Cilt 6, Sayı 1, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Yayın
    İslam’da psikoloji tarihi
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Atak, Mustafa
    Psikoloji bilimi 1700’lü yılların ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmış ve dini alanda meydana gelen boşluğu doldurma gibi bir işleve sahip olmuştur. Modern psikolojinin çıkış noktasını ilk günah öğretisi ve batının insana karamsar bakış açısı oluşturmuş bu yüzden de insan muammasını anlama noktasında sorunlar yaşanmıştır. İnsanı doğru çözümleyememe beraberinde yanlış reçetelerin ortaya çıkmasına yolaçmıştır. Ancak transpersonel psikoloji ve sonrasında pozitif psikoloji yaklaşımının ortaya çıkmasıyla birlikte manevi alana yönelmenin önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu süreçten sonra Taoizm ve Hinduizm merkezli kadim manevi geleneklerin psikolojik terapi ve iyi oluşta kullanılmaya başlandığı görülmektedir...
  • Yayın
    İslâm felsefesi tarihi ve ilim tasnifleri
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Uyanık, Mevlüt
    İslâmiyet 7. Yüzyılın başında siyasî ve fikrî açıdan dünyaya yeni bir bakış açısı sunmaya başladı. Müslümanlar kısa süre içinde önemli kültür merkezi olan Şam (hicri.15/636), Halep (h.16) ve Antakya’yı (h.17) ele geçirdiler. Siyasî açıdan kısa sürede yayılan İslâmiyet, fikrî açıdan da kadim kültür ve medeniyetlerin bilgisi, teknolojisi kullanılmakla kalmayıp, geliştirerek özgün ve yaratıcı bir bilgi ve bilim modeli oluşturdu. Kadim kültürlerin önemli eserlerinin hızla çevrildiği Beytü’l-Hikme, felsefi ve bilimsel bilgi için gerekli temelleri zaten sağlamıştı. İslam âlimleri teori ve pratik arasındaki dengeye dikkat ederek, gözlem ve deneye dayanan bilimsel çalışmaları öncelik verdiler. Tercüme edilen, özümsenen bilimsel bilgi genişletildi, yeni bilimsel terminolojiler oluşturuldu. Bu bağlamda tabiat bilimleri, felsefe, filoloji, edebiyat çalışmaları başlangıçtan itibaren teolojik değil, dünyevi bir anlayışla yapıldı ve sürdürüldü. Müslümanlar kültür taşıcısının ırkına, dinine bakılmaksızın kurduğu öğretmen-öğrenci irtibatı ve akademik ve etik kurallarıyla, adil tenkit yöntemiyle kurduğu bilgi ve bilim tasavvuru Batı’ya farklı yollardan taşınmış ve Rönesansın oluşumunda önemli rol oynamıştır...
  • Yayın
    İslam Meşşâî felsefe geleneğinde metodik ilkeler ve değeri
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Sözen, Kemal
    Metot ile gerçek bilginin elde edilmesi arasında mutlak bir ilişki vardır. Dolayısıyla gerçek bilgiyi keşfetmek ve bu konuda istenilen neticeye ulaşmak, metot ile ilgili bazı ilkelerin varlığını zorunlu kılar. Bu sebepledir ki her filozof düşüncesini sistematik bir tarzda inşa ederken belli başlı metodik ilkeler çerçevesinde hareket eder. Benzer şekilde, İslam Meşşâî felsefe geleneğine mensup Kindî, Farabî, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi düşünürler de metot ile ilgili bazı ilkeleri esas almışlardır. Felsefî düşünce sistemlerini ise benimsedikleri ilkelere bağlı kalmak suretiyle inşa etmişlerdir. Bu çalışmada öncelikle metot kavramı ele alınıp, metodun bilgi edinme sürecindeki önemi üzerinde durulacaktır. İsimleri zikredilen Meşşâî filozofların gerçek bilgiye ulaşmak için hangi ilkeleri esas aldıkları incelenecektir. Onların benimsemiş oldukları söz konusu ilkelerin günümüz açısından ifade ettiği anlam ve öneme işaret edilecektir.
  • Yayın
    Tarihsel ve teorik açıdan adalet dairesinin uzun formu
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Kömbe, İlker
    Kitap bölümü olarak yazılan bu makalede, ortaçağ İslâm siyaset düşüncesini oluşturan pek çok siyaset türünde kaleme alınmış olan kitapların hem muhtevaları hem de bölüm başlıkları açısından en temel, en önemli ve en merkezi kavramı olan adalet dairesi, yalnızca uzun formu dikkate alınmak koşuluyla, başlangıcından Osmanlı dönemine ait XVI. yüzyılın sonuna kadarki bir dönemle sınırlı kalacak biçimde, söz konusu olan kavramın tarihsel süreci ve teorik arka planı veya ilkeleri olmak üzere, iki bakımdan, ele alınarak incelenmeye ve değerlendirilmeye gayret edilecektir. Tarihsel süreci açısından bakıldığında, birinci olarak, adalet dairesinin uzun formunun yer aldığı ilk kaynak ve uzun formun ortaçağ İslâm siyaset düşüncesine ne şekilde ya da hangi yolla geçtiği tespit edilmeye ve bu tespitin ne anlama geldiği, bir başka ifadeyle, bu tespitten çıkan sonuç gösterilmeye çalışılacaktır. İkinci olarak, ortaçağ İslâm siyaset düşüncesinin altında yer alan çeşitli siyaset türlerinde adalet dairesinin uzun formuna yer veren kaynaklar, bu kaynakların yazıldıkları devletler ve coğrafyalar ile uzun formun nispet edildiği şahıslar ve temel unsurları ifade edilecektir. Kavramın Teorik arka planı veya dayanağı olan ilkeler açısından bakıldığında ise, birinci olarak, merkezî bir siyaset düşüncesi kavramı olan adalet dairesinin uzun formunun ilkeleri temellendirilmeye ve bu ilkelerin, Yeni Platoncu felsefe çerçevesinde kabul edilebilecek olan Meşşaî felsefenin klâsik bilişsel yahut rasyonel psikolojiye karşılık gelen nefs teorisi, ahlâk felsefesi, doğa felsefesi, evren ve kozmoloji anlayışı ile metafizikten nasıl kaynaklandığı gösterilmeye çalışılacaktır. Son olarak ise, adalet dairesinin uzun formunun, ilişkili olduğu devlet ve toplum düzeni ve yapısı ile bu devlet ve toplum yapısı ve düzeni içindeki önemi, anlamı ve işlevi analiz edilecektir.
  • Yayın
    Televizyon ve sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkileri ve yapılması gerekenler
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Bulut, Sefa; Bulut, Sefa; Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü
    Televizyon ve sosyal medya artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu medya organlarının çok sayıda faydasının yanında zararları da bulunmaktadır. Bunlar en çok çocukları etkilemekte ve onları için zararlı sonuçlar oluşturmaktadır. Bunu ailelerin tek başına engellemesi mümkün değildir. O nedenle, okulların ve sağlık kuruluşlarının medya eğitimine önem vermesi ve bu konuda duyarlılık geliştirmesi önemlidir. Medyanın zararlı etkileri ancak ulusal düzeyde bir koruma ile önleme programı ve politikası olursa etkili olabilecektir. Buradan hareketle vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin ulusal düzeyde bir farkındalık oluşturarak, hükümetler üzerinde oluşturacağı baskı yoluyla politika değişimine gitmeleri sağlanmalıdır. Diğer yandan, televizyon kanalları, sosyal medya platformları ve eğlence endistürüsün tümü de sorumlu davranmaya teşvik edilmeli ve baskı yapılmalıdır. Bu, toplumsal düzeyde bir halk sağlığı sorunudur o nedenle toplumdaki herkesi ve toplumun her katmanını ilgilendiren bir sorun olarak ele alınmalıdır.