İbn Haldun Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@İHÜ, İbn Haldun Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.


 

Güncel Gönderiler

Yayın
Travmatik yasta fenomenolojik rüya çalışması: Psikoterapötik süreç analizi
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Gülay, Sümeyra; Uysal, Burcu
Bu çalışmanın amacı, fenomenolojik rüya benliği yaklaşımını temel alarak geliştirilen travmatik yas odaklı fenomenolojik rüya çalışmasını içeren psikoterapi sürecini derinlemesine incelemektir. Rüya çalışmasının aşamaları geliştirilirken, kültürel bağlamları dikkate alma amacıyla, Türk toplumunda rüya yaşantısına verilen anlamın detaylı bir incelemesinin yapıldığı nitel bir araştırma, bir ön çalışma tasarlanmıştır. Ruh sağlığı çalışanı olmayan, 16 yetişkin katılımcıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmış, veriler refleksif tematik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Katılımcıların anlatılarında, uyanıklık ve rüya yaşantılarının birbiriyle çoğu zaman doğrudan ilişkili ve birbirini etkileyen bir "hayat tecrübesi" olduğu yönünde kapsayıcı bir örüntü mevcuttu. Ayrıca, rüyaların ve dolayısıyla yorumunun kişisel bağlamlarla ilişkili olduğu, uyanıklıktaki duygu, düşünce ve davranışları etkileyebildiği, nihayetindeyse benliği dönüştürebildiği yönünde ortak bir anlayış hakimdi. Ön çalışmada geliştirilen temalar doğrultusunda travmatik yas odaklı fenomenolojik rüya çalışmasının kapsamları ve aşamaları belirlenmiş, travmatik kaybın ardından yoğun yas deneyimi olan bir danışanla yürütülen psikoterapide müdahale yöntemi olarak kullanılmıştır. Psikoterapi dökümlerinden oluşan veriler refleksif tematik analiz yöntemiyle analiz edilmiş, uyanıklık ve rüya yaşantıları bağlamında değişen örüntü derinlemesine incelenmiştir. Tüm psikoterapi sürecine eşlik eden, kendi içinde ve birbiri arasında kısır bir döngüye yol açan deneyimlerin yanında, öznel travmatik yas yaşantısının dikkat çeken bir özelliği dalgalı bir seyre sahip, iç içe girmiş karmaşık bir süreç olmasıydı. Diğer taraftan, psikoterapi sürecinde yaşama dair anlamsızlığın, isteksizliğin, kaybı kabullenmede zorlanmanın, kayıpla ilişkili yeniden yaşantılamanın baskın olduğu bir örüntüden, kaybı içselleştirmede ve yaşam motivasyonunda artış, bireysel ihtiyaçlarını fark etmeyle kaçınma davranışlarında azalma yönünde değişen bir örüntü izleniyordu. Mevcut öyküye ek olarak gelişen tetikleyici durum/olaylar yas sürecinin seyrini etkilese de danışanın yas öyküsünün anlatımında, içsel yaşantılarında ve tutumlarında olumlu bir değişim vardı. Sonuç olarak, fenomenolojik rüya çalışmalarıyla, her ikisi de benliğin deneyimleri olan uyanıklık ve rüya yaşantılarını psikoterapiye dahil etmek travmatik yası bütünlüklü bir biçimde ele almayı sağlayabilir. Nitekim sonuçlar, rüya yaşantıları travmatik yasın psikoterapisine dahil edilmeği takdirde, benliğin deneyimlerinin bir kısmının göz ardı edilmesi anlamına gelebileceğini ortaya koymaktadır.
Yayın
Türk medeni hukukuna göre zürri vakıflarda galle üzerinde hak sahipliği
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Tunç, Şevval; Bilici, Meryem Solmaz
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlüğüyle birlikte bu kanunun yürürlüğünden önce kurulan vakıflar ile sonra kurulan vakıflar ayrı hukuki düzenlemelere tabi tutulmuştur. Söz konusu kanunun yürürlüğünden sonra kurulan vakıflar yeni vakıf olarak tabir edilmiştir. Bu vakıfların hukuki esasları ilk olarak 743 sayılı Kanuna, bu kanunun ilgasından sonra ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleriyle birlikte 5737 sayılı Vakıflar Kanunu hükümlerine tabi tutulmuştur. 743 sayılı kanunun yürürlüğünden önce kurulan vakıflar eski vakıf olarak ifade edilmiş ve öncelikle 2762 sayılı Vakıflar Kanunu, bu kanunun ilgasından sonra ise 5737 sayılı Vakıflar Kanunu hükümlerine tabi tutulmuştur. Eski vakıflar, İslam/Osmanlı hukuk düzeninden Türk hukuk düzenine intikal etmiş vakıflar niteliğindedir. Zürri vakıflar, bu nitelikte bir eski vakıftır. Bu vakıflar 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'na göre mazbut ya da mülhak vakıf niteliğindedir. Zürri vakıflarda vakıf malvarlığının gallesi anlamına gelen geliri, vakfedenle kan bağı ilişkisi içinde olan birtakım kimselere şart koşulmaktadır. Bu kimselerin lehlerine şart koşulan galleden yararlanması ise Türk hukukunda dava açma şartına bağlanmıştır. Bu davaya uygulamada galleye müstehak vakıf evladiyetinin tespiti davası denmekle birlikte çalışmamızda bu dava galle üzerinde hak sahipliği davası olarak isimlendirilmiştir. Bu dava, çalışmamızda zürri vakıflar temelinde inceleme konusu yapılmıştır. Bu kapsamda çalışmamızın ilk temel araştırması zürri vakfın hukuki yapısı üzerinde olmuştur. Bu doğrultuda zürri vakıf kavramı, hukuki niteliği, kuruluşu ve unsurları bu vakıfların kaynağı olan İslam hukukuna görev incelenmiştir. Çalışmamızın ikinci ana araştırması vakfın gallesi ve Türk hukukunda bu galleden yararlanma şartları üzerinde yapılmıştır. Bu kapsamda ayrıca galleden yararlanma kapsamındaki vakfiye şartları değerlendirilmiş ve bu bağlamda vakfiyenin yorumu ele alınmıştır. Çalışmamız kapsamındaki son ana inceleme ise galle üzerinde hak sahipliği davası üzerinde yapılmıştır. Bu dava hukuki nitelik, konu, taraflar, deliller, esasa ilişkin inceleme, hüküm ve sonuçlar bakımından incelenmiştir.
Yayın
Rethinking the production of space and migration: The case of Istanbul Fatih district
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Deniz Araz, Serra; Erkilet, Alev
Istanbul's Fatih district has rapidly transformed since the Syrian refugees started to settle as new dwellers following the forced migration flow due to the 2011 Syrian civil war. Since their collective settlements have accelerated and there has been a noticeable increase in the number of Syrian cafes, restaurants, and small businesses in the Fatih's spaces along with a number of local residents from Turkey have moved out of Fatih for new emerging urban spaces such as Basaksehir district, Fatih district has correspondingly changed its spatial relations and embedded new social and cultural parameters. As this indicates that the district is a significant constitutive and constructed phenomenon, the production of space emerges as a key analytical inquiry. This thesis focuses on this question by conducting ethnographic research. By doing so, it aims to elucidate how broader socio-political agencies intersect with micro-level local dynamics to shape the urban experience for both existing residents and newcomers. Therefore, the study aims to unveil the question of how the socio-cultural urban settings of Fatih have been produced and reproduced by existing residents and new inhabitants. This entails deciphering the multi-layered process of space production, which is constructed upon the interplay of macro and micro-level dynamics. By examining the affinitive interactions between various actors within the urban landscape, the study sheds light on the complex mechanisms driving the production and reproduction of space in Fatih. In this thesis, the close relationship of the Islamic religion with the production of space, significant migrant networks and the role of the concept of governmentality in the production of space stand out as the primary dimensions of the discussion on space and migration. These factors, which shape migrants' preferences and settlement dynamics, play a decisive role in the processes of forming their identities, feeling belonging and establishing spatial ties. Within this framework, the thesis analyzes how religious practices, as well as social, political, and economic networks, contribute to the production of space in Fatih.
Yayın
Sustainable aviation fuel production and aviation sector
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Ibrahim, Ibrahim Temam; Kuşakcı, Ali Osman
Sustainable aviation fuels (SAF) present a feasible solution to decarbonize modern aviation. In contrast to traditional jet fuels, SAFs are produced in a variety of ways, thereby making the choice of one of these processes a complicated Multi-Criteria Decision challenge that involves conflicting priorities. This study evaluates SAF production processes using a multicriteria methodology, PROMETHEE-2. Due to the initial phase of SAF technology advancement and the lack of data on these, several stakeholders in the aviation sector were enlisted to assist in the collection of data and preferences. The suggested framework's strength lies in its adaptability to suit the subjective opinions of diverse stakeholders, selection of ranking system, and robustness of outcomes. This research utilizes a set of stakeholders in a participative manner to rank 11 (A1 to A11) SAF production paths based on 24 parameters categorized into social, environmental, economic, and technological evaluation criteria. Industry professionals were given a form to rate SAF production methods according to a performance criterion. Data is validated using fuzzy TOPSIS and fuzzy VIKOR and PROMETHEE to reduce professionals' judgmental personal prejudice. The study shows that the optimal feedstock for SAF production is the direct transition process of CO2 to SAF (A11) in the gasification or Fischer-T synthesis group.
Yayın
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanılı çocukların ebeveynlerine yönelik kabul ve kararlılık terapisi temelli bir müdahalenin geliştirilmesi ve etkinliğinin incelenmesi
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Uluçay, Ahsen; Karatepe, Hasan Turan
Bu araştırmanın amacı Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanılı çocukların ebeveynlerindeki psikolojik esnekliği arttırmaya yönelik Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) temelli bir müdahalenin geliştirilerek etkinliğinin incelenmesi ve kontrol grubu ile karşılaştırılmasıdır. Bu çalışma randomize kontrol gruplu yarı deneysel bir desende tasarlanmıştır. Ön test, son test ve bir aylık takip ölçümleri yapılmıştır. Veri toplama araçları olarak Demografik Bilgi Formu, Anne Baba Stres Ölçeği, Ebeveyn Psikolojik Esneklik Ölçeği, Öz Şefkat Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği ve Yaşam Doyum Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 22.0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Çalışmaya dahil etme ve dışlama kriterleri dikkate alınarak basit rastgele örnekleme yoluyla ACT (deney grubu) ve kontrol grubu homojen olarak belirlenmiştir. Çalışma, 16'sı deney grubunda bulunan toplam 34 ebeveynle tamamlanmıştır. ACT grubunda yer alan ebeveynlere iki gün 90 dakikalık altı oturumdan oluşan müdahale programı uygulanmıştır. Kontrol grubu deney grubuyla eş zamanlı olarak takip ölçümleri tamamladıktan sonra bir günlük ACT atölyesine katılmışlardır. Araştırma bulguları deney grubunda son test ve takip ölçümleri lehine anlamlı farklılıklar göstermiştir. Deney grubu ve kontrol grubu karşılaştırıldığında, deney grubunda uygulanan müdahalenin anne-babaların stresini azalttığını, psikolojik esnekliği arttırdığını, öz-anlayışlarını geliştirdiğini, anksiyete ve stres semptomlarını azalttığını ve yaşam doyumlarını arttırdığını göstermektedir. Ancak depresyon semptomlarında bir farklılık oluşturmadığı görülmüştür. Araştırmanın sonuçları literatürdeki diğer çalışmalar ile karşılaştırılarak tartışılmış ve gelecekte yapılacak araştırmalar için öneriler sunulmuştur. Bu çalışmanın hem DEHB tanılı çocukların ebeveynlerinin yaşamış olduğu zorluklarda yardımcı olacağı hem de ACT müdahale çalışmaları literatürüne katkıda bulunacağı düşünülmektedir.