Erkilet, Alev

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili WoS Profili YÖK Araştırmacı Profili Google Akademik Profili TR-Dizin Profili SOBİAD Profili Web Sitesi

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
Sosyoloji Bölümü, bireysel ve toplumsal düzeyde fikrî bağımsızlığı kazandırmaya yönelik yeni bir epistemolojik, ontolojik ve metodolojik zemin inşa etmek amacıyla mevcut düşünce sistemlerini derin ve kapsamlı bir şekilde tahlil etmeyi hedeflemektedir. Bölüm, eleştirel bir yaklaşım içerisinde olan, tarihsel birikimden faydalanan, zamanın ruhunu iyi okuyup ona göre stratejiler üreten, yeni düşünce, yöntem ve kavramlara açık, disiplinlerarası bir perspektife sahip öğrenciler yetiştirmeyi kendisine amaç edinmiştir.

Adı Soyadı

Alev Erkilet

İlgi Alanları

Sosyal Değişme, Modernleşme, Siyaset Sosyolojisi, Toplumsal Hareketler Sosyolojisi, Kent Sosyolojisi

Kurumdaki Durumu

Aktif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Yayın
    Dünya değişirken İslam birliği
    (İLEM Yayınları, 2021) Erkilet, Alev; Erkilet, Alev; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    İslam birliği ideali 19. yüzyılın sonlarından itibaren Müslüman entelektüellerin ana gündemlerinden birisi olmuştur. Zira 19. yüzyıl boyunca Batı yayılmacılığıyla birlikte Müslüman ülkeler birer birer bağımsızlıklarını kaybetmeye başlamışlardır. Birinci Dünya Savaşı bittiğinde dünyada neredeyse tek bir bağımsız Müslüman ülke kalmamıştır. Bu durum siyasi ve kültürel açıdan çok yaralayıcı neticeleri de beraberinde getirmiştir. Bu parçalanmışlık ve kopukluk İslamcılığın en önemli amaçlarından birisinin siyasi veya en azından kültürel bir birlik ideali olmasına yol açmıştır…
  • Yayın
    İnsanı, toplumu ve tarihi anlamak: Batı merkezli değişim ve ilerleme tezlerinden İslami yaklaşımlara doğru
    (Bilge Adam, 2020) Erkilet, Alev; Erkilet, Alev; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    [No Abstract Available]
  • Yayın
    Ebu'l Kelam Azad ve Mahatma Gandhi'nin dini düşüncelerinin Hindistan'da başlatılan sivil itaatsizlik eylemlerine etkileri
    (İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Yiğit, Recep; Erkilet, Alev; Erkilet, Alev
    Dini düşünceler ve inanışlar, toplumsal değişim ve dönüşüm süreçleri üzerinde önemli bir role sahiptir. İnsanların kültürel değerleri, ahlaki ilkeleri ve siyasi düşünceleri üzerinde derin etkiler bırakan dini düşünceler ve inanışlar, toplumsal hareketler ve ortaya konulan eylem modelleri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Nitekim dini motivasyonla başlatılan toplumsal hareketler, ortaya konulan eylemlere aşkın bir hüviyet kazandırarak hareket üyeleri arasındaki bağların da güçlenmesine sebebiyet vermektedir. Bu durum neticesinde ise gerçekleştirilen eylemler normalden daha güçlü kılınarak hareketin başarıya ulaşma şansı da artmış olur. Bu çalışmada, Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinin önde gelen iki ismi olan Ebu'l Kelam Azad ile Mahatma Gandhi'nin dini düşüncelerinin ortaya koymuş oldukları toplumsal hareketlere sivil itaatsizlik eylemlerine etkisi incelenecektir. Bu doğrultuda, çalışmada evvela toplumsal hareketler ve sivil itaatsizlik literatürü değerlendirilecek olup, meselenin teorik arka planına yer verilecektir. Ardından ise Ebu'l Kelam Azad ile Mahatma Gandhi'nin hayatı, dini ve siyasi düşüncelerin gerçekleştirdikleri eylem modelleriyle paralel bir şekilde incelenecektir. Son olarak ikilinin başlatmış oldukları toplumsal hareketler ve bu hareketlerin bir eylem modeli olan sivil itaatsizliğin günümüze etkileri ve bıraktıkları miras değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Ebu'l Kelam Azad, Mahatma Gandhi, Hindistan, sivil itaatsizlik, toplumsal hareketler.
  • Yayın
    Namık Kemal’in İslamcılığına dair
    (Tekirdağ Üniversitesi Yayınları, 2020) Erkilet, Alev; Erkilet, Alev; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    [No Abstract Available]
  • Yayın
    Gelenek ve modernlik arasında aile
    (Memur-Sen Konfederasyonu Yayınları, 2020) Erkilet, Alev; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
    Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Müslüman toplumlarda, Batı karşısında uğranılan askeri yenilgilere çare bulma gayreti içinde başlatılan savunmacı modernizasyon girişimleri, zaman içinde toplumun diğer kurumlarına da yayılmıştır. Bu süreç, Müslüman toplumlarda, psikolojik manada “travma” olarak da adlandırılabilecek bir sarsıntıya, bir meşruiyet krizine yol açmıştır. Bu sarsıcı süreçte, aile, elde kalan son kale, modernleşmenin gelişini durdurabilecek son sığınak olarak algılanmaya başlamıştır. Aileyle alakalı bütün olumsuzlukların modernlikten kaynaklandığı kabulünden hareketle, İslam düşüncesinin özünden kopmuş bir “geleneğe” sarılmanın tüm sorunları çözeceğine inanılması, içinde yaşadığımız toplumsal gerçekliğe İslami perspektiften eleştirel bir nazarla bakma kabiliyetininde kaybedilmesine yol açmıştır. Bu yaklaşım, Hz. Peygamber’in vefatından sonra asırlar içinde birikmiş ve İslami olandan uzaklaşmış pek çok örüntünün meşrulaştırılmasına ve kutsanmasına neden olmuştur. Bu yazıda, aile içinde ve toplumda, kadın ve erkek arasında ve genelde farklılıkların birbirini tamamlaması durumundan ziyade, bir hiyerarşinin ve toplumsal kaynaklardan eşitsiz faydalanma durumunun söz konusu olduğu iddia edilmektedir. Bu şartlar altında yapılması gereken, gerçeklerle yüzleşmek, bir adalet dini olarak İslam’ın ana kaynaklarına dayalı bir özeleştiri yapmak, her türlü eşitsizlik, ayrımcılık ve dışlamayı ortadan kaldırmak üzere stratejiler geliştirmek ve bunları hayata aktarmaktır.