Kaplan, Hasan
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Bölüm, uluslararası standartlarda nitelikli bilgi üretmeyi, özellikle İslam felsefesi, Türk düşüncesi ve fenomenoloji geleneğini merkeze almayı ve bu meyanda felsefi bilgi üretilmesini amaçlamaktadır. Batı'da gelişen felsefenin soy kütüğünde sadece Yunan, Helenistik ve Hıristiyan değil, İslam felsefi mirası da yer almaktadır.
Adı Soyadı
Hasan Kaplan
İlgi Alanları
Kurumdaki Durumu
Pasif Personel
3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Yayın Sağlık çalışanlarının maneviyat ve manevi destek algısı: İstanbul örneği(Erzurum Kültür Eğitim Vakfı Yayınevi, 2018) Kaplan, Hasan; Kaplan, Hasan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüManevi bakım/destek, özellikle son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında “Hastanelerde Manevi Destek Hizmetleri Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü” bağlamında manevi destek birimlerinin sağlık tesislerinde yer alması ile sağlık camiasında sözü edilmeye devam eden bir konu haline gelmiştir. Hastaların, hasta yakınlarının ve özellikle sağlık çalışanlarının gündemine dâhil olan manevi destek konusunun sağlık çalışanları tarafından nasıl algılandığı, adı geçen hizmetlerin devamlılığı için önem arz etmektedir. Araştırmamız, böyle bir problemi ele almaktadır. Çalışmamıza İstanbul’da bulunan hastanelerden 354 sağlık çalışanı katılmıştır. Verilerin toplanmasında “Kişisel Bilgi Formu” ve “Manevi Destek Algısı (MDA) Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmaya katılan sağlık çalışanları meslek değişkenine göre 96’sı (%27,1) Doktor, 220’si (%62,1) Hemşire ve 38’i (%10,7) Ebe olarak dağılmaktadır. Çalışmamıza katılanların cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve meslek değişkenlerine göre Manevi Destek Algısı düzeylerinde anlamlı farklılık bulunamamıştır (p>0.05). Katılımcıların yaş değişkeni ve kıdem değişkenine göre ise Manevi Destek Algısı ortalamalarının istatistiksel olarak anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yaş ve kıdem değişkenleri kendi aralarında gruplandırıldığında, genç yaşta maneviyata olan ilginin arttığı ve kıdem yılı arttıkça maneviyata olan ilginin azaldığı gözlenmektedir. Sonuç olarak, Sağlık çalışanlarının manevi bakımı algılama düzeylerini; cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve meslek değişkenlerinin etkilemediği saptanmış¸ ve araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının “Manevi Destek Algı” düzeyinin yüksek olduğu belirlenmiştir.Yayın Palyatif bakım merkezlerinde yürütülen manevi destek hizmetleri üzerine bir araştırma(Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi, 2018) İşbilen Esendir, Nihal; Kaplan, Hasan; Kaplan, Hasan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüDünyadaki olumlu gelişmelere paralel olarak, ülkemizde de palyatif bakım konusundaki duyarlılık her geçen gün çok yönlü bir şekilde artmakta, palyatif bakım merkezlerinin niceliği ve niteliği gelişmektedir. Diyanet işleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında 3 yıl önce gerçekleştirilen “hastanelerde manevi destek hizmeti” protokolü bu olumlu gelişmelerin en son örneklerinden biridir. Türkiye’de sağlık hizmetleri bağlamında bir devrim sayılacak nitelikte olan bu manevi destek hizmeti üç yıldır seçilmiş bazı hastanelerin özellikle palyatif bakım merkezlerinde uygulanmaktadır. Birçok açıdan tartışma konusu olan bu uygulamanın, başından itibaren medyada ve mesleki örgütler nezdinde hem olumlu hem de olumsuz yankıları olmaktadır. Özellikle geleneksel olarak profesyonel sağlık hizmetlerini yürüten sağlık çalışanlarının (hekim, hemşire, ebe vb.) bir kısmının bu yeni gelişmeye karşı çeşitli mesleki çekincelerden dolayı mesafeli ve tereddütlü bir tutum sergilediği bilinmektedir.Yayın Paydaşları bakımından palyatif bakım merkezlerinde yürütülen manevi destek hizmet uygulaması üzerine bir araştırma(Diyanet İşleri Başkanlığı, 2018) Kaplan, Hasan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüDünyadaki olumlu gelişmelere paralel olarak, ülkemizde de palyatif bakım konusunda ki duyarlılık her geçen gün çok yönlü bir şekilde artmakta, palyatif bakım merkezlerinin niceliği ve niteliği gelişmektedir. Diyanet işleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında 3 yıl önce gerçekleştirilen “hastanelerde manevi destek hizmeti” protokolü bu olumlu gelişmelerin en son örneklerinden biridir. Türkiye’de sağlık hizmetleri bağlamında bir devrim sayılacak nitelikte olan bu manevi destek hizmeti üç yıldır seçilmiş bazı hastanelerin özellikle palyatif bakım merkezlerinde uygulanmaktadır. Birçok açıdan tartışma konusu olan bu uygulamanın, başından itibaren medyada ve mesleki örgütler nezdinde hem olumlu hem de olumsuz yankıları olmaktadır. Özellikle geleneksel olarak profesyonel sağlık hizmetlerini yürüten sağlık çalışanlarının ( hekim, hemşire, hasta bakıcı vb.) bir kısmının bu yeni gelişmeye karşı çeşitli mesleki çekincelerden dolayı mesafeli ve tereddütlü bir tutum sergilediği bilinmektedir. Bu araştırma yukarıda kısaca işaret edilen tartışmalara neden olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üç yıldır bazı hastanelerde sürdürdüğü Manevi Destek hizmetlerini ele almakta ve şu iki soruya cevap aramaktadır: Manevi Destek hizmetleri genel palyatif bakım hizmetlerine ne derece entegre edilebilmiştir? Manevi Destek hizmetleri hasta ve yakınları açısından ne derece benimsenmiştir? Bu araştırma sorularına Manevi Destek hizmeti uygulamasıyla direk veya dolaylı ilgili paydaşlar; birey-birim ve kurumlar dikkate alınarak üç ayrı çalışmayla cevap aranmıştır: İlk çalışma, bir Manevi Destek uzmanı olarak katılımcı gözlemci sıfatıyla yaptığım gözlemleri ve palyatif bakım merkezi olan hastanelerde Manevi Destek hizmetlerini yürüten Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı on manevi destek uzmanıyla yapılan görüşmeleri içermektedir. İkinci çalışma, hastane yönetimi ve çalışanlarıyla ( özellikle palyatif bakım ünitesi çalışanları) yapılan görüşmeler; üçüncü çalışma da hasta ve yakınlarıyla yapılan görüşmeleri içermektedir. Bu bildiride her üç çalışma sonucu elde edilen bulgular sunulacaktır.