Haliloğlu, Nagihan
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü
Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nün vizyonu, özellikle Avrupa ve Orta Doğu dillerinde yazılmış eserleri hem birbirleriyle hem de Türk Edebiyatı’yla mukayese ederek, medeniyetlerin geçişkenliği hakkında bilgi üretmek ve farkındalık yaratmaktır. Eleştirel bakış açısının temel alınacağı Bölümde, edebiyat, dil, kültür, sinema alanlarındaki gelişmeleri yakından takip edip, tartışmalara katkı sağlayacak bilim insanları yetiştirmeyi hedeflemektedir.
Adı Soyadı
Nagihan Haliloğlu
İlgi Alanları
Area Studies Social Sciences , Religion Literature Government & Law
Kurumdaki Durumu
Aktif Personel
3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Yayın Fransız Edebiyat’ını İbn Haldun’la okumak(İstanbul Üniversitesi Farabi Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (FAMER), 2019) Haliloğlu, Nagihan; Haliloğlu, Nagihan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat BölümüBu makale İbn Haldun’un asabiyet, mülk ve hanedan kavramlarını tahlil birimleri olarak kullanıp Michel Houellebecq'in Teslimiyet romanındaki karşılıklarını tespit etmektedir. Makalenin yöntemi böylelikle Müslüman Akdenizli bir düşünürün kullandığı kavramların günümüzde yazan beyaz Akdenizli bir yazarın romanlarında ne kadar geçerli olduğunu tespit edip, bir yandan Beyaz Avrupa'yı taşralaştırırken bir yandan da sürekliliklere dikkat çeker. Bu bakımdan kullanılan yöntem karşılaştırmalı edebiyat olarak da nitelendirilebilir. Makale İbn Haldun'un asabiyet, mülk, hanedan kavramlarını merkeze koymakla beraber Kuzey Avrupa'nın taşralaştırılmasını Dipesh Chakrabarty, Akdeniz'deki alışverişleri de Fernand Braudel'in kavramsal desteğiyle inceler. Houellebecq yazınının tümünde Akdeniz’I yabancı unsurların giriş yaptığı tekinsiz bir sınır olarak kurgular. Teslimiyet’te de Akdeniz’den gelen yabancı unsur Müslümanlardır ve Müslüman bir aday Fransa’da devlet başkanı olur. Romanın anlatıcısı François Fransa’nın bu ‘çöküş’ünün ve kültürel intiharının beyaz sınıflar arasındaki dayanışma eksikliğine, beyazların Mağripli göçmenlerin kültürünü benimsemedeki gönüllülüklerine bağlar ve başa geçecek Mağrip kökenlilerin yakında beyaz Fransızların düştüğü aynı hatalara düşeceğinin sinyallerinden bahseder. Houellebecq’in anlatıcı üzerinden okurla paylaştığı tüm bu gözlemler Ibn Haldun’un Mukaddime’sindeki döngüsel sosyal hareketlerin devinimleriyle örtüşmektedir.Yayın Cloning and nausea in the Possibility of an Island(İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Haliloğlu, Nagihan; Haliloğlu, Nagihan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat BölümüThis paper investigates the physical and metaphorical meanings of nausea in Michel Houellebecq’s The Possibility of an Island. Through the trope of cloning, Houellebecq likens the human body to a ship, and conflates existential nausea with nausea caused by inhabiting a body. The future clones of the narrator Daniel inhabit a world of ‘neohumans’ that are clones like themselves, and old-style, barbaric humans. Neohumans change their bodies through cloning, which after a while give them ship-sickness, or nausea. Daniel’s nausea is shaped by his relationship with the Mediterranean throughout. The novel asks the question ‘What happens to human consciousness when the body keeps changing and the white male body is propagated into the future?’ Thus, the novel works as an allegory for the way the Mediterranean functions today both as a curative and lethal space for European endeavor.Yayın Michel Houellebecq’in Teslimiyet romanında asabiyet bozumu ve kültürel intihar(İlmi Etüdler Derneği, 2021) Haliloğlu, Nagihan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat BölümüBu makale; İbn Haldun’un asabiyet, mülk ve hanedan kavramlarını tahlil birimleri olarak kullanıp Michel Houellebecq‘in Teslimiyet romanındaki karşılıklarını tespit etmektedir. Makalenin amacı; Müslüman Akdenizli bir düşünürün kullandığı kavramların günümüzde beyaz Akdenizli bir yazarın romanlarında ne kadar geçerli olduğunu inceleyip Beyaz Avrupa‘yı taşralaştırırken bir yandan da sürekliliklere dikkat çekmektir. Bu bakımdan kullanılan yöntem, karşılaştırmalı edebiyat olarak nitelendirilebilir. Makale, İbn Haldun’un asabiyet, mülk, hanedan kavramlarını merkeze almakla beraber Kuzey Avrupa’nın taşralaştırılmasını Dipesh Chakrabarty, Akdeniz’deki alışverişleri de Fernand Braudel’in kavramsal desteğiyle inceler. Houellebecq yazınının tümünde Akdeniz’i yabancı unsurların giriş yaptığı tekinsiz bir sınır olarak kurgular. Teslimiyet’te Akdeniz’den gelen yabancı unsur Müslümandır ve Müslüman bir aday Fransa’da devlet başkanı olur. Romanın anlatıcısı François Fransa’nın bu ‘çöküş’ünü ve kültürel intiharını beyaz sınıflar arasındaki dayanışma eksikliğine, beyazların Mağripli göçmenlerin kültürünü benimsemedeki gönüllülüklerine bağlar ve başa geçecek Mağrip kökenlilerin yakında beyaz Fransızların düştüğü aynı hatalara düşeceğinin sinyallerinden bahseder. Houellebecq’in anlatıcı üzerinden okurla paylaştığı tüm bu gözlemler İbn Haldun’un Mukaddime’sindeki döngüsel sosyal hareketlerin devinimleriyle örtüşmektedir.