Bölüm, uluslararası standartlarda nitelikli bilgi üretmeyi, özellikle İslam felsefesi, Türk düşüncesi ve fenomenoloji geleneğini merkeze almayı ve bu meyanda felsefi bilgi üretilmesini amaçlamaktadır. Batı'da gelişen felsefenin soy kütüğünde sadece Yunan, Helenistik ve Hıristiyan değil, İslam felsefi mirası da yer almaktadır.
Bu bildiri, deizm etiketiyle üzerinde oldukça fazla olumsuz spekülasyon yapılan gençlerin dini yönelimlerinin aslında kendini mikro seviyeden makro seviyeye doğru çeşitli form ve içerikle ifade eden bir inanç krizi olduğu tezini ileri sürer. Genellikle Kelam, felsefe ve sosyoloji gibi makro seviyelerde ele alınan bu kriz, özünde insanın gelişimsel doğasıyla ilgili içeren normal psikolojik bir durumdur. İnsan fıtratı gereği hem bedenen hem de ruhen gelişen, değişen ve dönüşen bir varlıktır. Bu gelişim, değişim ve dönüşüm süreci çeşitli riskler ve fırsatlar içeren bir büyüme krizidir. Bu genel büyüme krizinin bir alt boyutu olan inanç krizi bir taraftan şekilcilik, taklit ve fanatizm gibi dini yozlaşma biçimlerinden sıyrılma, fıtrata uygun içselleştirilmiş olgun bir dini/manevi yönelimin ortaya çıkması fırsat içerirken, diğer taraftan araçsallaştırılmış, çeşitli patolojik dindarlık biçimlerinin veya dinden tamamen uzaklaşma gibi riskleri içermektedir.