Fakülteler
Bu bölüm için kalıcı URI
Bölüm "İHÜ, İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü" Fakülteler seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 145
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın 11.-14. yüzyıllar arasında musiki(Grafiker Yayınları, 2017) Öncel, Mehmet; Arslan, Fazlı; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüAnadolu'dan başlayıp Orta Doğu, Asya, Hindistan ve Uzak Doğu'ya kadar yayılan coğrafyada XI.-XIV. yüzyıllar arasında pek çok savaş meydana gelmiştir. Eski devletler yıkılmış yerlerine yeni devletler kurulmuştur. Özellikle Avrupalı Katolik Hristiyanların, Papa 'nın vermiş olduğu vaatlerle Müslümanların yoğun olduğu Orta Doğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde egemenliği sağlamak amacıyla 1096-1272 yılları arasında pek çok Haçlı Seferleri düzenlemesi; yine XIII. yüzyılda dünya siyasi tarihine damgasını vuran yaklaşık doksan yıllık hükümranlığı sonucu pek çok devletin yıkılmasına sebep olan ve milyonlarca insanın katledilmesine yol açan Moğal istilaları, tarihin seyrini değiştiren önemli olaylar arasındadır. Ayrıca Dandanakan Savaşı (1040), Pasinler Savaşı (1048), Malazgirt Savaşı (1071), Bağdat Seferi (1055) Türk siyasi tarihinin oluşumunda önemli bir etkiye sahiptir.Yayın 1960’tan günümüze Bermuda Müslümanlarının tarihi(Kopernik Kitap, 2021) Çolak, Yaşar; Çolak, Yaşar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüBu kitap, Bermuda İslâm toplumunun entelektüel, politik ve dinî tarihiyle ilgilidir. Bermuda, Atlantik’in kuzeyinde farklı dinî grupların bir arada yaşadığı çoğulcu bir ada toplumudur. İslâm, adada yaşayan ve giderek büyüyen dinler arasında yer almaktadır. İslâm’ın Bermuda’ya girişi Amerikan ırkçılığına ve ayrımcılığına karşı Tanrı merkezli bir protesto hareketi olarak doğan İslâm Milleti’nin (Nation of Islam / NoI) davetçileri vasıtasıyla gerçekleşmiştir. 1930’ların başında Amerika’da proto-İslâmî bir hareket olarak başlayan İslâm Milleti, 1960’larda Malcolm X ve 1975’ten sonra da İmam Warith Deen Muhammed gibi liderlerin dönüştürücü çabalarıyla Ehl-i Sünnet çizgisine doğru evrilmiştir. Buna paralel olarak Bermuda Müslümanları da ana akım İslâmî çizgiye doğru bir dönüşüm yaşamıştır. Günümüzde Bermuda Müslümanları genel nüfusun yüzde birini oluşturmaktadır. Kitapta konu iki ana bölümde ele alınmaktadır. Birinci Bölümde Bermuda hakkında temel bilgilere yer verilmekte, siyahların uzun bir süre sürdürdükleri özgürlük mücadelesinin yer yer Müslüman tecrübesiyle kesişen yönlerine işaret edilmektedir. İkinci Bölümde yazılı ve sözlü kaynaklara dayanılarak Bermuda İslâm toplumunun 1960’lı yıllara kadar geriye giden oluşumu, zaman içindeki değişimi, bunun ortaya çıkardığı problemler ile önemli şahsiyetler üzerinde durulmaktadır...Yayın 19th and 20th-century Islamic scholars’ approaches to miracles(İbn Haldun Üniversitesi, 2024) Sarıkaya, Abdüssamet; Sarıkaya, Abdüssamet; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüThe Islamic modernists, led by Abduh, Afghani, Rashid Reza, and Sayyid Ahmad Khan, attempted to establish a direct parallel between the values produced by the Enlightenment and Islamic beliefs as an expression of a sense of oppression against the West. Their modernist stance profoundly affected Qurʾānic interpretation in the new age, and serious ruptures were experienced in issues such as “the dominance of revelation over reason”, “the use of early narrations as a source of interpretation”, and “preserving the issues related to the realm unseen”, which have been emphasized by the classical Islamic scholarly tradition. The miraculous parables have also had their share of these efforts at change. In a manner very similar to the conception of “natural religion” that flourished with the Enlightenment, the possibility of miracles has come up for discussion. In this context, they followed modern scientific developments and needed to explain the miracles within this framework.Yayın Abbâsî İslâm tarihyazıcılığını edebî eleştiri odağında okumak: Tayeb el-Hibri örneği(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2022) Çolak, Yaşar; Çolak, Yaşar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüBu çalışma, Abbâsî İslâm tarihyazım geleneğini edebî tahlil perspektifinden ele alan Amerikalı araştırmacı Tayeb el-Hibri’nin akademik çabalarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. İlk bölümde Batı’da geliştirilen yazılı eserlerin doğasını ve temel formlarını ortaya çıkarmayı amaçlayan edebiyat eleştirisini İslâm tarihinin klasik kaynaklarına uygulamaya çalışan Batılı İslâm araştırmacılarının çalışmalarına kısaca temas edilmektedir. İkinci bölümde ise Hibri’nin çalışmaları hakkında kısaca bilgiler verilmekte, akabinde edebî tahlil yoluyla erken dönem Abbâsî hilafetine dair kaynaklardaki bilgilerin mahiyetine ilişkin ulaştığı sonuçlar değerlendirilmektedir. Hibri, Ortaçağ Müslüman tarihçilerin düşünce dünyasını yeniden inşa etme ve onların edebî başarılarına gereken değeri verme çabasında, hem filolojik hem de tarihsel eleştiri paradigmalarını aşan bir metodolojiye ihtiyaç duyulduğu kanaatindedir. Bu düşünce çizgisini takip ederek iki önemli başyapıtında İslâm tarihçiliğinde tarihsel gerçekliğin inşasında en temel araçlar olarak kullanılan haberi/rivayeti bir söylem olarak ele almakta, haberin/rivayetin kendisi kadar tutarlı bir anlatıya nasıl dönüştürüldüğüne ilişkin interaktif süreci irdelemeye çalışmaktadır. Ortaçağ İslâm tarihçilerini yaşadıkları dönemin toplumsal, tarihsel, ekonomik koşullarına bağlı olarak oluşturdukları tutarlı anlatılarla geçmişi yorumlamaya çalıştıklarını, bunu yaparken mecaz, kinaye, kelime oyunları ve ironi gibi bir dizi karmaşık üslup biçimlerini kullandıklarını ileri sürmektedir.Yayın Abd al-Ahad Dawud(Brill, 2021) Avcı, Betül; Avcı Sebetci, Betül; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüBiography: Originally named David Benjamin Keldani, this convert to İslam was a for- mer Roman Catholic priest of the Uniate-Chaldean Church. When he con- verted he adopted the name Abd al-Ahad (Servant of the One). According to a short biography that appeared in the Islamic Reviev in 1929, David Benjamin was bom in 1867 in Urmia, Iran. He received his early educa- tion in his home town. Between 1886 and 1889, he served among the teaching staff of the Archbishop of Canterbury’s mission to the Assyrian (Nestorian) Christians in Urmia. In 1892, he was sent to Rome by Cardinal Vaughan for further training in philosophy and theology at the Pontificio Collegio Urbano and was ordained priest in 1895. The same year, he joined the French Lazarist Mission at Urmia (Anonymous, 'Short biographical sketch’, p. 76). In a letter dated 14 February 1900, signed as David Benjamin, Archpriest of Urmia, he asks for money for a chapel to be built in Digala, follovved by a thank-you letter dated 2 July 1900 for the money raised. The letters were published in The Tablet in March and July 1900. However, as reported in his biography, he left the priesthood in 1900 and served in the Persian Service of Posts and Customs, and later as teacher and translator for Crown Prince Muhammad Ali Mirza...Yayın Abdülehad Dâvûd'un İncil ve Salîb adlı eserinde İncil'e yaklaşımı(4. Uluslararası Din Bilimleri Sempozyumu, 2018) Avcı, Betül; Avcı Sebetci, Betül; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüPolemik literatürü günümüzde kelam ilminin ve din bilimleri disiplinlerinin ortasında yer almaktadır. Bu tebliğde bir Osmanlı mühtedisi olan Abdülehad Dâvûd (ö. ~1931) ve onun Hıristiyan kutsal kitabının İncil olarak tabir edilen bölümüne polemikçi üsluptaki yaklaşımını din bilimleri çerçevesinde değerlendirmeyi amaçlıyorum. Eski ismi David Benjamin Keldani olan Abdülehad Dâvûd 1867 yılında İran’da doğmuş bir Nesturi Hıristiyandır. Vatikan’da teoloji ve felsefe eğitimi almış olan Dâvûd, 1895 yılında rahip olmuş, beş yıl sonra ruhbanlıktan ayrılmış, akabinde İngiltere’deki Üniteryen Topluluğu’na katılmıştır. 1904 yılında ise İstanbul’da Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ile tanışıp Müslüman olan Dâvûd, Osmanlı tebaasına geçmiş ve İstanbul’da çeşitli ilmi ve bürokratik görevler icra etmiştir. 1931 yılı civarında ABD’de vefat eden Dâvûd’un İncil ve Salîb (1913) ve Esrâr-ı Îseviyye (1916) adlı iki kitabının yanı sıra Beyânü’l-Hak, Sebîlü’r Reşâd [Sırât-ı Müstakîm], Tablet ve Islamic Review adlı dergilerde pek çok makalesi yayımlanmıştır. Bu tebliğde Abdülehad Dâvûd’un İncil ve Salîb adlı eserinde ele aldığı şekliyle İncil’in mushaf şeklinde yazılı bir kitap olmadığı, sözlü bir beyanat olduğu iddiasını inceleyeceğim. Zira Dâvûd’a göre bugünkü şekliyle İncil İsa (as)’a sözlü olarak indirilen, ilahi vahiy mahsulü olan tebliğin aynı değildir. Akabinde, Dâvûd’un İncil’in sadece sözlü bir beyanat olduğu iddiasının İslam geleneği içindeki genel anlayıştan farklı olduğunu iddia edecek bu farklılığın olası sebepleri üzerinde duracağım.Yayın Abdülganî Nablusi : "Allah buraya cemal nazarıyla bakmış"(Albayrak Grubu, 2017) Özel, Ahmet Murat; Özel, Ahmet Murat; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüEskilerin allâme tipine tastamam uyan Abdülganî Nablusî’nin (ö. 1141/1731) bir fakih, bir sufî, bir şair, bir seyyah olarak yaşadığı 90 senelik bereketli hayattan geriye 300’e yakın eser kaldı. Bu eserlerin önemli bir kısmı, İbn Arabî çizgisine sadık bir tasavvufî anlayışı terennü- me adanmıştır. Nablusî külliyatında, bu çizginin mü- dafaasına ve zaman zaman daha popüler bir dille açıklanmasına verdiği yoğun emek sergilenir. Ama Nablusî’nin bir seyyah olarak portresi de son derece dikkate değer. Yazı yazmayı sevdiği belli olan ve şiirleriyle, bazı önemli şiirlere yazdığı şerhlerle ve eserlerinde yer verdiği şiir iktibaslarıyla, bizi kendi edebiyat merakı ve zevkiyle de tanıştıran Nablusî’nin, “edeb” başlığı altında tasnif edilmesi beklenen seyahatname türünde eserler vermesi, böylesi bir kadı ve şeyh portresi için çok sık rastlanan bir performans değildir.Yayın Abortion in Hanafi Law(Springer, 2021) Stodolsky, Volkan Yıldıran; Padela, Aasim I.; Stodolsky, Volkan Yıldıran; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüThe following represents an overview of the ethico-legal aspects of induced abortion from the perspective of the classical Ḥanafī School of Islamic law. The school considers abortion to be a sin and a crime after the clear manifestation of the creation of the human being in the womb. While some Ḥanafī jurists take clear manifestation of creation to refer to ensoulment (120 days postconception based on the interpretation of a ḥadīth), others take it to refer to the physical formation of the fetus. Prior to the manifestation of creation, there is considerable legal diversity within the school concerning the ethico-legal status of induced abortion. This chapter examines the ethico-legal perspectives on induced abortion within the Ḥanafī School of Islamic law. The presentation is purely academic and hence does not constitute a fatwā. Since the Ḥanafī School is the largest school of Islamic law, and given the inherent plurality of the Sunnī ethico-legal tradition, providing a comprehensive reading of all of the different opinions presented by Ḥanafī jurists, both classical and modern, is not feasible. This piece instead outlines the dominant positions of leading authorities within the school and highlights several areas of contestation that remain part of the continuing Ḥanafī discourse on the ethical and legal aspects of abortion. As there are many ethico-legal dimensions of induced abortion and it is not possible to analyze all of these in detail within the scope of the current work, the chapter focuses on the following interrelated questions: What is the legal status leading Ḥanafī authorities assign to induced abortion? How does this status relate to timing of abortion? What are the criteria for determining when a fetus becomes a human being? Does the mother need the father’s permission for abortion? Does abortion have penal consequences? Is abortion in case of pregnancy from rape permissible? The discussion of these questions will be preceded by a brief description of the Ḥanafī School and followed by a short evaluation of the arguments presented.Yayın American Muslim identity and global peace(Lebanon Valley College, 2019) Kaplan, Hasan; Kaplan, Hasan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüThis talk contains brief introduction to the long history of the relationship between West and Muslim World. Based on the historical background, contemporary American Muslim experience is discussed from several perspectives such as religion, politics, psychology and history. Some recent statistical facts are introduced. Fundamental challenges such as integration, identity and social cohesion that both American Muslim community and Americans faces are highlighted. Despite some short term political and cultural challenges, several long-term opportunities are projected. In this frame, the role of second and third generation American Muslim are highlighted. Especially, in the context of global peace, bridging role of second and third generation immigrant Muslim is emphasized.Yayın Amerika(2022) Çolak, Yaşar; Çolak, Yaşar; Aycan, İrfan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüGünümüzde Amerika denildiğinde fırsatlar ülkesi akla gelmektedir; ancak bunun kim için ve ne için söylendiği ilmî olarak incelenmelidir. Müslüman azınlıkların tüm dünyada karşılaştığı sorunların yanında, Amerika Kıtasında yaşayan Müslümanların sorunlarını ele alma görevi hasıl olmuştur. Özellikle bu alandaki çalışmaların azlığı göz önüne alındığında, bu araştırmaların önemi daha da artmaktadır. Bu kitap söz konusu ihtiyaca binaen hazırlanmıştır ve Amerika Kıtasında yer alan ülkeler hakkında temel bilgileri barındırmaktadır...Yayın Amerika’da İslâmofobinin yükselişi ve içselleştirilmesi(Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2019) Çolak, Yaşar; Çolak, Yaşar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümüİslâmofobi, irrasyonel ve yapay bir nefret ve İslâm korkusu temelinde Müslüman aleyhtarlığı ve ayrımcılığını karşılamak üzere kullanılan bir terimdir. Bu yönüyle Müslümanları eleştirmekten çok farklı bir olgudur. Bu ayırımı dikkate almayanlar, Müslümanların tarihsel tecrübesi veya çağdaş Müslümanlar hakkındaki her eleştiriyi, faydalı olup olmadığına bakmaksızın, İslâmofobik çerçeveye yerleştirme eğilimi sergilemektedirler. Bunun İslâmofobi ile mücadele stratejisini olumsuz etkilediğini tahmin etmek zor olmasa gerektir. Kabul etmek gerekir ki Batı’da yerleşme ve yerlileşme sürecindeki Müslümanların sosyal, siyasal ve kültürel hayatlarıyla ilgili gerek akademi de gerekse basında pek çok eleştiri dillendirilmektedir. Sağduyulu kesimlerce yapılan yapıcı eleştirilere duygusal davranmak veya hepsini İslâmofobi sepetinin içine atmak ne yazık ki yerlileşme süreçlerine yardımcı olmamaktadır.Yayın An analysis of the legal provisions of entering the mosque for menstruated women(Atatürk Üniversitesi, 2022) Erkoç Baydar, Tuba; Erkoç Baydar, Tuba; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüThere are some main prohibitions placed upon the menstruating woman in Islamic Law. One of these prohibitions mentioned in classical books is known that women cannot enter the mosque while they are menstruating. However, there are many fatwas given that women can enter the mosque when they are menstruating, especially today. In this paper, we investigate the question of the permissibility of entering a mosque for menstruating women according to Islamic law. Our paper consists of three main chapters. After establishing a general framework, in the second chapter, we will shortly discuss the positions of all four Sunni schools of law on this issue. Also in the second chapter, we will especially present the related opinions of the members of the Shafii school of law, as they include detailed issues in this regard and gave the basis for the fatwas given in the modern period. Finally, we will elaborate on the general framework and revisit contamporary positions with their supporting proofs and arguments. Thereby we will offer a systematic examination of the juristic ruling of entering a mosque for menstruating women.Yayın Atinalu Kapucî[nin] Habîbullâh'ın Evsâfın Tevrît'te ve İncîl ve Zebûr'da Görüb Îmâna Geldüğidir(Brill Academic Publishers, 2018) Avcı, Betül; Avcı Sebetci, Betül; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüRisale-i Garibedir ki Ahbar-i Nasara'dan Biri İslam şerefi ile Müşerref Olub İncil ve Tevrit ve Zebur'da Hazret-i Risalet'in Hakkında Vaki' Olan Füsusu Cem' Eyleytüb Tercüme Etmişdir, Hristiyanlık’dan Müslümanlığa 'How the gatekeeper from Athens became a Muslim after recognizing the attributes of the beloved of God in the Torah, the Gospel and the Psalms'A curious treatise by a former priest glorified by the glory of Islam. Collection and translation of the ringstones about the noble Messenger found in the Gospel, Torah and the Psalms';, 'From Christianity to Islam'Yayın Atinalı Mühtedi Mehmed(Brill Academic Publishers, 2017) Avcı, Betül; Avcı Sebetci, Betül; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüMehmed was originally a Christian. He trained for the priesthood and studied Christian theology and the Greek sciences in Athens, the city of his birth. According to his polemical treatise Atinalu Kapucî[nin] Habîbullâh 'ın Evsâfın Tevrît’te ve İncil ve Zebûr’da Görüb îmâna Geldüğidir, he discovered in the Bible predictions of the coming of Muhammad, and set off in search of an explanation. He finally arrived in Rome, where he became convinced that the Christian scriptures were intentionally misinterpreted, and he travelled to İstanbul with the purpose of converting to İslam. He made his conversion in the presence of Sultan Ahmed I (r. 1603-17), and was given the name Mehmed.Yayın Avarelik görgüsü(İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Özel, Ahmet Murat; Özel, Ahmet Murat; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüAnlayışıma göre bir üniversite, öğrencilerine dersler ve müfredat, diploma ve ümit kadar avarelik hakkında bir görgü, bir terbiye, bir zenginlik de vadetmelidir. Öğrencilerini mensup oldukları eğitim programından olduğu kadar, yönetmeyi bildikleri, bilgilerine oylum ve revnak kazandıracak bir avarelik görgüsünden de mezun etmelidir. Hemen biraz açalım: Şayet bir öğrenci eğitim çağlarında bu avarelik görgüsünü edinmemişse, vaktini ziyan etme alışkanlığını edinmiş demektir. Biraz garip kaçıyor farkındayım ama şunu demek istiyorum: İstikameti, siyaseti ve kendine dönük bir bilinci olan avarelik, vakti boşa harcamaktan alıkoyan bir şeydir.Yayın Avrupa Hıristiyan düşüncesinin geç dönem İslam reddiye geleneğine etkisi : Dinleri tekâmülcü ve üçlü tasnif(UYSAD, 2020) Avcı, Betül; Avcı Sebetci, Betül; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüEski bir Nesturi Hıristiyan olan Abdülehad Dâvûd (ö. 1950) 1904 yılında Müslüman olmuş ve geç dönem Müslüman-Hıristiyan reddiye geleneğine önemli eserler kazandırmıştır. İncîl ve Salîb adlı eserinde Dâvûd dinler ve milletleri tekâmülcü bir yaklaşımla ele almaktadır. Dâvûd’a göre dinler ve milletler üç aşamalı bir tekâmül sürecine tabidir. Ona göre Yahudilik bu sürecin birinci basamağını oluştururken Hıristiyanlık ikinci, İslamiyet ise üçüncü ve en son basamağını oluşturmaktadır. Yeni dininin diğerlerinden üstünlüğünü ispat etmek isteyen Dâvûd’a göre İslamiyet tüm insanlığı kendinde toplayan yegâne ve evrensel inançtır. Bu tebliğde Abdülehad Dâvûd’un bu üçlü ve tekâmülcü tasnifinin Avrupa Hıristiyan geleneğinden mülhem olduğunu iddia edeceğim. Bu iddiama delil olarak Viktorya döneminin evrimci yaklaşımı ile Hıristiyan Avrupa’nın en müşahhas üçlü sınıflandırmalarından birini yapan Joachim de Fiore’nin (ö. 1202) tasnifini sunacağım. Sonuç olarak, bu tebliğ vasıtasıyla Avrupa Hıristiyan düşüncesinin geç dönem Müslüman-Hıristiyan reddiye geleneği üzerindeki etkisini ortaya koymayı ummaktayım.Yayın Azami Sempozyumu Takdim Konuşması(İbn Haldun Üniversitesi, 2018) Aybakan, Bilal; Aybakan, Bilal; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüSayın Rektörüm, muhterem hocam Muhammed Avvame, değerli meslektaşlarım, bu etkinliğimize uzaktan yakından teşrif eden kıymetli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sevgili öğrenciler, değerli dinleyiciler, hepinizi hürmetle selamlıyorum, saygılar sunuyorum. Uluslararası Muhammed Mustafa Azami Sempozyumu’na hepiniz hoş geldiniz. Sözlerin en güzeli Allah kelamı ile az önce açılışını yaptığımız bu ilmi faaliyete bizleri muvaffak kılan Yüce Rabbime hamd ediyor, hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.Yayın A’zami'nin Kur'an tarihi çalışmalarına katkıları(İbn Haldun Üniversitesi, 2018) Kahveci, İhsan; Kahveci, İhsan; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü-The History of the Qur’anic Text from Revelation to Compilation adlı eseri bağlamında- Hindistan’ın Uttar Pradeş vilayetine bağlı A‘zamgarh beldesinde 1930 yılında dünyaya gelen ve geçtiğimiz yıl 20 Aralık 2017 tarihinde Riyad’da vefat eden büyük hadis alimi Muhammed Mustafa el-A‘zamî vefatının ardından geride pek çok eser bıraktı. Eğitim hayatına memleketinde başlayıp burada babasından, Diyûbend Dârululûmu’nun bir şubesi konumundaki Şâhî Medresesi ve nihayet Diyûbend Dârululûmu’ndan mezun oldu. Ardından Mısır Ezher Üniversitesi Usûliddin Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisansını tamamladı. Bir müddet Katar’da Dâru’l-kütübi’l-Katariyye’de idareci olarak çalıştıktan sonra 1964’te İngiltere’ye giderek Cambridge Üniversitesi’nde doktora programına katıldı. 1966 yılında Studies in Early Hadith Literature başlığıyla doktorasını tamamladı. Doktoranın ardından 1968’de Suudi Arabistan’a yerleşen A‘zamî, 1991 yılında emekli olana kadar önce Mekke Ümmü’l-Kurâ, sonra Riyad Melik Suûd Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış ve pek çok öğrenci yetiştirmiştir. Yine bu süre içerisinde bir kısmı telif, bir kısmı tahkik olmak üzere kahir ekseriyeti hadise dair pek çok eserin vücuda gelmesini sağlamıştır. A‘zamî, özellikle oryantalist iddialara cevap niteliğindeki eserlerini İngilizce yazmıştır. Bu eserler arasında aynı zamanda doktora tezi olan Studies in Early Hadith Literature adlı eserinde hadislerin yazıya geçirilmesinin iddia edilenin aksine çok erken bir dönemde, yani Hz. Peygamber döneminde başladığını ve sürecin kesintiye uğramadan devam ettiğini, sahabe ve tabiîn döneminde hadislerin pek çok insan tarafından yazıya geçirildiğini ispat etmiştir. Diğer bir eseri olan On Schacht’s Origins of Muhammadan Jurisprudence adlı eserde ise oryantalist Schacht’ın fıkhî hadislerin hicri ikinci ve üçüncü asırda yaşamış İslam alimlerinin sözleri olup Hz. Peygamber’e ait olmadığı yolundaki iddialarının temelsiz olduğunu ortaya koymuştur. Oryantalist iddialara reddiye mahiyetindeki bir başka eseri ise The History of the Qur’anic Text from Revelation to Compilation: A Comparative Study with the Old and New Testaments adlı eserdir. Bu eseri yazmaya onu iten Atlantic Montly dergisinin Ocak 1999 sayısında Toby Lester tarafından yazılan “What is the Quran?” adlı baş makale olmuştur. Lester makalesinde, oryantalist olarak tanınan biri olmamasına rağmen, Kur’an’ın kaynakları ve sıhhatine ilişkin sorunlar olduğunu ileri süren oryantalist iddialara dayanmıştır. A‘zamî de adı geçen eserinde müsteşriklerin Kur’an’ın tahrif edildiğine dair iddialarını çürütmüş, Kur’an hakkında yazı yazmalarına onları iten sebepleri ortaya koymuştur. Ardından da Kur’an ayetlerinin cem edilme sürecini, günümüze değin hiç değişmeden geldiğini ve bu süreçte hiçbir insan müdahalesine maruz kalmadığını ilmi verilere istinaden ispat etmiştir. Yanı sıra Kur’an’ın korunması ile Tevrat ve İncil’in korunmasını karşılaştırarak izah etmiştir. Neticede eser 2003 yılında ilk basımı ile birlikte İslam dünyasının değişik muhitlerinde büyük yankı uyandırmıştır. Biz de tebliğimizde bu eseri tanıtacak, Kur’an tarihi açısından önemini ve Kur’an tarihine katkılarını ortaya koyacağız.Yayın Batı’da A‘zamî’nin eleştirilerine karşı takınılan tavrın tahlili(İbn Haldun Üniversitesi, 2018) Çolak, Yaşar; Çolak, Yaşar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri BölümüA‘zamî’nin Kur’an, hadis ve Sünnet alanında çalışmalar yapmış oryantalistlerin görüşlerine yönelik eleştirilerine üç farklı tepkinin geliştiğini gözlemlemekteyiz. Erken dönem İslâmî kaynakların sıhhatini reddeden birinci grup araştırmacılar, benzer konular üzerine yaptıkları çalışmalarında A‘zamî’yi görmezden gelme eğilimi sergilerken; ikinci grup, oryantalist ön kabullere bağlı olarak A‘zamî’nin eleştirilerini reddetme cihetine gitmişlerdir. Son ve üçüncü grup ise bir yandan oryantalistlerin görüş ve varsayımlarını, klasik İslâmî kaynaklardan elde ettiği delillerle reddeden A‘zamî’yi takdir ederken, öte yandan, polemik söylemine akademik temkinle yaklaşmışlardır. Bu bildiride, söz konusu tepkiler hakkında deskriptif bir anlatım verilecek ve farklı tepkileri doğuran tarihî nedenler üzerine tahliller yapılacaktır. Ayrıca, Avrupa’da evrimci görüşler, rasyonalizm ve tarihselciliğin etkisiyle Kitâb-ı Mukaddes çalışmaların incelenmesi için geliştirilen yöntemlerin A‘zamî gibi Müslümanların eleştirilerine yansımaları da tartışılacaktır.Yayın Bedenden cesede insan onuru: Fıkhi perspektiften bir analiz(İSAR Yayınları, 2021) Erkoç Baydar, Tuba; Erkoç Baydar, Tuba; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü[No abstract available]