An epistemic shift from Islamism to post-Islamism: Abul A’la Mawdudi versus Abdolkarim Soroush

View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessAttribution-ShareAlike 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/us/Date
2019Metadata
Show full item recordCitation
Akkuç, İ. (2019). An epistemic shift from Islamism to post-Islamism: Abul A’la Mawdudi versus Abdolkarim Soroush. İbn Haldun Çalışmaları Dergisi, 4(2), 143-154.Abstract
Islamic countries began to feel the intellectual impact of the West severely in 20th century due to their military and economic loss against the West in the 19th century. As a result, a phenomenon called Modern Islam Political thought having its theory and practice emerged in discrepant Muslim countries as a reaction among the Muslim thinkers. One of them was Abu A’la Mawdudi, who was born in the first quarter of the 20th century of Western colonialism. The another was Abolkarim Soroush, who was among the preparers of the Revolution of 1979 in Iran and was born in different historical setting, where the West do not exist physically. Consequently, this produced different political horizons. As both thinkers thought about how Islam should be linked to politics, they were naturally deeply influenced by the conditions in which they lived. On the one hand, the essay will try to deepen into Mawdudi’s concept of Islam, secular man-made law, and his Islamic state, it will focus on Soroush’s renewal of Islamic knowledge, democracy and on a new rapprochement with the West, on the other hand. 19. yy. da Batı’ya karşı askeri ve ekonomi kayıplar yaşayan İslam devletleri, 20. yy. da sert bir şekilde Batı’nın fikri etkisini hissetmeye başlamışlardır. Tüm bu gelişmelerle birlikte, kendi teorisi ve pratiği olan ve modern İslam Siyaset Düşüncesi olarak adlandırılan olgu bir reaksion olarak Müslüman düşünürler arasında farklı Müslüman ülkelerde ortaya çıkmıştır. Bunlarından biri Batı sömürgeciliğinin yaşandığı 20. yy. ın ilk çeyreğinde doğan Abul Ala Mevdudi’dir. Diğer düşünür ise 1979 yılında İran Devrimi’nin hazırlayıcılarından olan, Batı’nın fiziksel olarak var olmadığı bir tarihsel süreçte yaşayan Abdülkerim Suruş’tur. Bu iki düşünür de İslam’ın nasıl siyaset ile ilişkilendirleceğini düşünürken, doğal ve derin bir şekilde yaşadıkları tarihsel koşullardan etkilenmişler. Bu da tabi olarak faklı siyasal tahayyüleri ortaya çıkarmıştır. Bir yandan bu makale Mevdudi’nin İslam kavramı, seküler hukuk ve onu İslam devleti kavramları üzerine derinleşirken, diğer taraftan Suruş’un İslam bilgisinin yenilenmesi, demokrasi ve Batı ile yeni bir yakınlaşma kavramları üzerine yoğunlaşacaktır.
Source
İbn Haldun Çalışmaları DergisiVolume
4Issue
2Collections
Related items
Showing items related by title, author, creator and subject.
-
İslam medeniyetinde bir sembol olarak cami: Günümüzdeki camiler etrafında dini, siyasi ve estetik tartışmalar
Doruk Keskin, Hümeyra. (2019)İslam medeniyetinde bir sembol olarak cami: Günümüzdeki camiler etrafında dini, siyasi ve estetik tartışmalar isimli bu çalışma; İslam mimari ve toplumsal tarihi açısından taşıdığı önemin yanında küreselleşen dünya ve ... -
İslam hukuk tarihini İbn Haldun üzerinden okumak: İbn Haldun’un modern dönem İslam hukuk tarihi yazıcılığına etkileri
Kızılkaya, Necmettin. (İbn Haldun Üniversitesi, 2016)Bir Eş‘ârî ve Mâlikî fakihi olan İbn Haldûn’un ekonomiden siyasete, sosyolojiden felsefeye, tarihten edebiyata birçok alandaki teorileri üzerinde çalışılmakla beraber, İslamî ilimler ve bunların tarihlerine dair görüşleri ... -
Ibn Khaldun’s concept of the history of fiqh and its impact on the historiography of Islamic law in the modern era
Kızılkaya, Necmettin. (İbn Haldun Üniversitesi, 2016)As an Ash‘ari and Maliki jurist, Ibn Khaldun’s various theories, ranging from economics to politics, sociology to philosophy, and history to literature have long been subject of inquiry by prominent scholars. However, his ...