Faroqhi, Suraija Roschan

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili WoS Profili Scopus Profili YÖK Araştırmacı Profili Google Akademik Profili SOBİAD Profili

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
Tarih Bölümü, çok-yönlü, disiplinler-arası, mukayeseli ve sosyolojik bir zenginlik üretmeyi; bu suretle, gerek Avrupa-merkezci veya Batı-merkezci, gerekse dar Osmanlı-Türk odaklı yaklaşımları aşmayı amaçlamaktadır.

Adı Soyadı

Suraija Roschan Faroqhi

İlgi Alanları

Osmanlı Tarihi, Sosyal Tarih, Kentsel Üretim ve Tüketim

Kurumdaki Durumu

Aktif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Yayın
    Introduction
    (SAGE, 2019) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    Very often, the editors responsible for collections of articles will statethat they have joined originally disparate contributions into coherentpublications that resemble single-author books. Put differently, theseeditors claim to have established strong connections between the piecesentrusted to them by individual authors. Often these editors will go so faras to rename the articles at issue, now calling them ‘chapters’. By contrast,the present collection is consciously eclectic, and the editor does not aimat presenting the eight articles appearing here as parts of a unified whole.Rather, I hope that readers will be able to visualise, at least in part, thediversity of approaches to pre-1850s Ottoman social history as practicedtoday. Moreover, this collection should make visible some trends thatmay be relevant for the future, the historians at issue—with the exceptionof the present author—being either young scholars or else in mid-career.
  • Yayın
    Aziz Nesin about himself and his parents: Poor people in Istanbul during the late Ottoman period
    (Cambridge University Press, 2021) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    A resolute modernist and socialist, Aziz Nesin (1915–95) was definitely an author of the republican period. Born Mehmet Nusret to poor parents, both migrants to Istanbul from the Black Sea coast, he adopted Nesin as his legal surname when surnames became obligatory in 1934. By the 1950s, his satirical short stories and plays had made him famous, but he faced political difficulties for much of his life; likely, it did not endear him to the authorities that he used his experiences with the police as inexhaustible material for his stories. In 1966, when in his early fifties, Aziz Nesin published Böyle Gelmiş Böyle Gitmez: Otobiyografi (That is the Way He has Come, But That is Not the Way He is Leaving: An Autobiography), the first volume of what was to become a three-volume series, which he called an autobiography.1 The first volume, which is the subject of this study, has remained the most popular; it focuses on Nesin’s childhood in Istanbul during the late 1910s and throughout the 1920s, with biographies of both his father and his mother embedded in the story.2 Nesin had begun the necessary research in the 1950s, including a trip to the Black Sea village where his mother had been born. He searched for documents as well, seemingly with limited success...
  • Yayın
    Making things to serve sultans, viziers and army commanders (1450-1800)
    (SAGE, 2018) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    Ottoman documents on manufactures for court and army concentrate on governmental initiatives. However, the time has come to view these branches of production in a broader, comparative perspective, focusing on the demands of the sultan’s officials and the actions of skilled persons working for the apparatus of empire. As for the production of military hardware, the demands of eighteenthcentury warfare fell most heavily on the more prosperous workshops; and the lack of working capital became a permanent worry after the Russo- Ottoman war of 1768–74. However, until about 1750, the sultans’ military machine was still ahead of the Russians in the supply of armaments and foodstuffs. Technology and the lack of manufacturing skills, thus, were not at issue when Ottoman armies suffered defeat.
  • Yayın
    A cultural history of the Ottomans: the imperial elite and its artefacts
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    The Ottoman Empire was more than a center of military and economic activity; it was a vivid and fl ourishing cultural realm. The artefacts and objects remaining from all corners of this vast empire tell us a great deal about the everyday concerns of the Ottomans. In this book, Suraiya Faroqhi, Professor of History at Ibn Haldun University and a leading historian on the Ottoman Empire, has selected the most revealing, surprising essential reading for all students of the Ottoman Empire and its material culture. Christine Woodhead, from the University of Durham, thinks that “Suraiya Faroqhi takes the reader on a journey of discovery: whether in the shape of a crown, a tent, a rosewater bottle, a pistol, or a coff ee cup, artefacts are here used to narrate a new cultural history of the Ottoman empire. With unique erudition and fl air, Faroqhi combines bold interpretations and intimate and littleknown stories. The Ottoman elites, as if by magic, become alive.”
  • Yayın
    On the spot Surma Farm
    (Kirsten Price, 2023) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    We ask leading historians why their research matters, what history has taught them, and what we should be reading…
  • Yayın
    Suraiya Faroqhi: 15-16 yaşından beri tarihçi olmak istiyordum
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    İbn Haldun Üniversitesi’nin Tarih Bölümü kadrosuna katılan dünyaca saygın Tarih Profesörü Suraiya Faroqhi’ye Açık Medeniyet Gazetesi olarak hem hoş geldiniz dedik hem de kendisiyle bu keyifli röportajı gerçekleştirdik. Suraiya Faroqhi, Alman bir anne ve Hint Müslümanı bir hekim babanın çocuğu olarak 1941’de Almanya’nın Berlin şehrinde doğdu. Hamburg Üniversitesi’nde okurken öğrenci değişim programı çerçevesinde İstanbul Üniversitesi’ne devam etti. 1962 yılında İstanbul’a gelen Faroqhi, burada Ömer Lütfi Barkan’ın öğrencisi oldu, yüksek lisans tezini Hamburg’da tamamladı. 1968-1970 yılları arasında Bloomington Üniversitesi’nde İngilizce dil eğitimi aldı. Tez çalışmasını tamamladıktan sonra 1971 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği yapmaya başladı. İktisadi ve sosyal tarih üzerine çalışan Faroqhi, 1980 yılında biri Almanya’da, diğeri Türkiye’de olmak üzere iki doçentlik tezi hazırladı. 1986 yılında profesör oldu. 1987 yılında emekli olan Suraiya Faroqhi, Münih Ludwig Maximillan Üniversitesi’ne gitti. Buradan da 2005 yılında emekli olan Faroqhi, tekrar İstanbul’a döndü ve Bilgi Üniversitesi’nde dersler vermeye başladı ve Emeritus unvanı aldı. 2017 yılında İbn Haldun Üniversitesi’nin tarih bölümü kadrosuna geçti.
  • Yayın
    An Ottoman gentleman observing İzmir at a time of change: Evliya Çelebi on the Road, 1670-1
    (İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Yayınları, 2022) Faroqhi, Suraija Roschan; Gökçe, Turan; Çalış, Hüseyin; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    Izmir was the ‘mushroom city’ of the seventeenth-century Ottoman world: while a small town in the late 1500s, by the end of the seventeenth century, the city may have been home to nearly 90,000 people. If realistic, this figure would mean that by the late 1600s, Izmir probably surpassed Bursa and belonged to the major cities of the empire. This increase is even more remarkable as the Ottoman central authorities certainly did not promote migration into the cities: on the other hand, before the mid-twentieth century newcomers from the countryside probably were a condition sine qua non for rapid urban growth. Ever since the 1990s, historians have tried to identify the reasons for Izmir’s dramatic expansion.
  • Yayın
    Magnificence at the royal courts in the Islamic world
    (Cambridge University Press, 2023) Faroqhi, Suraija Roschan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    Over the twentieth century, multi-disciplinary academic studies addressed dress practice and bodily adornment from a variety of perspectives, assessing the question of fashion, though few communities outside the West were awarded this term until the past generation. Anthropologists took an ethnographic stance, with works that from the late 1980s became more attentive to the lived significance of clothing that reflected ‘agency, practice and performance’ with local and global impact.
  • Yayın
    Kanûnî Sultan Süleyman ve dönemi: Yeni kaynaklar, yeni yaklaşımlar
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2020) Faroqhi, Suraija Roschan; Çalışır, Muhammed Fatih; Faroqhi, Suraiya; Yılmaz, Mehmet Şakir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü
    Nüvesi 26-27 Eylül 2019 tarihinde İbn Haldun Üniversitesi Süleymaniye Yerleşkesi’nde düzenlenen “II. Uluslararası Süleymaniye Sempozyumu: Kanûnî Sultan Süleyman ve Dönemi” başlıklı sempozyumda atılan elinizdeki çalışma, 1520-1566 yıllarını kapsayan kırk altı yıllık hükümdarlık dönemiyle Osmanlı tarihinde en uzun süre tahtta kalan padişah olan Kanûnî Sultan Süleyman ve saltanat dönemine odaklanmaktadır. İcra ettiği seferler, yürüttüğü siyasî ve diplomatik faaliyetler, uygulamaya koyduğu düstur ve kanunlarla Osmanlı İmparatorluğu’nu on altıncı yüzyılın en etkili devletlerinden biri haline getiren Sultan I. Süleyman, Avrupalı tarihçilerce “Muhteşem,” Türk tarihçiler tarafından ise “Kanûnî” sıfatıyla anılmıştır. Tüm güç ve ihtişamına rağmen padişahın ailevî ilişkileri, askeri seferlerin halka yüklediği mâlî yükümlülükler ve dinî tartışmaların eşlik ettiği bazı sosyal buhranlar Osmanlı tarihinin bu önemli dönemini dikkatle incelemeyi gerektirir. Bu dönemde yetişen ya da bizzat padişah tarafından görevlendirilen Mimar Sinan, Ebüssuûd Efendi, Bâkî, Barbaros Hayreddin Paşa, Celâlzâde Mustafa Çelebi, Kınalızâde Ali Çelebi, Taşköprîzâde gibi isimler Osmanlı kültür ve medeniyetinin klasik ürünlerini ortaya koymuşlardır. Fas’tan Endonezya’ya uzanan geniş bir coğrafyada etkisini hissettiren ve bu coğrafyada yaşayan toplumların tarihinde kalıcı bir miras bırakan Kanûnî Sultan Süleyman ve dönemi sonraki yüzyılların siyasî literatüründe “altın çağ” söylemi üzerinden kendine yer edinmiştir. Bugüne kadar hakkında çok sayıda akademik yayın yapılan söz konusu dönemin kapsamlı bir şekilde değerlendirilebilmesi için hâlâ çok sayıda araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır…