Religion, Personality, Faith Development, Spiritual Counselling
Kurumdaki Durumu
Pasif Personel
15 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 15
Yayın The unbearable lightness" of freedom among religious, atheist and authoritarians(İbn Haldun Üniversitesi, 2019) Ok, Üzeyir; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüThis is a revised version of the presentation done in Bari (see above) In this 6th wave of study on HR. the aim of the present correlational study is to determine the connections of different types of religiosity (traditionally religious. non-religious, anti-religious) with civil-political rights and the role of authoritarianism. The data were gathered from 246 university students. For the sake of comparison, the universities included a top university, a theology faculty and an average university, all ranked according to accepted university entrance points. Data. which were be gathered were analyzed mainly using the tests of correlations and multiple regression. and t-test. Results showed that whilst religiosity negatively related to rights of Privacy, freedom of Speech, protection from torture, right of protest, freedom from death penalty, and refugee rights, it positively correlated with freedom of religion. In contrast, just the opposite was true for atheists and deconverted people. Furthermore, it was revealed that right-wing authoritarianism played a major role in explaining the connections between religiosity and civil rights.Yayın Connections of marital satisfaction with mental health symptoms, personality and religion among Muslims(Islamic Museum of Australia, 2018) Ok, Üzeyir; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüMarital Satisfaction (MS) directly relates to the quality of life. Understanding factors that affect MS can help building healthy relationships. MS is affected by a number of factors including cost attribution, synchrony among physiological systems, personality traits, mate value, communication pattern, social support, violence, spousal mate guarding, spousal susceptibility to infidelity and attachment styles (Bradbury, Fincham, & Beach, 2000). Despite the fact that the couples’ conditions of mental health (such as personality disorder, ADHD and daily anxiety) are closely linked to their MS (Whisman, Uebelacker, & Weinstock, 2004), their role on MS is rarely studied particularly in Muslim populations (South, 2014). Studying the cumulative effects of mental health symptoms altogether, and their interactions, at one time could be an advantage compared to examining one or two variables in a single study. The aim o the study is to determine the associations between mental health symptoms and the quality of MS among Muslims checking the roles several demographic variables such as gender, age, religiosity among others. Using a cross-sectional design, data were collected non-randomly (using snow-ball and convenience sampling method) from 231 Turkish married individuals (age range18-65). Marriage satisfaction was measured with ENRICH Marital Satisfaction Scale (Fowers and Olson, 1993). The mental health symptoms were measured using the tools of (a) the scales of DSM-5 Self-Rated Level 1 Cross-Cutting Symptom Measure—Adult and (b) The Personality Inventory for DSM-5—Brief Form (PID-5-BF)—Adult (American Psychiatric Association (2007). The tools covered a wide range of symptoms mentioned below. Data were analysed using descriptive statistics, correlations, and multiple linear regressions. To the results, MS was negatively and moderately (p ranges between < 05 to < .001) affected by the symptoms of depression, anxiety, somatoform disease, (anti-social) personality, anger, suicide ideation, sleep disturbance, dissociation, memory problem, disinhibition, psychoticism, negative affect, detachment and antagonism. It revealed no or very low correlations with mani, psychosis, and OCD. However, considered all together, as hierarchical regression analysis showed, it is particularly depression (p = .006), suicide ideation (p = .037) and, though slightly, antagonism (p = .067) that have obvious impacts on MS among other symptoms which, altogether, explained %18 of the MS. It is concluded the symptoms of most mental health disorders have low to moderate connections with MS. However, taken all together, only three out of these variables, i.e., depression, suicidal ideation and antagonism, explained the variability in the MS.Yayın Roles of fundamentalism and authoritarianism in relations between religiosity and civil liberties among Muslims(John Wiley and Sons Inc, 2022) Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüTwo cross-sectional studies were conducted with undergraduate and graduate students (mean age = 22 years) in two university campuses in different regions of Turkey to investigate confrontations between conservative religious people and secular-liberal people and the roles of fundamentalism and authoritarianism for these groups. Study 1 investigated the connections between traditional religiosity and liberties and the impact of religious fundamentalism with a sample of 482 participants. Using hierarchical multiple linear regression and bootstrapping analysis, religiosity was seen as negatively connected to three components of liberties. It was shown that religious fundamentalism had an indirect effect on this connection. In Study 2, with a sample of 260 participants, the negative connection between traditional religiosity with liberties was confirmed. Further, it was found that particularly the conservatism dimension of right-wing authoritarianism played an explanatory role in this connection. In addition, as an extension of the two studies, it was observed that secular-liberal participants supported civil liberties in general, but they expressed opposition to freedom of religion in particular, indicating that the antagonism between religious and secular people may also stem from secular-liberal people. It was found that dimension of aggression of left-wing authoritarianism played an explanatory role in connection to this aspect.Yayın Kampüste manevi bakım: İngiltere örneği ve Türkiye için çıkarımlar(İbn Haldun Üniversitesi, 2023) Ok, Üzeyir; Gören, Ayşe Burcu; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüErgenlikten yetişkinliğe geçiş aşamasındaki üniversite öğrencilerini kampüste bilişsel ve sosyal gelişim bakımdan önemli görevler, güçlükler ve sorgulamalar beklemektedir. Aileden ayrılma ve yaşanan bu tür gelişim sorunlarının zamanında, yerinde ve yabancılaşma olmadan onların değerleri çerçevesinde çözümlenmesi son derece önemlidir. Aksi takdirde zamanında müdahale edilmeyen ve çözülemeyen sorunlar onların marjinal tutumlar ve yaşam tarzları geliştirmelerine ve ruh sağlığı bakımdan daha fazla zorlanmalarına yol açabilir. Bu çalışmanın amacı İngiltere’deki üniversitelerde din görevlileri tarafından yürütülen kampüs manevi bakım (MB) hizmetlerinin nasıl yürütüldüğünü göstermek ve benzer bir modelin Türkiye üniversitelerinde geliştirilmesine ön ayak olmaktır. Bu amaçla çalışmada İngiltere’nin Birmingham şehrindeki iki üniversitede çalışan biri Müslüman 4 MB görevlisi ile yapılan nitel çalışmaya yer verilmiştir. Nitel veriler iki ayrı araştırmacı tarafından literatür bilgileriyle karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Sonuçta kampüs MB hizmetleriyle ilgili aşağıdaki ana konular ortaya çıkmıştır: Kampüs MB hizmetlerinin tanımı, yapılanması ve organizasyonu, amacı, görevlilerinin eğitimi, uygulamada kullanılan yeterlilikler ve beceriler, temel destek biçimleri, genel stratejiler, danışanlar ve sorunları (sosyal kimlik, aidiyet, inanç ile ilgili konular, ruh sağlığı konuları, yakın ilişkiler), MB görevlilerinin karşılaştıkları güçlükler ve yapılan öneriler yer almaktadır. Çalışma literatür incelendiğinde Türkiye’de ilk çalışma olması bakımından tarihi önemli bir konuma sahiptir ve bu alandaki bulgular Türkiye’de benzer bir modelin geliştirilmesine öncülük edebilecek niteliktedir.Yayın Klasik Türk Müziğinde ses performansının kalitesini etkileyen müzikal faktörler üzerine bir araştırma(Tolga Karaca, 2021) Duran, Serap; Türkel Oter, Serda; Ok, Üzeyir; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüBu çalışmada, Klâsik Türk Müziği alanında nitelikli ses icrâcısında bulunması gereken bazı teknik boyutlar metot oluşturmaya yönelik bir yaklaşımla incelenmiştir. Diğer bir ifadeyle belirlenmiş değişkenler çerçevesinde oluşturulan bu yaklaşımla ses eğitimi alanı ile ilgilenen icrâcı adayı ya da eğitmenlerin ses eğitimi sürecine katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Araştırmada Klâsik Türk Müziğinde ses performansını etkileyen belirli müzikal faktörler ses icrâsındaki diğer bazı başarı kriterleri ile değerlendirilmiştir. Katılımcılar 94 erkek ve 87 kadın olmak üzere toplamda 181 kişiden oluşmuştur. Bulgular, ses performansı ile müzikal faktörlerin yakınen ilişkili olduğunu, ses icrâsının niteliğini arttırmada müzikal faktörler üzerine odaklanmanın gelişim sürecine pozitif katkılar sağladığını kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde göstermektedir. Diğer yandan eğitim sürecinin bir parçası ve başarı kriteri olarak değerlendirilen not düzeyinin, icrâcılık niteliğiyle negatif yönde ilişkilendiği saptanmıştır. Ses icrâcılığına olumlu etkisinden biri olan icrâcıların çalabildikleri enstrüman sayılarında dikkate değer bir azlık söz konusu olduğu ve tüm donanım ölçeklerinin içerisindeki en düşük değeri aldığı görülmüştür. Müziği sevme ve müzik çalışmalarını isteyerek yapma düzeyinin ideal ses icrâsında başarıyı etkileyen en önemli faktörler olduğu tespit edilmiştir.Yayın Ottawa Kendine Zarar Verme Envanteri 3.1. versiyonu’nun bağımlılık özellikleri bölümü için 4 ek maddenin Türkçe tercümesi (Editör’e Mektup)(Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, 2018) Ok, Üzeyir; Yanık, Medaim; Ok, Üzeyir; Yanık, Medaim; Lewis, Christopher Alan; Davis, Sarah; Ok, Üzeyir; Yanık, Medaim; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüSon zamanlarda (intihar amacı olmaksızın) kendine zarar verme konusunda Türkiye’de yürütülen bir çalışma (Çuhadaroğlu ve Zeki 2017) ‘kendine zarar verme’yi Ottawa Kendine Zarar Verme Envanteri 3.1 Versiyonu’nun (Ottawa Self Injury Inventory Version 3.1) (OSI 3.1; Cloutier ve Nixon 2003, Martin ve ark. 2013) Türkçe çevirisini (Çuhadaroğlu ve Zeki 2017) kullanarak tanımlamıştır. Yakın zamanda, OSI’ın 3.1’i, Bağımlılık Yapıcı Özellikler bölümüne dört ek madde eklenerek genişletilmiştir (Davis ve Lewis 2018). Şimdiye kadar, bu ek dört madde OSI 3.1’in Macarca çevirisini (Csorba ve ark. 2006) genişletmek amacıyla Macarca’ya tercüme edilmiştir (Lewis ve ark. 2018). Bu çalışmanın amacı, Türkçe konuşan popülasyonda kullanılabilmesi amacıyla, OSI 3.1’in genişletilmiş versiyonunun Türkçe çevirisini (Çuhadaroğlu ve Zeki 2017) genişletmeye yönelik söz konusu 4 ek maddenin Türkçe çevirisini gerçekleştirmektir.Yayın Sükûnet pozitif ruh sağlığı tarama testi : Gençlerle ilgili ilk bulgular(Sakarya University, 2020) Ok, Üzeyir; Özateş, Halide; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüAmaç: Ruh sağlığını patolojik vakalar üzerinden ele alan klinik psikoloji çalışmalarının yanında son 30 yılda ortaya çıkan pozitif psikoloji çalışmaları artarak gelişmektedir. Bununla birlikte, konuyla ilgili Türkiye’de çalışma sayısının azlığı ve yerellik vurgusunun ikinci planda kaldığı düşünülerek bu çalışmada bir pozitif ruh sağlığı tarama bataryası geliştirilmesi hedeflenmiştir. Geliştirilen çalışmanın örneklemini ilk yetişkinler oluşturduğu için çalışma aynı zamanda ilk yetişkinler arasında pozitif ruh sağlığı konusunda yaşanan güçlükleri de keşfetme amacı taşımaktadır. Yöntem: 323 kişiyle yapılan bu korelasyon desenli çalışma lise son sınıf ve üniversite öğrencilerine uygulanmıştır. Erkeklere (20%) oranla kadın (79%) katılımcı sayısı daha fazladır. Pozitif tarama testi, büyük oranda yeni geliştirilen ve bir kaçı daha önceden yayınlanmış olan ölçek maddelerinden oluşturulmuştur. Bulgular: Çalışmanın sonuçları geliştirilen 16 pozitif ruh sağlığı ölçeğinin güçlü bir yapı geçerliliği sergilediğini göstermiştir. Ölçek maddelerinin kendi içinde ideal veya yeterli düzeyde iç tutarlılık (güvenirlik) katsayılarına sahip olduğu gözlenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre gençlerin özellikle sosyal yalnızlık(%35), Cinsiyetler arası kaygı (%27), Akademik başarısızlık (%25), Sosyal yabancılaşma (%22), Girişken olamama (%18), Geleceğe yönelik karamsarlık (%18) ve Genel olarak mutsuzluk (%17) alanlarında sorunlar yaşadığı gözlemlenmiştir. Diğer değişkenler arasından mutluluğu belirleyen (yordayan) değişkenler sosyal yalnızlık, gelecek kaygısı ve aile ile ilişkiler olarak belirlenmiştir. Çalışmada öngörülen pozitif psikoloji yapılarının gerekli yapı geçerliliği ve iç tutarlığı sağladığı ve ölçümlerin makul sonuçlar verdiği görülmüştür. İlk çalışma olması nedeniyle mevcut çalışmanın teorik bir zemin üzerinden daha fazla geliştirilme potansiyeli olduğu gözlemlenmiştir.Yayın The impact of religion on human rights among adolescents(University of Wurzburg, 2018) Ok, Üzeyir; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüIn this 6th wave of study on HR. the aim of the present correlational study is to determine the connections of different types of religiosity (traditionally religious. non-religious, anti-religious) with civil-political rights and the role of mental health variables as defined within positive psychology including happiness social loneliness parental coherence, optimism for future and sense of empathy The data were gathered from 246 university students. For the sake of comparison, the universities included a top university, a theology faculty and an average university, all ranked according to accepted university entrance points. Data. which were be gathered were analyzed mainly using the tests of correlations and multiple regression. and t-test. Results showed that whilst religiosity negatively related to rights of Privacy, freedom of Speech, protection from torture, right of protest, freedom from death penalty, and refugee rights, it positively correlated with freedom of religion. In contrast, just the opposite was true for atheists and deconverted people. Furthermore, it was revealed that right-wing authoritarianism played a major role in explaining the connections between religiosity and civil rights. Amongst the positive psychology variables the parental coherence in which one was brought up and optimism in particular played a role in explaining the relations.Yayın The effects of COVID-19 on wellbeing and resilience among Muslims in Turkey(Routledge, 2024) Ok, Üzeyir; Gören, Ayşe Burcu; Bayer, Nükhet; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüThis cross-sectional exploratory study surveys the general perceived adverse effects of COVID-19 on people’s wellbeing (including obsessive-compulsive disorder symptoms (OCDS)) and the level of resilience shown against it, with specific reference to the role of religiosity and optimism. Data were collected in an online survey from 247 non-randomly selected participants in Turkey, aged 12–64. The questionnaire included a demographic form, a battery of COVID-19 scales, the Brief Obsessive-Compulsive Scale, a short-form Optimism Scale, and the Ok-Religious Attitude Scale. The results indicate that COVID-19 significantly and negatively influenced several aspects of people’s lives, including finance, mood, life perspective, physical health, spirituality, and state of mental health. Furthermore, resilience, family solidarity, religiosity, and optimism played a positive role in overcoming the negative effects. Nonetheless, women, less religious people, pessimists, and anxiety-prone individuals, including people with OCDS symptoms, reported that they felt less resilient against the perceived adverse effects of COVID-19.Yayın State-religion separation among Muslims in Turkey: Theory and empirical findings(Springer, 2023) Ok, Üzeyir; Ok, Üzeyir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji BölümüIdeological coherence and harmony among members of a multi-cultural and pluralist society are fundamental for individuals to feel at peace. However, West-based secular ideologies and lifestyles have often contradicted with traditional religion, which led to tensions and conflicts. In modern times, it is expected that states take not only a neutral position concerning religions, ideologies, worldviews and lifestyles but also support and protect such freedoms. The aim of this study is to examine the definition of state-religion separation and evaluate its inconsistencies in current applications in light of this definition within Turkey. It is observed that the perception that Islam is traditional but not open practically, theologically and empirically contradicts the state-religion separation and other civil liberties. There are psychological bases for some Muslims to be biased regarding state-religion separation. This paper shows that the misuse of laïcité, a version of state-religion separation, polarises society and may result in fundamentalist or populist reactions to religion or the secular system. The study ends with recommendations regarding how to approach the state-religion separation.