Yazar "Berktay, Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın A little learning is a dangerous thing(İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüIbn Haldun University Head of History Department Prof. Dr. Halil Berktay gave the inaugural lecture that emphasized the significance of selfcultivation to an enthusiastic group of undergraduate students on the first day of the 2017-2018 academic year: Young men and women, one way or the other, you have made it into college. Now what are you going to do with this? What is it that you want? Are you here to pursue learning? Are you here, perhaps, to search for yourselves; who you are, who you want to be or who you are supposed to be? Or are you here just to get a diploma, a certificate, some useful piece of paper, and to make an exit that way?Yayın Akıntıya sürüklenecek değilim(İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüAçık Medeniyet Gazetesi olarak İbn Haldun Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Berktay’la yeni çıkan “Tarihçi Gözüyle Siyaset” kitabı hakkında konuşmak istedik. Fakat konu konuyu açtı ve uzunca bir söyleşi çıktı karşımıza. Hatta öyle ki söyleşiyi ikiye bölmek zorunda kaldık. Bu sayımızda Prof. Halil Berktay’ın Dünyaya ve Türkiye’ye dair görüşlerini keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz. Sonraki sayımızda ne mi okuyacaksınız? Onu da söyleşinin sonunda bulabilirsiniz.Yayın Batı sol Türkiye : söyleşiler 2015-2018(Kopernik Kitap, 2018) Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümüürkiye’nin son yıllardaki meydan okuyuşu, modernitenin gelişim sürecinde nereye oturtulabilir? Şimdiki yeni dünya düzensizliğine nasıl geldik? Kim haklı kim haksız bir yana; hangi koşullar ayrı durma ve direnmeyi eskisinden çok daha mümkün kılıyor? Marksizm’in bıraktığı boşluğu doldurmaya İslâmiyet’in aday olduğu bugün, emperyalizm ve anti-emperyalizm sorunsalının neresindeyiz? Küresele muhalefet taktik veya konjonktürel mi, gerçekten anti-sistemik mi? Başka deyişle, kalıcı ve inandırıcı bir düşünsel platformu var mı? Kurulabilir mi? “Dış” hep kötü ve “iç” hep iyi mi? “Yerli ve millî”lik kolay tanımlanabilir bir şey mi? Ne kadarı realize edilebilir? Değişmez bir formülü var mı? “Biz” kimiz ve neyiz, zamanın sonsuz akışı içinde? Müslümanlık, örneğin, ya da Müslüman Türkiye, ya da Türkiye Müslümanlığı, alternatif bir medeniyet veya net bir medeniyet alternatifi sunuyor mu? Olayları bağımsız ve eleştirel bir aydın sorumluluğuyla gözleyen Halil Berktay, son üç yıl içinde verdiği mülâkatlarda yukarıdaki sorulara yanıt arıyor. Prof. Berktay, bu kitapta yer alan tahlil ve tespitlerinin yalınlığı, soğukkanlılığı ve hesap gütmezliğiyle, gerçekliğe olabildiğince yaklaşmaya çalışıyor.Yayın Bir zamanlar Rusya'da(Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 2019) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü“Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisi, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan dramatik değişikliklerin ve radikal yeniliklerin zemin sağladığı entelektüel ve artistik gelişmelerin, sadece Rus sanatsal kültüründe değil, dünya sanat tarihindeki etkilerine de ayna tutan bir sergileme anlayışıyla kurgulandı. Sergi, 1900’lerin başından itibaren hayatı dönüştürecek bir güç olarak sanatı öne süren Rus avangard sanatçılarının bu dönemde gerçekleştirdiği çığır açıcı işlerinin yanı sıra 1917 Ekim Devrimi’nin sağladığı yenilikçi atmosferde, yeni rejimin de desteğiyle hayata geçirdikleri toplumsal tasarılarını ve heyecanla düşledikleri geleceğin geniş sınırlarını gözler önüne seriyor. 20. yüzyılın başında yaşanan teknolojik gelişme ve sanayileşmenin heyecanıyla yüzünü bilime dönen ve dünyanın da sınırlarını aşarak düşlerini uzaya taşıyan avangard sanatçıların ilerlemeye duydukları inanç, bu sergide yer alan eserlerinden canlılıkla yansıyor. Dünyanın en önemli Rus Avangardı koleksiyonlarından ve arşivlerinden biri olan, Selanik Çağdaş Sanat Müzesi - George Costakis Koleksiyonu, “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisinin de temelini oluşturuyor. George Costakis’in büyük bir tutkuyla bir araya getirdiği ve Rus Avangardı eserlerinin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan Costakis Koleksiyonu’ndan sergiye dahil edilen sanatçılar arasında, sanat tarihinin ikonik eserlerinden Siyah Kare’nin yaratıcısı Kazimir Malevich, sanatla üretim arasındaki sınırları belirsizleştirerek sanatsal kuramda yeni bir dönemin öncüsü olan Vladimir Tatlin, fotoğraf, resim, heykel ve grafik sanatının cesur öncüsü Alexander Rodchenko dahil olmak üzere Rus Avangardı’nın birçok önemli ismi bulunuyor. Yine Costakis Koleksiyonu’ndan, dönemin kadın sanatçı yoğunluğunu temsil eden isimler arasında, metinle resim arasındaki etkileşimi temel alan Olga Rozanova, tasarladığı oyun dekorlarıyla tiyatro dilinin dönüşümüne katkıda bulunan Lyubov Popova ve yüzünü Rus halk sanatına dönerek Rus Avangardı’nda belirleyici bir rol üstlenen Natalia Goncharova da sergide eserleriyle yer alıyor. “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek”, 20. yüzyıl sanat tarihinin dönüm noktalarından biri olan bu dönemin tüm büyük isimlerinin eserlerini Türkiye’de ilk kez bir araya getiriyor.Yayın Cumhuriyet döneminde siyaset ve ideolojiler üzerine(Serdivan Belediyesi, 2019) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüSağ kendi içinde liberalizme, liberal demokratlığa olanak tanımadığı gibi, sol da kendi içinde demokratik solculuğa olanak tanımamış, tanımıyor.Yayın Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü(Kopernik Kitap, 2018) Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüFuat Köprülü, Osmanlı’dan Cumhuriyete geçiş sürecinde Türkiye’de modern tarihçiliğin kurulmasına önderlik eden isim oldu. Tek Parti koşullarında hayatta ve ayakta kalmanın politik icaplarını yerine getirmekle birlikte, aslında radikal bir Kemalist değildi. İmparatorluğun son döneminin ılımlı, reformcu, Osmanlı odaklı, hemen tamamen kendi kendini yetiştirmiş bir İstanbul münevveriydi. Geçmişe bakışında kopuşlar değil devamlılıklar öne çıkıyordu. Atatürk ve çevresi, yeni ulus-devlet için İslâmiyet’in de, Osmanlı’nın da etrafından dolaşacak bir kültürel kimlik ve aidiyet inşası peşindeydi. Bunun için Türk Tarih Tezi ve Güneş-Dil Teorisi gibi tamamen yapay, bilim dışı, uydurma kurgulara sarıldılar. Buna karşılık Köprülü, ilk Türk-İslâm devletleri, Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılar arasındaki köprüleri vurguladı. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun bu eklemlenmelere dayalı bir izahını yaptı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu’da yeni bir Türk devletinin varolma hakkını, 13. yüzyıl sonu ve 14. yüzyıl başlarında Osmanlı’nın bu topraklarda zuhur etmiş ve özgün bir medeniyet olarak kök salmışlığına bağladı. Böylece Cumhuriyet’e, ihtiyaç duyduğu ama Osmanlı karşıtı bir nihilizmden ötürü nerede bulacağını bilemediği asıl tarihî meşruiyet açıklamasını sundu.Yayın Empire vs nation, despair vs hope at Gallipoli(İbn Haldun Üniversitesi, 2018) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüWhy does Gallipoli loom so large in Turkey’s both social (i.e. from below) and national (i.e. more official, or from the top down) memory? First, because it is by far the single biggest war, front, campaign, expedition or indeed fused mega-battle in modern Turkish or for that matter Ottoman history. Over eight and a half months (25 April 1915 to 8/9 January 1916) of fighting on land, its total casualty figure of 251,000 outnumbers the corresponding total of 40,000 for the three-plus years (1919-22) of the National Struggle by 6:1, while its death toll is even greater in comparison -- 85-86,000 vs around 9200, which is higher than a disparity of 9:1.Yayın Once upon a time in Russia(Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 2019) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüThe ‘Dreaming the Future. Russian Avant-garde Art and Design’ exhibition does not only focus on the dramatic changes and radical developments that happened during first quarter of the 20th century and prepared the groundwork for intellectual and artistic progress, not just within the Russian artistic culture, but it is designed to hold a mirror to the effect on world art. The exhibition shows the Russian avant-garde artists that in the early 1900s tried to introduce art as a lifechanging power, the ground-breaking work of the artists in this period where the reformist atmosphere had been brought about by the October Revolution in 1917, and the social design they tried to put into practice supported by the new regime and also the wide boundaries of the future they dreamed of. The exciting technological developments and industrialisation that occurred in the early 20th century turned the avant-garde artists towards science and overcoming the boundaries of the earth, dreams of space reflected the beliefs the artists had in the future and this is very vividly reflected in the works displayed in this exhibition. One of the world’s most important Russian Avant-Garde collections, the George Costakis Collection at Thessaloniki State Museum of Contemporary Art forms the basis of the ‘Dreaming the Future. Russian Avant-Garde Art and Design’ exhibition. The George Costakis Collection of Russian Avant-Garde collected with great passion by George Costakis and secured for future generations, contain works by important artists which are part of the exhibition including Kazimir Malevich, the creator of art history’s iconic Black Square, Vladimir Tatlin, the pioneer of a new period of artistic theory where he obscured the boundaries between art and production, Alexander Rodchenko the courageous pioneer of photography, painting, sculpture and graphic art. Again, from the George Costakis Collection are works by representatives of the many female artist of the period such as Olga Rozanova whose work was based on interaction between text and depiction, Lyubov Popova who with her set designs contributed to the transformation of plays into the language of the theatre, and Natalia Goncharova who turned towards Russian folk art and undertook a determining role in Russian Avant-garde. The exhibition, ‘Dreaming the Future. Russian Avant-garde Art and Design’ is the first time the works of all the big names representing this turning point in 20th century art history come together in Turkey.Yayın Prof. Dr. Halil Berktay: ''Batının sömürgeciliği başka, Batıyla çıkagelen insanlık değerleri başka''(Sentez Bilim Araştırma Organizasyon Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi, 2022) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüDoğu ve Batının hikâyesinden başlamak istiyoruz. Doğu nerede başlar, nerede biter? Batı nerede başlar, nerede biter? Dünyayı yorumlamada Doğu-Batı bölümlendirmesi ne zaman başladı ve bu ayrıştırma ne kadar gerçek? Türkiye’de yoğun olarak yaşamakta olduğumuz Doğu-Batı kutuplaşmasını, daha doğrusu kutuplaştırmasını, tarih içindeki yerine yerleştirmek lazım. Bütün bu Doğu-Batı sorunsalı, tarih içinde aslında çok yeni ve çok kısa süreli bir olay. Hepi topu son beş yüz yılın olayı Batı hızla ilerlerken Doğu ya da Avrupa-dışı toplumlar neden gecikti? Asyatik despotizm nedeniyle mi, Asya Üretim Tarzı nedeniyle mi, İslamiyet yüzünden mi? 1960’lar ve 70’lerde dikkatler daha ziyade bu nedensellik açıklaması üzerinde yoğunlaşıyordu. Günümüzdeki tartışma ise, sizin açış sorunuzun ifade ettiği gibi, çok genişledi. Aynı zamanda içerik açısından geriledi denebilir. Almak veya almamak, bizim kimliğimiz ve onların kimliği, bizim medeniyetimiz ve onların medeniyeti gibi konular etrafında dönüyor. Ve çok aşırı bir şekilde, her iki tarafı toptan mutlaklaştırma, özel olarak Batıyı toptan şeytanlaştırma gibi çok özcü bir söyleme açılıyor…Yayın Solcu olmak ayrıcalıklı bir şey değil!(Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık, 2018) Berktay, Halil; Berktay, Halil; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih BölümüTürk solunun en çok tartışılan yönünü ve Türk soluna getirilen en önemli eleştiriyi yerlilik kavramı ve solun Türk halkının kutsal değerleri ile olan ilişkisi oluşturdu. Bu zamana kadar hiçbir zaman parti bazında sosyalist kimlikle iktidara gelemeyen Türk solunun en önemli temsilcilerinden biri de CHP oldu. Peki, CHP gerçekten bir sol parti miydi? Bu konuyu Prof. Dr. Halil Berktay’la konuştuk. “CHP’nin solla ilişkisi, kendisini solda tanımlaması, ortanın solu veya sosyal demokrat kavramlarının ortaya çıkmasıyla başladı” şeklinde konuşan Berktay, hem dünyada solun ortaya çıkışı hem de CHP’nin sol ile ilişkisi adına önemli şeyler söyledi.