Faroqhi, Suraija Roschan
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
Tarih Bölümü, çok-yönlü, disiplinler-arası, mukayeseli ve sosyolojik bir zenginlik üretmeyi; bu suretle, gerek Avrupa-merkezci veya Batı-merkezci, gerekse dar Osmanlı-Türk odaklı yaklaşımları aşmayı amaçlamaktadır.
Adı Soyadı
Suraija Roschan Faroqhi
İlgi Alanları
Osmanlı Tarihi, Sosyal Tarih, Kentsel Üretim ve Tüketim
Kurumdaki Durumu
Aktif Personel
22 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 22
Yayın Suraiya Faroqhi: 15-16 yaşından beri tarihçi olmak istiyordum(İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümüİbn Haldun Üniversitesi’nin Tarih Bölümü kadrosuna katılan dünyaca saygın Tarih Profesörü Suraiya Faroqhi’ye Açık Medeniyet Gazetesi olarak hem hoş geldiniz dedik hem de kendisiyle bu keyifli röportajı gerçekleştirdik. Suraiya Faroqhi, Alman bir anne ve Hint Müslümanı bir hekim babanın çocuğu olarak 1941’de Almanya’nın Berlin şehrinde doğdu. Hamburg Üniversitesi’nde okurken öğrenci değişim programı çerçevesinde İstanbul Üniversitesi’ne devam etti. 1962 yılında İstanbul’a gelen Faroqhi, burada Ömer Lütfi Barkan’ın öğrencisi oldu, yüksek lisans tezini Hamburg’da tamamladı. 1968-1970 yılları arasında Bloomington Üniversitesi’nde İngilizce dil eğitimi aldı. Tez çalışmasını tamamladıktan sonra 1971 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği yapmaya başladı. İktisadi ve sosyal tarih üzerine çalışan Faroqhi, 1980 yılında biri Almanya’da, diğeri Türkiye’de olmak üzere iki doçentlik tezi hazırladı. 1986 yılında profesör oldu. 1987 yılında emekli olan Suraiya Faroqhi, Münih Ludwig Maximillan Üniversitesi’ne gitti. Buradan da 2005 yılında emekli olan Faroqhi, tekrar İstanbul’a döndü ve Bilgi Üniversitesi’nde dersler vermeye başladı ve Emeritus unvanı aldı. 2017 yılında İbn Haldun Üniversitesi’nin tarih bölümü kadrosuna geçti.Yayın Aziz Nesin about himself and his parents: Poor people in Istanbul during the late Ottoman period(Cambridge University Press, 2021) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüA resolute modernist and socialist, Aziz Nesin (1915–95) was definitely an author of the republican period. Born Mehmet Nusret to poor parents, both migrants to Istanbul from the Black Sea coast, he adopted Nesin as his legal surname when surnames became obligatory in 1934. By the 1950s, his satirical short stories and plays had made him famous, but he faced political difficulties for much of his life; likely, it did not endear him to the authorities that he used his experiences with the police as inexhaustible material for his stories. In 1966, when in his early fifties, Aziz Nesin published Böyle Gelmiş Böyle Gitmez: Otobiyografi (That is the Way He has Come, But That is Not the Way He is Leaving: An Autobiography), the first volume of what was to become a three-volume series, which he called an autobiography.1 The first volume, which is the subject of this study, has remained the most popular; it focuses on Nesin’s childhood in Istanbul during the late 1910s and throughout the 1920s, with biographies of both his father and his mother embedded in the story.2 Nesin had begun the necessary research in the 1950s, including a trip to the Black Sea village where his mother had been born. He searched for documents as well, seemingly with limited success...Yayın Osmanlı İmparatorluğu ve etrafındaki dünya(Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2017) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü; Berktay, AyşeHer ne kadar şeriata göre dünya tarif edilirken Darülislam ile Darülharb arasında kesin bir ayrıma gidilse de, gerçekte bu iki toprak arasındaki sınırlar daha gevşekti. Özellikle erken modern dönemde Osmanlı ile “öteki” arasında uzun zamandır süren bir diplomatik, ticari, mali, kültürel ve dinsel bir lişkiler ağı vardı. Bu ağ Asya imparatorluklarına, Avrupa’nın burjuvalaşan modern devletlerine kadar uzanıyordu. Seyyahlar, hacılar, sanatçılar, tüccarlar hep gelip gittiler. Padişahlar belirli malların Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine girip girmemesine karar verdiler, insanlar seyahat etmek için izin istediler. Her ne kadar savaşta karşı karşıya kalınabilse de bu ilişkiler hep sürdü.Yayın Turkish migrations in the greater Turkic-speaking world, 1450–1830(Cambridge University Press, 2023) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüVolume 1 of The Cambridge History of Global Migrations documents the lives and experiences of everyday people through the lens of human movement and mobility from 1400 to 1800. Focusing on the most important typologies of preindustrial global migrations, this volume reveals how these movements transformed global paths of mobility, the impacts of which we still see in societies today. Case studies include those that arose from the demand for free, forced, and unfree labor, long- and short-distance trade, rural/urban displacement, religious mobility, and the rise of the number of refugees worldwide. With thirty chapters from leading experts in the field, this authoritative volume is an essential and detailed study of how migration shaped the nature of global human interactions before the age of modern globalization.Yayın Ottoman artisans in a changing political context: Debates in historiography(Brill, 2021) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüHistorians have interpreted the relationship between Ottoman artisans and sultan governance in two contrasting ways. Some believe that, by definition, the sultan represented the interests of the Islamic community and even, to some extent, those of his subjects at large. Others assume that, although the Islamic legitimacy of sultans was never in doubt, artisans could nonetheless develop initiatives of their own, including participation in rebellions when their livelihoods were under threat. While adhering to the second option, the author discusses why artisans thought that compliance with officialdom was the royal road to success, and why, such conformity notwithstanding, Ottoman guilds often defended the interests of master craftsmen with reasonable success. Since artisans legitimized their strivings for private gain through constant reference to the sultan, they had little reason to limit the ruler’s power. When soldiers and associated artisans acted to depose Selim III in 1807, they did so because his policies threatened their livelihoods, and not because they wanted broader participation in policy decisions, or because they blindly upheld a ‘traditional’ system. The fall of Selim III (1807) thus differed fundamentally from what had happened in France in 1789.Yayın Working, marketing and consuming Ottoman copper-with a special emphasis on female involvement(Brill, 2021) Faroqhi, Suraija Roschan; Faroqhi, Suraija Roschan; Boyar, Ebru; Fleet, Kate; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüIn the Ottoman context, studies dealing with metals made into objects, rather than with raw material sent to the mint, are not very common. Even personal ornaments made of precious metals have attracted only a limited amount of attention, although samples possessed by people outside the Ottoman court have survived, albeit in limited numbers. In the case of females we find ear- rings, necklaces, bracelets and jewelled headdresses, while males owned orna- mented weapons as well as horse-gear with silver inlays. Presumably, scholars have held back because it is very difficult to interpret the written documenta- tion relevant to metalwork – if it even exists. The refining of copper and the products of coppersmiths remain in limbo as well, apart from a number of catalogues describing items in public museums and private collections.Yayın Introduction(SAGE, 2019) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüVery often, the editors responsible for collections of articles will statethat they have joined originally disparate contributions into coherentpublications that resemble single-author books. Put differently, theseeditors claim to have established strong connections between the piecesentrusted to them by individual authors. Often these editors will go so faras to rename the articles at issue, now calling them ‘chapters’. By contrast,the present collection is consciously eclectic, and the editor does not aimat presenting the eight articles appearing here as parts of a unified whole.Rather, I hope that readers will be able to visualise, at least in part, thediversity of approaches to pre-1850s Ottoman social history as practicedtoday. Moreover, this collection should make visible some trends thatmay be relevant for the future, the historians at issue—with the exceptionof the present author—being either young scholars or else in mid-career.Yayın On the spot Surma Farm(Kirsten Price, 2023) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüWe ask leading historians why their research matters, what history has taught them, and what we should be reading…Yayın Osmanlılar: Kültürel tarih(Akıl Çelen Kitaplar, 2018) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü; Sümer, ÇağdaşOsmanlı İmparatorluğu, askeri ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olmanın ötesinde canlı ve gelişen bir kültürel alanı da bünyesinde barındırıyordu. Önemli bir Osmanlı tarihçisi olan Suraiya Faroqhi, Osmanlı'nın pek de bilinmeyen kültürel ve sanatsal dünyasını aydınlatan maddi kültür kalıntılarının en şaşırtıcı ve en çarpıcı örneklerini inceliyor ve bu örnekler üzerinden Osmanlı'daki kültürel hayat hakkında önemli toplumsal, politik ve ekonomik sonuçlara varıyor. Faroqhi'nin gerçekleştirdiği titiz çalışma, Osmanlı toplumunda ticaret, toplumsal cinsiyet ve sosyo-politik statü gibi pek çok konu hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlarken, bir yandan da Osmanlıların gündelik hayatının çeşitliliği ve renkliliğine çarğıcı bir pencere açıyor ve Osmanlı dönemine ait kültürü gözler önüne seriyor.Yayın Anadolu'da bektaşilik : XV yüzyıl sonlarından 1826 yılına kadar(Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2017) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüBu çalışma büyük ölçüde, saygıdeğer hocam Prof. Ömer Lütfi Barkan'm (İstanbul) beni yönlendirmiş olduğu arşiv belgelerine dayanmaktadır. Aynı şekilde Prof. Halil İnalcık (Chicago) ve Prof. Nejat Göyünç (İstanbul) de değerli katkılarda bulundular. Dr. Abdülbaki Gölpmarlı'nm yardımseverliği sayesinde şahsına ait bir el yazmasını inceleme ve kendisinin tasavvuf hakkındaki engin ve derin bilgisinden faydalanma fırsatı buldum. Her birine içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Prof. Andreas Tietze (Viyana), Prof, irene Melikoff (Strazburg) ve Prof. Subhi Labib (Kiel), henüz oluşma aşamasındayken bu kitabın farklı bölümlerini okuma inceliğini gösterdiler. Elbette ki yapılmış olabilecek tüm hatalardan sadece yazarın kendisi sorumludur
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »