İbn Haldun Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@İHÜ, İbn Haldun Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
İş hukuku ve kişisel verilerin korunması hukuku açısından yapay zekâ destekli video mülakat uygulamaları
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Çelik, Ezgi Sima; Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz
Bu tez, işe alım süreçlerinde işçi adaylarının işe uygunluklarının değerlendirilmesinde kullanılan yapay zekâ destekli video mülakat uygulamalarını, iş hukuku ve kişisel verilerin korunması hukuku açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. İlk bölümde; iş sözleşmesinin kurulmasına kadar olan aşamalar ele alınmış, bu sürecin dijitalleşmesiyle birlikte insan kaynakları yönetiminde yapay zekâ teknolojilerinin nasıl kullanıldığı incelenmiş ve işe alım sürecinin hukuki çerçevesi ortaya konmuştur. İkinci bölümde; yapay zekâ destekli video mülakat sistemlerinin işlevine yer verilmiş ve bu sistemlerin işleyişinde analiz edilen yüz ifadesi, beden dili, ses, konuşma ve adayın duyguları gibi verilerin işlenmesi suretiyle işe alım süreçlerinin desteklenmesinin işveren ve işçi adayı açısından avantaj ve dezavantajları değerlendirilmiştir. Tartışılan olası hukuki ve etik problemler bağlamında; algoritmik ayrımcılık, sistemlerin alabileceği kararların ön yargı barındırması ve karar verme sürecinin şeffaf olmaması kaygıları ön plana çıkmaktadır. Üçüncü bölümde ise işe uygunluğu yapay zekâ destekli sistem tarafından değerlendirilen işçi adayının kişisel verilerinin hukuki niteliği, işlenme şartları, bu süreçte veri sorumlusunun yükümlülükleri ve veri işlemenin hukuka aykırı gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkabilecek hukuki yaptırımlar açıklanmıştır. Başta Kişisel Verileri Koruma Kanunu olmak üzere, ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır. Tezin sonunda; işe alımda yapay zekâ destekli video mülakat uygulamalarının kullanılmasında sürecin şeffaflaştırılması, yapay zekâ algoritmalarının eğitiminde kullanılan verilerin tarafsızlığının artırılması ve bu alana özgü hukuki düzenlemelere duyulan ihtiyaca yönelik öneriler sunulmuştur. Çalışma, işe alım süreçlerini etkileyen ve değiştiren teknolojik gelişmelerin, temel hak ve özgürlükler ile hukuk ilkeleri ile uyum içinde ilerlemesi gerektiği fikrini temel almakta; yeni nesil işe alım yöntemlerini hukuk disiplini içinde analiz etmektedir.
Olumlu çocukluk yaşantılarının Tanrı tasavvuru üzerine etkisi: Yetişkin bireyler üzerine nicel bir araştırma
(İbn Haldun Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Akgün, Süeda; Kaplan, Hasan
Bu araştırmada, olumlu çocukluk yaşantıları ile Tanrı tasavvuru arasındaki ilişki konu edinilmiştir. Tanrı tasavvuru, din psikolojisinin temel inceleme alanlarından biri olup bireylerin çocukluk döneminde yaşadıkları deneyimlerin dinî kavrayışları ve Tanrı algıları üzerindeki rolü, bu alandaki kritik araştırma problemlerinden biri olmayı sürdürmektedir. Bu bağlamda, çalışmanın amacı, olumlu çocukluk yaşantıları ile Tanrı tasavvuru arasındaki ilişkiyi ve yönünü tespit etmektir. Bu temel amacın yanı sıra hem olumlu çocukluk yaşantıları hem de Tanrı tasavvurunun yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek, çocukluk dönemindeki sosyo-ekonomik durum, kardeş sayısı, çocuklukta kiminle büyüdüğü ve din eğitimi durumu değişkenlerine göre farklılaşma olup olmadığını ortaya koymaktır. Araştırmada, nicel yöntem belirlenmiş olup, anket tekniği ile veriler toplanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu, olumlu çocukluk yaşantıları ölçeği ve Tanrı tasavvuru ölçeği kullanılmıştır. Bu araştırmanın evreni Türkiye'de ikamet eden yetişkinler olarak belirlenmiştir. Çalışmada örneklem seçiminde basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem ile toplamda 315 birey örnekleme dahil edilmiştir. Toplanan veriler SPSS programında analiz edilerek iki grup arasındaki farklılıkları belirlemek için t-testi, çoklu grup analizleri için Anova testi uygulanmıştır. Ayrıca, olumlu çocukluk yaşantıları ile Tanrı algısı arasındaki ilişkinin yönü ve gücü korelasyon analiziyle değerlendirilmiştir. Çalışmanın teorik kısmında araştırmanın kavramsal çerçevesi çizilecek, çocukluk yaşantıları ve Tanrı algısı kavramları din psikolojisi perspektifinden ele alınacaktır. Pozitif çocukluk yaşantılarının Tanrı algısının oluşumundaki etkileri, din psikolojisi kuramları doğrultusunda detaylandırılacaktır. Uygulama bölümünde ise ölçeklerden elde edilen bulgular doğrultusunda olumlu çocukluk yaşantısı ile Tanrı tasavvuru arasındaki bağıntı ve sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşma düzeyleri analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre sosyo-demografik değişkenlerin olumlu çocukluk yaşantıları ve Tanrı tasavvuruna yönelik tutumlarda farklılaşmaya sebep olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada, olumlu çocukluk yaşantıları ile Tanrı'ya yönelik olumlu duygular boyutu arasında istatistiksel açıdan anlamlı pozitif bir ilişki bulunurken; uzak/umursamaz Tanrı boyutu arasında anlamlı negatif bir ilişki saptanmıştır.
New paradigms in artificial intelligence and language education: An examination of little language lessons
(Isres, 2025) Baştürk, Mustafa Barış
This study examines the transformative potential of artificial intelligence in language education through a descriptive analysis of the Little Language Lessons application developed by Google Labs. The research employs qualitative methods, specifically document analysis and descriptive analysis, with the application serving as the primary document for examination. The analysis reveals that the application uses artificial intelligence to overcome rote learning, instead creating contextually rich and personalized micro-lessons that establish semantic relationships between words. The findings show that AI-powered tools offer a more effective learning experience than traditional methods by personalizing the language acquisition process and potentially increasing student motivation. Various empirical studies in the field were examined to establish a connection with the topic. In this context, it is argued that artificial intelligence should be positioned not as a replacement for traditional teaching, but as a complementary resource that enriches language education.
İnanç ve bilgi: Felsefi bir tahlil
(Bursa Akademi, 2025) Açıkgenç, Alparslan; Karadaş, Cağfer; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Bilgi ile inanç arasındaki ilişkiyi en güzel ifade eden açıklama şöyle olabilir: Bilgisiz inanç olmaz; inançsız da bilgi olmaz. Bu açıklama çok karşılaştığımız bir mantık çıkmazı olan kısır döngüyü dile getirmektedir. Her iki şey biri olmadan diğeri olmazsa o zaman hangisi önce gelir? Bilgisiz inanç olmazsa bilgi olması gerekir ama o da inançsız olmaz; bu durumda ne bilgi ne de inanç mümkün olabilir. Kısır döngüler soyut manada geçerlidir, yani teorik olarak geçerlidir ancak uygulamaya geçtiğimizde bilgi de vardır, inanç da. Demek ki ameli alanda yani eylem ortamında kısır döngü olmaz. xA.slında burada ifade edilen bilginin inanç olmadan olmaması ile inancın bilgi olamadan olmaması arasındaki önemli bir farktan kaynaklanmaktadır. Bu farkı göstermek için önce inancın bilgisiz olamayacağını açıklayalım…
The relationship between sleep quality and stress level in biology education students
(Universitas Tidar, 2025) Yuliani, Apreza Eka; Wijayanti, Erna; Bulut, Sefa; Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü
Sleep is a fundamental physiological process essential for maintaining mental and physical health. University students, particularly those in demanding academic programs, often experience sleep disturbances that may influence their stress levels.This study aimed to determine the relationship between sleep quality and stress levels among Biology Education students at UIN Walisongo Semarang.A descriptive–analytic study with a cross-sectional design was conducted involving 36 students selected through proportional random sampling from the 2020–2022 cohorts. Sleep quality was measured using the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), while stress levels were assessed using the Perceived Stress Scale (PSS). Data were analyzed using the Chi-square test at a 95% confidence level (α = 0.05).The findings indicated that most respondents (97.2%) experienced poor sleep quality and moderate stress levels (86.1%). Statistical analysis showed no significant relationship between sleep quality and stress levels (χ² = 0.165, p = 0.920).Although most students experienced poor sleep quality and moderate stress, no significant association was found between these two variables. Further research with a larger and more diverse sample is recommended to confirm these findings and explore additional factors affecting students’ sleep and stress patterns.






















