Doko, Enis
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Bölüm, uluslararası standartlarda nitelikli bilgi üretmeyi, özellikle İslam felsefesi, Türk düşüncesi ve fenomenoloji geleneğini merkeze almayı ve bu meyanda felsefi bilgi üretilmesini amaçlamaktadır. Batı'da gelişen felsefenin soy kütüğünde sadece Yunan, Helenistik ve Hıristiyan değil, İslam felsefi mirası da yer almaktadır.
Adı Soyadı
Enis Doko
İlgi Alanları
Din Felsefesi, Bilim Felsefesi, Fizik Felsefesi, Soğuk Atom Fiziği
Kurumdaki Durumu
Aktif Personel
7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Yayın Popüler sanat ve müziğin “aldatıcılığı”(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2022) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe BölümüMüzik, sinema ve genel olarak sanat zihin inşa etmede, bilim, felsefe hatta bazı toplumlarda dinin önünde gelen çok etkili bir araçtır. Öyle bir araç ki kullanıcının kendini teslim ettiği, zihninin şekillendirildiğinin farkında olmadığı bir araç. Düşünce tarihinde sanatın yeri hep önemli oldu. Kimi felsefeciler sanatı entelektüel dünyanın merkezine koyarken, bir grup felsefeci ise özellikle kitleler üstünde etkili olan “popüler sanatın” olumsuz yönlerine dikkat çekti. Popüler sanat geçmişte şiir gibi edebi formlardan oluşuyordu. Endüstriyel devrimden sonra kitleleri en çok etkileyen sanat ise popüler müzik ve sinema oldu. Bu yazımızda eleştirel yaklaşan felsefecilerin iki temel eleştirilerine göz atacağız, eğlendirici ve kolay tüketilen müziğin aslında sanat olmadığı ve sanatın aldatıcı olabileceği tezleri...Yayın Yeni ateizm ve bilimcilik(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2022) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe BölümüA teizm herhangi bir Tanrı’nın olmadığını savunan felsefi pozisyondur ve Teizm olarak bilinen en az bir Tanrı’nın olduğuna inanan görüşün karşıtıdır. Ateizm “Tanrısız” anlamına gelen Yunanca “atheos” kelimesinden türetilmiştir. Ateizm günümüzde özellikle Avrupa ve Çin’de epey takipçisi olan bir görüş olsa da antik dünyada, bazı istisnalar ve Hint coğrafyası hariç çok popüler bir görüş değildi. Bu çağlarda neredeyse bütün önemli düşünürler Teist’ti ve Ateizm daha ziyade toplumun yaygın olarak inandığı tanrıları reddeden insanlar için kullanılan bir terimdi...Yayın Bilim ve sözde bilim kaynaklı paranoyalar(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2021) Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü21 'inci yüzyılın toplumsal paranoyalarında bilim ve teknoloji önemli bir yer tutuyor. Bir tarafta uzaylı istilası ve yapay zekanın insanlığı yok etmesi gibi daha fantastik senaryolar varken, diğer tarafta nüfus artışı kaynaklı kıtlık/susuzluk tehlikesi ve küresel ısınma gibi gerçekten ciddiye alınması gereken korkular var. Bir de sözde bilime atıf yapan hurafe komplo teorilerine dayanan paranoyalar… Covid-19 salgını çıktığından beri özellikle aşı ile ilgili çok sayıda böylesi paranoid senaryo üretildi. Bunların gündemde olması ve arz ettiği önemden dolayı yazımızda önce Covid-19 ile ilgili iddiaları inceleyeceğim. Daha sonra en makul bulduğum paranoya olan küresel ısınmayı ele alacağım…Yayın Bilime muhalefet(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2022) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe BölümüBilimin tek bilgi kaynağı olduğunu iddia eden bilimselcilik ideolojisine karşı çıkmak, bilimin bir bilgi kaynağı olduğunu reddetmeyi gerektirmez. Evet, bilim tek bilgi kaynağı değildir ama söz konusu fiziksel dünya olduğu zaman çok önemli bir bilgi kaynağıdır. Bundan 40 yıl önce meşhur bilim kurgu yazarı ve bilim insanı Isaac Asimov “Cehalet Kültü” isimli bir yazı kaleme almıştı. Bu yazıdan çarpıcı bir bölüm paylaşmak istiyorum: “Amerika Birleşik Devletleri’nde bir cehalet kültü var ve her zaman da olmuştur. Anti-entelektüalizmin gerilimi, demokrasinin “benim cehaletim de senin bilgin kadar iyi” anlamına geldiği şeklindeki yanlış fikirden beslenerek, siyasi ve kültürel hayatımızda dolambaçlı bir yol olmuştur.”…Yayın Felsefe ve bilimde algı yönetimi(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2022) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe BölümüFelsefeciler algı yönetiminde kullanılan kötü argümanları “safsata” başlığı altında toplamışlardı. Çağdaş psikoloji buna “bilişsel önyargılar” isimli yeni bir kategori ekledi. Bu önyargılar algımızı yönetmede en çok kullanılan araçlardandır ve ne yazık ki evrensel olarak hepimizde mevcuttur. Çağımız zihinleri avlama çağı. Şirketlerden, devletlere, medya devlerinden, influencer’lara herkes bir şekilde algımızı etkilemeye, bize ürün satmaya ya da belli görüşleri kabul ettirmeye çalışıyor. Bunu yapmanın en hızlı ve kestirme yolu aklımızı devre dışı bırakarak bizi duygusal ya da başka irrasyonel yöntemlerle ikna etmektir. Aristoteles’ten beri felsefeciler bu algı yönetimi stratejisinin farkındadır ve “retorik” başlığı altında incelerler...Yayın Din ve aklın süt kardeşliği(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2022) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümüİster dindar olsun ister ateist olsun, toplumda yaygın bir klişe vardır: “Din akıl ve bilime karşıdır.” Bu klişeye göre sözde bir kişinin dindar olması için aklını sınırlaması ve bilime karşı olması gerekir. Müslüman bir fizikçi ve felsefeci olarak, bu söylemin hatalı olduğu kanaatindeyim. Bazı hatalı söylemler zararsızdır, ama bu söylemin sosyolojik olarak zararlı olduğunu düşünüyorum. Bu yazıda bu görüşümü kısmen de olsa temellendirmeye çalışacağım...Yayın Bilimin nesnelliğine açılan savaş(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2021) Doko, Enis; Doko, Enis; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe BölümüPost-truth çağında yaşadığımız söylemi bazı sosyal bilimciler arasında çok yaygınlaştı. Post-truth’un ortaya çıkmasında, 1960’lardan sonra bilimin nesnelliğine yapılan saldırıların yattığını düşünen çok sayıda akademisyen var. Bilimin nesnelliğine saldırı, bilim çalışmaları denilen akademik disiplinler aracılığıyla yapıldı. Sosyoloji, tarih, antropoloji, kültürel araştırmalar gibi çok sayıda farklı disiplinlerde çalışan ve bilimin sosyal yönlerine eğilen akademisyenlerin uğraşı “bilim çalışmaları” ismi ile anılır oldu. Geleneksel olarak bilim felsefesi ve epistemoloji bilimin nesnel olduğunu varsayar ve bilimin bunu hangi metotlarla elde ettiğini anlamaya çalışırdı…