İHÜ Yayınları

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 54
  • Yayın
    Fütüvvetnâme
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) Rûmî, Eşrefoğlu; Alper, Ayşenur; Yiğit, Yunus Emre
    Fütüvvet kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf’i niteleyen “yiğit, delikanlı” (Ar. فتى) kelimesinden türetilmiş ve “cömertlik, cesaret, gençlik, yiğitlik, mertlik, fedâ” anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında, hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur’an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu, sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra, Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise “Din, güzel ahlâktır.” ilkesinin, gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı, gençlere, topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli, toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar. Eşrefoğlu Rûmî (ö. 1469), Fâtih Sultan Mehmed’in müridi olmak için ısrar ettiği, dönemin sadrazamı Mahmud Paşa’nın müridleri arasında bulunduğu, Müzekki’n-nüfûs gibi Anadolu’da 13. yüzyıldan beri gelişen tasavvuf akımının en önemli eserlerinden birinin müellifi olan âlim ve sûfîdir. Onun fütüvvete dair kaleme aldığı bu manzum eser, hem 15. yüzyıl Türkçesinin hem de bu dönemde Anadolu’da kök salan Müslüman toplumunun yoğrulduğu nübüvvet ve Kur’an temelli ahlâk anlayışını yansıtan son derece özgün bir eserdir.
  • Yayın
    İslam’ı ve Batı’yı yeniden düşünmek: Krizler çağı için yeni bir anlatı
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2021) Keeler, Ahmed Paul; Işık, Ahmet Erdem; Başbay, Mustafa Metin
    Biz artık bir “Krizler Çağı”nda yaşıyoruz ve atom bombasının yapımından beri bu durumdayız. Kendimizi ve yeryüzündeki bütün canlı hayatı birçok farklı şekilde yok edebileceğimize dair yakın gerçeklik, varlığımızı gölgeliyor. Bu Krizler Çağı’na nasıl geldiğimizi ve İslam ile Batı arasında bugün var olan anlaşmazlık ve düşmanlığı anlamaya teşebbüs ediyoruz. Bunu başarabilmek için, bu çalışmamızda, bir bakış açısı değişikliği, farklı bir anlatı ve bazı kriterler öneriyoruz. Bu kitap, yeni bir anlatının argümanlarını ortaya koyan ve bu tezin temelini oluşturan denge kriterlerini özetleyen bir girizgâh ile başlıyor. Kitabın ana kısmı yedi bölümden oluşuyor. Bunların altısı önce İslam’a sonra Batı’ya uygulanan temalar içeriyor. Bu temalar, iki dünyanın oluşumunda ve tarihsel gelişiminde anahtar bileşenlerdir diyebiliriz. Son bölüm, kriz çağını hedefine alıyor ve kısa bir sonuç bölümü denge perspektifinden İslam’ın ve Batı’nın nasıl göründüğünü özetliyor. Ayrıca, bu çalışmadan çıkan ve bazıları yeni türetilmiş olan terimler ve ilkelerin bir sözlüğü de eklenmiştir. Umudumuz, bu karşılaştırmalı analizin Krizler Çağımızı açıklaması, modern dünya hakkındaki anlayışımızı aydınlatması ve İslam ile İslam medeniyetini daha iyi bir ışık altında görmemizi sağlamasıdır.
  • Yayın
    Hegel ve Levinas’ta mutlak ve varlık
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2024) Bakır, Muhammet İkbal; Tali, Savaş Cihangir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Bu eser Mutlak ile Varlık arasındaki ilişkiyi düşünüyor. Mutlak deneyimleyebileceğimiz bir sonlu, belirli varlık değil, diğer varolanlar arasında bir varolan değil, varlığın özelliklerini ölçü olarak aldığımızda ona “yok” demek gerekir. Metafizik düşünce Mutlak’ı daha çok soyut, mükemmel Sonsuz olarak düşünmeye meyleder. Böylece bir tezat ve yazarın sorusu ortaya çıkar: Soyut ve mutlak olarak belirsiz bir yokluk ile somut ve belirli bir varlık arasındaki ilişki nedir? Nasıl ki varlıkta değişim, geçicilik, varolan bir şeyin yokolması gerçeği ile yüzleşmek zorundayız, sonlu ile sonsuz; bir başka ifadeyle varlık ile mutlak arasındaki ilişkiyi de anlamaya çalışmak zorundayız. Eser iki çok önemli düşünürü birlikte karşılaştırmalı olarak ele alıyor: Hegel ve Levinas. Fakat bize Levinas’ı veya Hegel’i tarihsel bir bakışla veya bir eserin içeriğini açıklamak amacıyla şerh etmiyor, bir problem çerçevesinde bir tartışma yapıyor. Yazar, karşılaştırmanın ortaya koyduğu ikilik çerçevesinde kalmıyor, o ikiliğin dışında bir üçüncü konuma işaret ediyor ve böylece kendi felsefi bakış açısını da tartışmaya dâhil ediyor.
  • Yayın
    II. Meşrutiyet Dönemi Türk düşüncesinde Doğu ve Batı algısı: İctihâd ve Sırât-ı Müstakim dergileri örneği
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2021) Işık, Vahdettin; Tali, Savaş Cihangir; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı
    Elinizdeki bu çalışmanın konusu II. Meşrutiyet dönemi Türk düşüncesinde Doğu ve Batı algısı olup temel sorusu ise “İctihâd ve Sırât-ı Müstakîm dergileri etrafında kümelenen fikir muhitlerinin ben ve muhatab algıları neden ve nasıl değişti” şeklinde belirlenmiştir. Bu bağlamda II. Meşrutiyet Dönemi Türk düşüncesini ve siyasetini şekillendirmede önemli bir yer işgal eden Batıcı ve İslâmî Yenilenmeci akımların ‘kendi’ni ve ‘başka’sını nasıl tanımladıklarını açıklığa kavuşturmaya çalıştık. Doğu-Batı kavramlarının Türk düşünce dünyasında nasıl ve niçin kullanıldığının bağlamını vermek için çalışmamızın birinci bölümünde II. Maşrutiyet dönemi Türk düşücesinin genel çerçevesini çizdik. İkinci ve üçüncü bölümleri ise doğrudan İctihâd ve Sırât-ı Müstakîm dergilerinin Doğu ve Batı algılarını tespit etmeye ayırdık. Dördüncü bölümünde de sözü geçen dergilerin yaklaşımlarını, farklı bakışlar altında düzenlediğimiz tablolar halinde vererek karşılaştırmalı bir değerlendirme imkanı sunmak istedik.
  • Yayın
    Fütüvvetnâme: Fütüvvet kardeşliğinin esasları
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) el-Burgâzî, Yahyâ b. Halîl; Tali, Savaş Cihangir; Yalçın, Mehmet Can; Alper, Ayşenur
    Fütüvvet kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf’i niteleyen “yiğit, delikanlı” (Ar. فتى) kelimesinden türetilmiş ve “cömertlik, cesaret, gençlik, yiğitlik, mertlik, fedâ” anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında, hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur’an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu, sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra, Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise “Din, güzel ahlâktır.” ilkesinin, gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı, gençlere, topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli, toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar. Tasavvufun kendine özgü bir renk aldığı, ahîlik ve fütüvvet teşkilatlarının yeni bir fert ve toplum idealinin oluşumunda kurucu bir rol üstlendiği 14. yüzyıl Anadolu’sunda telif edilen bu risâle Türkçe fütüvvetnâmeler içinde özgün bir yere sahiptir. Burgâzî’nin ulemâ sınıfına mensup olmayıp, ümmî iken fütüvvet ehline katılarak adeta burada kendini yetiştirmiş biri olduğu düşünüldüğünde, fütüvvet yolunun yeşertmeyi gaye edindiği “fetâ” tipi Burgâzî’nin fütüvvetnâmesinde somut bir örneklik kazanmaktadır.
  • Yayın
    Arabuluculuğun geleceği II sempozyumu: Bildiri özeti kitabı 24-25 Mayıs 2024
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2024) Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Kafalı, Ömer Faruk; Güldağı, Abdülmecit; Kol, Hüseyin Yağızhan; Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Kafalı, Ömer Faruk; Güldağı, Abdülmecit; Kol, Hüseyin Yağızhan; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Arabuluculuk hukukuna ilişkin güncel gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Başkanlığı, İbn Haldun Üniversitesi Uyuşmazlık Çözümü Uygulama ve Araştırma Merkezi ve İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen “Arabuluculuğun Geleceği II Sempozyumu”, İbn Haldun Üniversitesi ev sahipliğinde 24-25 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu sempozyum 14 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilen "Arabuluculuğun Geleceği Sempozyumu”nun ikincisidir. Arabuluculuk alanındaki tüm güncel gelişmelerin değerlendirildiği on iki oturumda gerçekleştirilen bu sempozyumda, bir yandan mevcut hukuki düzenlemelere, diğer yandan olması gereken hukuk açısından görüş ve önerilere yer verilen toplam 29 tebliğ sunulmuştur. Elinizdeki kitapla, sempozyumda sunulan tebliğlerin özet metinlerine yer verilmektedir.
  • Yayın
    Fütüvvetnâme-i digerî: Fütüvvet: Özü, kaynağı, erkânı
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) es-Sühreverdi, Şehâbeddin; Alper, Ayşenur; Tali, Savaş Cihangir; Uluç, Tahir
    Fütüvvet kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf’i niteleyen “yiğit, delikanlı” (Ar. فتى) kelimesinden türetilmiş ve “cömertlik, cesaret, gençlik, yiğitlik, mertlik, fedâ” anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında, hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur’an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu, sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra, Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise “Din, güzel ahlâktır.” ilkesinin, gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı, gençlere, topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli, toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar. Eserleriyle Sünnî tasavvuf anlayışının temellendirilmesinde önemli katkılarda bulunmuş olan Sühreverdî (ö. 1234), Halife Nâsır-Lidînillâh döneminde fütüvvet teşkilâtının organize edilmesi çalışmalarında öncülük etmiş ve bu bağlamda elinizdeki risâleyi kaleme almıştır. Bu dönemde, halifenin teşkilâtın sûfî koluna intisabı ve halkın büyük bir kesiminin onun yolundan gitmesi, toplumun örgütlenmesinde fütüvvet teşkilatının merkeze alınması yönünde kanunlar çıkarılması fütüvvetin bütün ülkede yaygınlaşmasını sağlamıştır. Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin fütüvvetnâmesi, böyle bir dönemde fütüvvete dair ilmî çerçeveyi çizen kurucu metinlerden olması bakımından önem taşımaktadır.
  • Yayın
    Geleceğin yıldızları için karma eserler sergisi
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2019)
    İbn Haldun Üniversitesinin başta "fikri bağımsızlık" olmak üzere yüksek ideallerine katkı sağlamak üzere bu sene ikincisi düzenlenen "Geleceğin Yıldızları İçin Karma Eserler Sergisi", hayırsever koleksiyonerlerin bağışlarından oluşuyor. Toplam 233 eserin yer aldığı sergide Sultan II. Abdülhamid Han tuğralı madalya beratı, Sultan I. Abdülhamid Han el çekme tuğralı yirmi satır beratın yanı sıra, Fuat Başar, Davut Bektaş, Efdaluddin Kılıç, Turan Sevgili, M. Cemil Efe, Gürkan Pehlivan, Ahmet Kutluhan, Ferhat Kurlu gibi hattatların ve tezhip sanatkârlarının levha, hilye-i şerif gibi örnekler yer alıyor. Sergideki Osmanlı dönemine ait Kütahya işi pano, vazo ve tabaklar, tekstil ürünleri, tespihler ve süs eşyaları gibi birbirinden değerli eserler, medeniyetimizin sanat anlayışının yansıması niteliği taşıyor...
  • Yayın
    Hâlin sırrı: Sultan Abdülhamid’in hocası Ebü’l-Hüdâ es-Sayyâdî ve Sirru’l-Hâl risalesi
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2021) Gündüz, İrfan; Tali, Savaş Cihangir
    Sultan II. Abdülhamîd Dönemi her yönüyle ilginç bir dönemdir. Gerek süregelen olaylar gerekse tarihsel değişimleri ile dikkat çekmektedir. İçinde bulunduğumuz günleri ve yakın zamanda yaşadığımız süreçleri iyi anlamak için Sultan II. Abdülhamîd Dönemini iyi anlamamız gerekmektedir. Abdülhamîd Han döneminin en dikkat çeken isimlerden biri, Sultan II. Abdülhamîd’in bazı kaynaklarda hocası bazı kaynaklarda ise danışmanı olarak gösterilen, Ebü’l-Hüdâ es-Sayyâdî er-Rifâî’dir. Bir yandan seyyîdlik ve şeyhlik bağlamında mânevî bir duruş sergileyerek dönemin mânevî atmosferinde yer alırken diğer yandan da Osmanlı Hilafeti konusunda yazdıkları ile döneminin payitahtında makes bulmuştur. İşte elinizdeki bu eser, Ebü’l-Hüdâ es-Sayyâdî’ye ait Sirru’l-Hâl Risâlesi’nin -alanında aydınlatıcı çalışma olan- Filistin asıllı Butrus Manneh’in makalesi ile desteklenen giriş, neşir ve tercümesini içermektedir.
  • Yayın
    Hediyyetü’l-ihvân şerhu sübha-i sıbyân: Çocukların tesbihi
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) er-Rumi, Ebu’l-Fazl; Necîb, Mehnıed; Akpur, Hikmet; Alper, Ayşenur
    Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’da kurduğu ilk “dârütta‘lîmin” vakfiyesinde, bu mekteplerde talebelere “ta‘lîm-i kelâm-ı kadîm ve Kur’ân-ı azîm” okutulmasını şart koşmuştur. Bu doğrultuda, 1924 senesine kadar Osmanlı sıbyan mekteplerinde ilköğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklara elif-bâ, Kur’ân-ı Kerîm, ilmihal, İslâm’ın şartları ve dinî kaidelerin öğretilmiştir. Sıbyan mekteplerinin temel ders kitaplarından biri olan Sübha-i Sıbyân, manzum bir sözlük niteliği taşımaktadır. Eserde, çocukların Kur’ân-ı Kerîm’i ve başlangıç seviyesindeki dinî eserleri temel seviyede anlayabilmeleri için gerekli olan Arapça ve Farsça kelimeler ile bunların Türkçe karşılıkları verilmiştir. Kelimelerin ve anlamlarının çocuklar tarafından ezberlenmesinin kolaylaştırılması adına eser şiir formatında hazırlanmıştır. Mehmed Necîb tarafından esere yazılan ve Hediyyetü’l-İhvân başlığını taşıyan şerhte ise, kelimelerin farklı kullanımlarına yer verilmiş, âyetler, hadisler ve kalıp ifadelerle kelimelerin kullanımı örneklendirilmiştir. Elinizdeki bu kitap, Hediyyetü’l-İhvân şerhinin bir telhîsinin (özet) Sübha-i Sıbyân metnine derkenar formatında eklenerek 1911 senesinde basılmış bir nüshasını ihtiva etmektedir.
  • Yayın
    18. yüzyılda İslâm dünyasında ihyâ hareketleri Şah Veli̇yyullah ed-Di̇hlevî ve Di̇hlevîlîk
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) Aydın, Ahmet; Alper, Ayşenur
    Son yıllarda Türkiye’deki akademik çalışmalar da dâhil olmak üzere modernleşme öncesi tecdîd hareketlerine ilginin giderek arttığı görülmektedir. Bu bağlamda 17. ve 18. yüzyıllarda uç veren ihyâ tasavvurları, sonraki yüzyıllara damgasını vuran modernleşme hareketlerinin tarihî seyri içinde anlaşılmasını teklif eden yeni bir perspektifle ele alınmaktadır. Batılı tarih tasavvurunda İslâm toplumu için siyasî ve ilmî bir çöküş dönemi olarak kabul edilen 18. yüzyılda İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde ortaya çıkan ihyâ hareketlerinin bu bakış açısıyla değerlendirilmesi, İslâm toplumlarına dair tarihyazımına hâkim olan modernleşme ve Batılılaşma paradigmalarının ötesinde yeni bir çerçevenin oluşumuna katkı sunmaktadır. Elinizdeki bu eser, sözü edilen hareketlerden biri olarak Şah Veliyyullah ed-Dihlevî’nin (1703-1762) ihyâ düşüncesini fıkıh ilmi merkezinde ele almaktadır. Bu bağlamda, “Dihlevîlik” kavramı altında Şah Veliyyullah’ın etrafında gelişen ilim çevresi ve ihyâ hareketinin İslâm düşünce dünyası üzerindeki etkilerini incelemektedir. Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi, ihyâ hareketleri arasında yoğun tartışmalara konu olan “ictihad”, “taklid”, “maslahat” ve “mezhebe intisap” kavramları merkezinde tahlil edilmektedir. 18. Yüzyılda İslâm Dünyasında İhyâ Hareketleri: Şah Veliyyullah ed-Dihlevî ve Dihlevîlik, Şah Veliyyullah’ın fıkıh düşüncesi üzerinde derinleşmesi bakımından onu farklı açılardan inceleyen çalışmalardan ayrılmaktadır. Ahmet Aydın bu eserinde, fıkıh ilminin Şah Veliyyulah’ın ihyâ düşüncesinin en esaslı boyutunu teşkil ettiğini ortaya koymakta ve ihyâ projesinin onun tüm fıkhî faaliyetini izah edebileceği düşüncesini temellendirmektedir.
  • Yayın
    Türk şirketler hukukunun Avrupa Birliği şirketler hukukuna uyumu sempozyumu
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2024) Yıldız, Şükrü; Yıldız, Şükrü; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Elinizdeki bu çalışma 123K011 numaralı TÜBİTAK 3005 projesi kapsamında İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 26 Şubat 2024 tarihinde düzenlenen ''Türk şirketler hukukunun Avrupa Birliği şirketler hukukuna uyumu sempozyumu''nda sunulan tebliğlerin tam metin olarak kitaplaştırılmış halidir. Bu tebliğlerde Avrupa Birliğine üyelik müzakerelerinde yer alan 6. Fasıla (Şirketler Hukuku Faslı) ilişkin güncel ilerleme raporlarında dile getirilen eleştiriler ele alınmıştır.
  • Yayın
    Arabuluculuğun Geleceği Sempozyumu: Bildiri tam metin kitabı 14 Kasım 2020
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2020) Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Kafalı, Ömer Faruk; Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Kafalı, Ömer Faruk; Yakacak, Gülnihal Ahter; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Arabuluculuk hukukuna ilişkin güncel gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Başkanlığı, İbn Haldun Üniversitesi Uyuşmazlık Çözümü Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen “Arabuluculuğun Geleceği” Sempozyumu, İbn Haldun Üniversitesi ev sahipliğinde 14 Kasım 2020 tarihinde online olarak gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk alanındaki tüm güncel gelişmelerin farklı hukuk alanları kapsamında incelenerek etki ve sonuçlarının değerlendirildiği altı oturumda gerçekleştirilen bu Sempozyum’da, bir yandan mevcut hukuki düzenlemelere, diğer yandan olması gereken hukuk açısından görüş ve önerilere yer verilen toplam 28 tebliğ sunulmuş olup, özet bildiri kitabında çift kör hakem denetiminden geçen tebliğ özetleri esas alınmıştır.
  • Yayın
    Akran ve aile arabuluculuğu uygulamaları semineri
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2024) Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Güldağı, Abdülmecit; Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Güldağı, Abdülmecit; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    İbn Haldun Üniversitesi Uyuşmazlık Çözümü Uygulama ve Araştırma hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk ve diğer alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin faaliyetler yürütülmektedir. 2024 yılı itibarıyla Merkez bünyesinde yürütülen "Aramızda Anlaşırız: Gençlere Yönelik Akran Arabuluculuğu'' projesi vesilesi ile akran arabuluculuk, kampüs arabuluculuğu vb. sosyal arabuluculuk türlerine ilişkin konularda da teorik ve uygulamalı etkinlikler gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Proje kapsamında bir yandan üniversite öğrencilerinin akran arabuluculuğuna ilişkin farkındalıklarını artırmaya yönelik eğitimler ve etkinlikler düzenlenmiştir.
  • Yayın
    AB müktesebatı uyum süreci ilerleme raporlarında yer alan 6. fasıla ilişkin (şirketler hukuku) sonuçların değerlendirilmesi çalıştayı kitabı: TÜBİTAK 3005 projesi-proje no: 123K011-2023
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) Yıldız, Şükrü; Bozkır, Betül; Göğüş, Emine; Kol, Hüseyin Yağızhan; Yıldız, Şükrü; Bozbayındır, Gülşah Bostancı; Badak, Zehra; Saat, Dursun; Bozkır, Betül; Göğüş, Emine; Kol, Hüseyin Yağızhan; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Türkiye, 1963 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık antlaşması imzalamış, 3 Ekim 2005’te ise tam üyelik müzakerelerine başlayarak yeni bir sürece geçmiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği yolundaki kriterlerinden birisi, Avrupa Birliği müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması olmuştur. Bahse konu müktesebat, 35 fasıl altında sınıflandırılmış olup, şirketler hukukuna ilişkin müstakil bir fasıl olan 6. fasıl da bu kapsamda açılmıştır. Bu çerçevede 2011 yılında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Yapılan mevzuat çalışma ve uygulamaları sonrasında, Türkiye’nin şirketler hukuku alanında ileri düzeyde olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen 6. fasıl halen kapatılmamıştır…
  • Yayın
    Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk uygulamaları
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2024) Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Güldağı, Abdülmecit; Yeşilırmak, Ali; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz; Yakacak, Gülnihal Ahter; Güldağı, Abdülmecit; Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü
    Değerli katılımcılar, İbn Haldun Üniversitesi Uyuşmazlık Çözümü Uygulama ve Araş-tırma Merkezi (UÇAM) olarak Arabuluculuk Gönüllüleri Derneği des-teği ve iş birliği ile bugün Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Dava Şartı Arabuluculuk Uygulamalarını konuşmak için buradayız. Bildiğiniz üzere, arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını kendi aralarında, tarafsız bir üçüncü kişi olan arabulucu yardımıyla çözüm-ledikleri bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir...
  • Yayın
    Hz. Peygamber ve tabiat
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2023) Demirel, Serdar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
    Tasavvur sözlükte göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma, tasarım ve düşünce mânalarına gelir. Bu meyanda tasavvur somut ya da soyut varlıklara ait bir şeyin zihindeki tasarımı ve kavramıdır. Bir şeyi zihinde canlandırmak ve tasarlamak anlamındaki tasavvur herhangi bir varlık hakkında bilgi edinme sürecinde ilk aşamayı oluşturur. Bu anlamıyla tasavvura mefhum da denir.1 Bu çalışmada bizim Müslüman tabiat tasavvurundan kastımız Kur’ân ve Sünnetle vârit olan tabiata dair naslann Müslüman zihninde oluşturduğu mefhumdur. Medeniyetlerin tabiat tasavvurları arasında müşterek noktalar olmakla beraber önemli farklılıklar da bulunmaktadır. Çünkü bir medeniyet tasavvuru; onu ortaya çıkartan dinî, kültürel, tarihsel, coğrafî ve sosyal koşulların zemininde şekillenir. Her medeniyet kendine has varlık nazariyesine (ontoloji) ve bilgi felsefesine (epistemoloji) sahiptir. Bu sebeple de insana ve varlık âlemine dair önermeleri çeşitlenir…
  • Yayın
    Inquiring the meaning of the energy security concept: Dimensions, components, and possible need to reframe it
    (Ibn Haldun University, 2023) Berkul, Ali; Tali, Savaş C.
    Energy is the “only currency” in the universe that “one of its many forms must be transformed to get anything done.”Likewise, energy is considered the source of “all-natural processes and human actions in the world” from the beginning. In this regard, the history of humankind can also be understood and categorized by inquiring about humans’ ability to move prime movers and create “anthropogenic energy systems.” In other words, assessing prime movers and anthropogenic energy systems, “that is any arrangement whereby the humans use the Earth’s resources to improve their chances of survival and to enhance their quality of life,” together provide valuable ground tohave a better insight about our history and to categorize it…
  • Yayın
    A synthesis of classical and modern principles of leadership
    (Ibn Haldun University Press, 2021) Kuşakcı, Sümeyye; Kuşakcı, Sümeyye; Kuşakcı, Sümeyye; Busatlic, Senad; Mulalic, Muhidin; Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü
    Civilization is nothing more than an expression of the accumulation created by the human species belong to a nation. It is not in the will of the people to determine which nationality they will be, but what they practice in the cultural geography of the relevant nationality is at their own will. To this respect, different civilizations have been formed throughout human history and each left indelible traces...
  • Yayın
    Düalist zındıklar ve hadis
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2022) Demirel, Serdar; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
    Zındık kavramı İslâm öncesinde Mezepotamya’da kullanılan dinî içerikli bir kavramdı. Maniehizm ve Mecûsîliğin kıyasıya mücadele ettiği bir dönemde Mecûsî din adamları tarafından Mahineistler için kullanılmıştır. Ancak kavramın anlamı tarih sürecinde yaşadığı serüvenlere paralel olarak genişlemiştir. Kavrama yeni anlamlar yüklense de değişmeyen bir anlamı da hep olmuştur. Bu anlam da müesses dinlerin merkezî kriterlerine karşı sarsıcı düalist önermeler teklif eden kişiler, hareketler ve bunların bu içerikteki faaliyetleridir. Bu yüzden zındıklık kavramı ona aşina halkların zihninde hep kirli ve tehlikeli bir anlam dünyasını ve faaliyet alanını ifade etmiştir...