Cilt 6, Sayı 2, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Yayın
    Molla Gürânî’nin Gâyetü’l-Emânî Tefsirinde temel kaynaklarına yönelttiği itirazlar
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Güzel, Selim
    İslâmî ilimlerin hemen hemen her alanında eserler kaleme almış olan Molla Gürânî (ö. 893/1488), Anadolu’ya geldikten sonra Hanefî mezhebine geçmiş ve müderris olarak tayin edilmiştir. Sonrasında Şehzade Mehmed’in hocalığı görevine getirilen Gürânî, Fatih döneminde şeyhülislamlık makamında yer almış ve imparatorluğun hukukî anlamda birçok açıdan yeni bir döneme girmesini sağlamıştır. Birçok ilimde öne çıkmış olan Molla Gürânî çeşitli alanda eserler ortaya koymuştur. Tefsir, hadis, usul, fıkıh, kıraat, nahiv ve belâgat gibi ilimlerde temayüz eden Gürânî, bu alanların her birinde özgün eserler telif etmiş ve bu eserlerinin hemen hemen hepsinde tenkitçi kişiliğini konuşturmuştur. Bu eserler arasında öne çıkan eseri ise Gâyetü’l-emânî başlıklı tefsiridir. Bütün klasik tefsirlerde yer alan temel özelliklere haiz olan bu tefsirde Gürâni, âyetleri sarf, nahiv ve belâgat açısından incelemiş; kendisinden önce yazılan tefsir, gramer, hadis, fıkıh, kelam vd. alanlara ait kaynaklardan alıntılar yapmış ve yaptığı alıntıların bir kısmını ciddi tenkite tabi tutmuştur. Tüm bunları göz önüne aldığımızda şunu söylebiliriz ki Gürânî, kendi çağdaşları arasında özgün tefsir ve tenkit anlayışına sahiptir. Makalede, Gürânî’nin tenkit üslûbu, bu çerçevede Gâyetü’l-emânî tefsirinin rivayet ve dirayet özellikleri incelenmiş ve eserin muhtevasına dair detaylara yer verilmiştir.
  • Yayın
    Cloning and nausea in the Possibility of an Island
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Haliloğlu, Nagihan; Haliloğlu, Nagihan; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü
    This paper investigates the physical and metaphorical meanings of nausea in Michel Houellebecq’s The Possibility of an Island. Through the trope of cloning, Houellebecq likens the human body to a ship, and conflates existential nausea with nausea caused by inhabiting a body. The future clones of the narrator Daniel inhabit a world of ‘neohumans’ that are clones like themselves, and old-style, barbaric humans. Neohumans change their bodies through cloning, which after a while give them ship-sickness, or nausea. Daniel’s nausea is shaped by his relationship with the Mediterranean throughout. The novel asks the question ‘What happens to human consciousness when the body keeps changing and the white male body is propagated into the future?’ Thus, the novel works as an allegory for the way the Mediterranean functions today both as a curative and lethal space for European endeavor.
  • Yayın
    Duyarlı sevgi
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Gene, Yıldırım; Bulut, Sefa; Bulut, Sefa; Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü
    Geçtiğimiz otuz yıl içerisinde sevgi üzerine birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar sevgiyi tanımlamaya, işlevsel hale getirmeye çalışmış ve çeşitli değişkenlerle ilişkilerini incelemiştir. Yapılan çalışmaların çoğunluğu romantik sevgi üzerine odaklanmıştır. Aile, arkadaş gibi yakın çevre ile bütün insanlığa karşı duyulan sevgi genellikle bir inceleme konusu olmamıştır. Duyarlı sevgi kavramı diğerlerinin iyiliğine odaklanan özel bir sevgi türüdür. Yakın ya da uzak tüm insanlara karşı duyulan, ilgi, önemseme, yardım etme, fedakarlık gibi öğeleri içerisinde barından geniş bir kavramdır. Duyarlı sevgi empati, fedakarlık, merhametli olmak gibi kavramlara indirgenemez. Romantik sevgiden faklıdır, özgecil sevgiden ise daha kapsamlıdır. Duyarlı sevgi tüm insanlığı kapsar ve devamlılık gösterir. Olumlu sosyal davranışlara katkı sağlayan bir sevgi türü olduğu için araştırmacılar tarafından sevginin önemli bir çeşidi olarak görülmüştür. Bu çalışmada duyarlı sevgi kavramı açıklanmaya çalışılacaktır.
  • Yayın
    A comparative study: Ibn Khaldun's asabiyah and Habermas' life-world
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Duran, Bünyamin
    This study will generally examine the theory of Habermas' life-world and Ibn Khaldun's asabiyah, comparatively. After Derrida’s death, Habermas is known as one of the greatest philosophers and sociologists living in our age. He established a very comprehensive 'life-world' theory by takingsociological materials from numerous philosophers and sociologists. Ibn Khaldun is considered to be the founding father of modern sociology. He is famous for analysing historical events in a deterministic way, with a cause-effect relationship. I think it would be a very productive study to compare the concepts and ideas he developed with certain theories of Habermas, especially in socio-economic terms. In this study, I will first investigate cultural reproduction and its functions such as social integration, the formation of belonging, socialization, responsibility awareness, solidarity, and social legitimacy, in the theory of Habermas. Then I will study their correspondents with regard to Ibn Khaldun’s asabiyah theory.
  • Yayın
    Islam in Latin America: Beginning and continuation of a migration
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Bulut, Sefa; Garcia, Daniela Urueña; Bulut, Sefa; Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü
    During migration individuals or groups are displaced geographically their place of living for economic or social reasons. America is one continent which was conquered and then formed by immigrants from every other continent. After colonization and its migrations Latin America was enriched with multiracial and multicultural population. Furthermore, there is one immigrant that is not well known, has been lost during the history and in the present time, is opening a new opportunity in Latin America which is Islam. On the other hand, due to lack of historical resources the manifestations and how Islam arrived to Latin America is not clear, not uniform. This paper brings an idea of how after the discovery and formation of the American continent and its semi continent Latin America, Islam became present. There were found three common stages which were: slavery, colonial migration and postcolonial migration. Through the paper those stages were quite described to light up how Islam was born or how developed in this land. It is interesting to observe how Islam could help or enriched Latin America as a multicultural and multiracial and how this land could keep evolving and developing.
  • Yayın
    Modernite ve modernizm: Batı-içi bir tartışma
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2021) Altun, Fatmanur
    Modernite (modernlik) ve modernizm kavramları gerek sosyal bilim yazınında gerekse gündelik hayatta sıklıkla karşımıza çıkan kavramlar olmalarına rağmen, kavramların kuşattıkları anlam alanı ve birbirleri ile ayrıştıkları yönler hakkında yaygın bir kafa karışıklığı vardır. Söz konusu kafa karışıklığı birçok akademik eserde bile kavramların yerli yersiz, anlamlarına uygun olmayan bağlamlarda yahut birbirlerinin yerine kullanılması gibi karmaşık durumları ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmanın amacı “modernite”(modernlik) ve “modernizm”kavramlarının anlam alanlarınınfarklılaştıkları ve kesiştikleri noktaları açıkbirbiçimde göstermenin yanı sıraortaya çıktıkları tarihsel ve toplumsal bağlama işaret ederek, Batı-içi bir tartışma olarak özelliklerini açıklamaya çalışmaktır. Çalışmada, bu kavramlar çerçevesinde ortaya çıkan başlıca tartışmalar karşılaştırmalı analiz yöntemi ile incelenmiş, modernitenin, 19. yüzyıl sonrası Batı’nın tarihsel hikayesi olarak;modernizmin ise modernitenin kültürü olarak anlaşılabileceği ortaya konmuştur.