Şentürk, Recep
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü
Sosyoloji Bölümü, bireysel ve toplumsal düzeyde fikrî bağımsızlığı kazandırmaya yönelik yeni bir epistemolojik, ontolojik ve metodolojik zemin inşa etmek amacıyla mevcut düşünce sistemlerini derin ve kapsamlı bir şekilde tahlil etmeyi hedeflemektedir. Bölüm, eleştirel bir yaklaşım içerisinde olan, tarihsel birikimden faydalanan, zamanın ruhunu iyi okuyup ona göre stratejiler üreten, yeni düşünce, yöntem ve kavramlara açık, disiplinlerarası bir perspektife sahip öğrenciler yetiştirmeyi kendisine amaç edinmiştir.
Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı
Enstitü, “Medeniyet Araştırmaları” alanını haddizatında müstakil bir araştırma sahası olarak ihdas etmeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede Medeniyet Araştırmaları alanının kendi çözümleme düzlemlerini tarif etmek ve alanı yönlendirecek ontolojik, epistemolojik ve metodolojik yaklaşımları teklif etmek için çalışmaktadır. Medeniyet Araştırmaları, mevcut disiplinlerin yaklaşımlarının çözümlemekte yetersiz kaldığı, yerel veya dünya ölçeğinde, insanlığın karşılaştığı farklı meseleleri anlamaya yönelik, çok disiplinli ve alternatif bakışlara imkan veren bir yaklaşım sunmayı amaçlamaktadır.
Adı Soyadı
Recep Şentürk
İlgi Alanları
Sosyoloji
Kurumdaki Durumu
Aktif Personel
5 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Yayın İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk 'hedef fikri bağımsızlık'(YeniBirlik Gazetesi, 2017) Şentürk, Recep; Şentürk, Recep; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü"İbn Haldun Üniversitesi Türkiye'nin ve İslam dünyasının fikri bağımsızlığı kazanmasını hedeflemektedir. Bir taraftan modern bilimi iyi şekilde öğrencilerimize sunacağız ama buna ilave olarak İslam ilim geleneğini de aktaracağız. Bir yandan Marx'ı ve Weber'i öbür yandan İbn Haldun ve Maverdi'yi, bir taraftan Freud'u diğer taraftan Gazali'yi karşılaştırmalı bir şekilde öğreteceğiz. Amacımız "gelenekli yenilikçilik" olarak isimlendirilebilecek bir tavırla, mevcut pozitivist sosyal bilimlere alternatif teoriler üreterek sosyal bilimler alanında genel olarak medeniyet birikimimizden özel olarak İbn Haldun'dan hareketle bir paradigma değişikliğine öncülük edeceğiz. Üniversitemizin uygulayacağı eğitim stratejisinin diğer üniversitelere örnek olacağını ümit ediyorum."Yayın Prof. Dr. Recep Şentürk’ün “IV. Uluslararası İbn Haldun sempozyumu ve İbn Haldun Üniversitesi açılış töreni” resmî konuşması(İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Şentürk, Recep; Şentürk, Recep; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji BölümüSaygıdeğer Cumhurbaşkanım, Değerli Konuklar; Sözlerime genel olarak ülkemizde eğitime ve özel olarak da İbn Haldun üniversitesine bu güne kadar vermiş olduğunuz desteğe teşekkür ederek başlamak istiyorum. İnsanlık Açık Medeniyet çağına girmiş bulunuyor. Bu çağda rekabet mahalli değil küreseldir; çünkü medeniyetlerin artık duvarları, kapıları ve pencereleri yoktur. Dışa kapalı medeniyetlerin dönemi artık bitmiştir. Bu yüzden İbn Haldun Üniversitesi eğitim sistemi de Açık Medeniyet çağının gereklerine göre yeni nesillerimizi küresel rekabete hazırlayacak şekilde tasarlanmıştır. Biz inanıyoruz ki ülkemizin ve Medeniyetimizin yeniden küresel medeniyet yarışına katılabilmesi, yeni nesillerin Açık Medeniyet çağının gerektirdiği kaliteli bir eğitim almasına bağlıdır. Ben konuşmamda üç soruyu cevaplamaya çalışacağım: 1) İbn Haldun üniversitesi olarak biz ne yapıyoruz? 2) Bu yaptıklarımızı niçin yapıyoruz? Evet, ne yapıyoruz ve niçin yapıyoruz? 3) Bir öğrenci niçin İbn Haldun üniversitesini tercih etmelidir? Ya da İbn Haldun Üniversitesi öğrencilerine farklı ne sunacaktır?Yayın Açık medeniyet: Küreselleşme ve AB sürecinde medeniyetimizin geleceği(Mahya Yayıncılık, 2018) Şentürk, Recep; Bilen, Mahmut; Şan, Mustafa Kemal; Şentürk, Recep; Elmas, Muzaffer; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji BölümüMerhaba arkadaşlar, böylesine güzel bir bahar gününde böylesine güzel bir konuyu, sizin gibi seçkin öğrencilerimize anlatmak, sizlerle bu konuyu tartışmak beni çok mutlu etti. Sizinle "Açık Medeniyet" konusunu tartışacağız. Bu konu teorik bir konu değil, pratik boyutu olan bir konu. Başlıkta da ifade edildiği gibi, şu anda küreselleşme dediğimiz bir süreç hakim, bu süreç bütün dünyayı, toplumları etkiliyor. Diğer taraftan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme çabaları var. Bu süreç içerisinde bizim medeniyet iddiamız, medeniyet kimliğimiz, medeniyet mirasımız ne olacak? Bu, son derece önemli bir soru. Küreselleşme sürecinde biz Türkler olarak mensup olduğumuz İslâm medeniyetinden çıkacak mıyız? Bu kimliği bırakacak mıyız? Bunun mirasından kopacak mıyız? Ya da Avrupa Birliği'ne girmiş olmamız, İslâm medeniyetinden kopmak, Batı medeniyeti içerisinde asimile olmak manasına mı gelecek? Bu süreçte millet olarak, devlet olarak, aydınlar olarak nasıl bir strateji takip edeceğiz? İşte bugün bu soruların cevabını mümkün olduğu kadar kısa bir şekilde, ana hatlarıyla ele almaya çalışacağım. Bu sorular mutlak surette, tarihi bir perspektiften ele alınmak zorundadır. Tarihi perspektif olmadan ne medeniyet kimliğimizi, ne medeniyet mirasımızı, ne medeniyetimizin geleceğini, ne de diğer medeniyetlerle ilişkimizi anlamamız ve bu konuda düşünce üretmemiz, siyaset geliştirmemiz mümkün olabilir. Bu açıdan ben bu konuyu tarihi bir perspektiften ele alacağım. Fakat bundan önce, dünyada medeniyetler arası ilişkilerdeki gelişmelerin nasıl bir yapısal dönüşüme uğradığını ifade edebilmek için birkaç gözlemle konuşmaya başlamak istiyorum.Yayın Açık medeniyet: Kesrette vahdet, vahdette kesret diyalektiği(Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 2019) Şentürk, Recep; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji BölümüToplumsal farklılıklar asla yok edilemez. Öyleyse onu adil bir şekilde yönetmemiz gerekir. Çağımızın en büyük problemi farklılık yönetimidir. Dünyadaki, bölgemizdeki ve ülkemizdeki çatışmaların ve savaşların tamamının sebebi Batı medeniyetinin ve Batı taklitçilerinin farklılık yönetimi konusundaki başarısızlığıdır. Doğudan batıya sayısız din, mezhep, kültür ve ırkı asırlardır barış içinde yöneten İslam medeniyetinin en güçlü ve birikimli olduğu alan toplumsal farklılıkların yönetimidir. Buna rağmen, farklılık yönetimi konusunda güçlü bir felsefi altyapı ve tarihi tecrübeden yoksun Batı medeniyetini taklit edip İslam medeniyetine ihanetimizin cezasını coğrafyamızda kanlı savaş ve çatışmalarla ödüyoruz.Yayın İslam hukuku da batı hukuk geleneğinin bir parçasıdır(Bu Dünya Bizim, 2017) Şentürk, Recep; Şentürk, Recep; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü''Haklar teorisi şu anda Batı hukukuna göre öğretiliyor. Hâliyle söylemde de Batı hukuku kavramlarıyla ifade ediliyor. Halbuki İslam hukukunun, fıkhın bu konuda kendine göre kavramları ve yaklaşımı var. Bu, bugün biraz unutulmuş durumda.'' Prof. Dr. Recep Şentürk, İslam’da insan haklarına dair Deniz Baran'ın sorularını cevapladı. [...]