İbn Haldun Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@İHÜ, İbn Haldun Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Güncel fıkıh meseleleri bağlamında ölüm: Ötanazi, intihar, bitkisel hayat ve beyin ölümü
(Türkiye Diyanet Vakfı, 2025) Erkoç Baydar, Tuba; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
Kur’an-ı Kerim’de dünya hayatı, ahiret için bir hazırlık süreci olarak görülürken; ölüm, bu hazırlığın tamamlandığı ve asıl hayata geçişin başladığı bir eşiktir. Mülk Suresi’nin ikinci ayetinde geçen “O, hanginizin daha güzel amel edeceğini denemek için ölümü ve hayatı yaratandır.” ifadesinde ölümün önce zikredilmesi, Şevkani (v. 1250/1834) tarafından, ölümün ahiret hayatına açılan kapı olması hasebiyle önceliğine işaret olarak yorumlanmıştır.1 Bu nedenle İslam düşüncesi, ölümü olumsuz ve kaçınılması gereken bir son olarak değil; bilakis insanı Allah’a yaklaştıran, dönüştürücü ve anlamlı bir tecrübe olarak değerlendirir. Hz. Peygamber (s.a.v)’in, ölümü sıkça anmayı teşvik etmesi ve “Eğer hayat benim için hayırlı ise beni yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al.” şeklindeki duası, müslümanın hayat ile ölüm arasında sürekli bir bilinç hali içinde yaşaması gerektiğini ortaya koyar.2 İbn Sina (v. 428/1037)’dan İbn Miskeveyh (v. 421/1030)’e kadar birçok İslam düşünürü, ölümü yokluk değil, bir halden başka bir hale geçiş olarak tasvir etmiştir.3 Aynı şekilde ölümün yokluk olmadığını ifade eden Gazzali, ölümü kulun dünyadan ayrılması ve Allah’ın huzuruna varması olarak niteler. Kısacası İslam düşüncesinde ölüm, transformatif, olumlu ve kulu Allah’a yaklaştıran bir deneyimdir. Bu yaklaşım, modern biyomedikal etik tartışmalarında sıklıkla gündeme gelen ötanazi, bitkisel hayat ve intihar gibi meselelerin, İslami perspektiften değerlendirilmesinde belirleyici bir çerçeve sunmaktadır. Çünkü İslam, dünya hayatını salt fiziksel bir varoluş olarak değil, anlam yüklü bir emanet ve ilahi bir imtihan zemini olarak görür. Dolayısıyla ötanazi, beyin ölümü ve bitkisel hayat gibi meseleler, yalnızca bireysel acı veya fayda üzerinden değil, insan hayatının kutsallığı, imtihan ve ahiret perspektifi çerçevesinde tartışılmalıdır.
Fıkıh ve etik: Tanımları, konuları ve amaçları açısından bir mukayese
(Ravza Yayınları, 2024) Erkoç Baydar, Tuba; Demir, Abdullah; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
İslam medeniyetinde fıkıh, bireysel ve toplumsal pratiklerin düzenlenmesiyle yakından ilgilenen bir disiplindir. Başka bir ifadeyle, Müslümanca yaşamanın rehberi olarak nitelendirilebilecek olan fıkıh, insan hayatının her yönüne dokunarak dini, ahlaki ve toplumsal sorumlulukları belirleme konusunda önemli bir rol üstlenir. Etik ise bireysel davranışların ahlaki ölçütler doğrultusunda değerlendirilmesi ve toplumla uyumlu bir yaşam biçiminin inşa edilmesi açısından önemli bir araştırma alanıdır. Müslüman toplumlarda fıkhın üstlendiği bazı görevlerin benzer şekilde etik alanında da ele alınması, bu iki disiplin arasında birçok ortak yönün varlığına işaret eder. Bu benzerlikler, bireylerin ve toplumların değerlerine uygun bir yaşam sürdürme arayışında fıkıh ve etik arasındaki kesişimleri inceleme gerekliliğini ortaya koymaktadır...
Linking digital knowledge management practices to organizational performance: A serial mediation perspective
(MDPI, 2025) Erzurum, Erdem; Eryarsoy, Enes; Naqvi, Fariha; Zaim, Selim; Zaim, Halil; Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü
In today’s rapidly evolving economy, organizations increasingly rely on digital knowledge management (DKM) to fuel innovation and improve performance. However, limited research has explored the sequential mechanisms through which DKM practices generate value. This study addresses this gap by proposing and empirically testing a serial mediation model where innovation serves as the central conduit linking three DKM components— (i) Digital Knowledge Storage (DKNST), (ii) Digital Knowledge-Sharing (DKNSH), and (iii) Knowledge Utilization Through Digital Technologies (KNUTDTs)—to Perceived Organizational Performance (PERPOP). Drawing on the Knowledge-Based View (KBV), Resource-Based View (RBV), and Organizational Learning Theory (OLT), a multi-firm online organizational survey was conducted using data collected from 245 respondents across 127 service organizations in Kuwait. Validated instruments were used, and analysis involved Exploratory and Confirmatory Factor Analysis, followed by Structural Equation Modeling (SEM). To the best of our knowledge, this is the first study to test the complete digital knowledge lifecycle, beginning from archival storage to innovation and organizational performance. Results reveal that DKM practices do not directly impact performance; instead, their effects are fully mediated by innovation. Four distinct mediation pathways were confirmed, underscoring the importance of integrating digital storage, sharing, and utilization into a unified, innovation-driven process. This research advances the conceptualization of DKM as a dynamic process and highlights innovation as the pivotal mechanism for translating digital knowledge into performance outcomes.
Eco-media literacy in the digital age: Navigating misinformation and assessing environmental content
(Atlantis Press (Zeger Karssen), 2025) Babayeva-Shukurova, Farahila; Karanfiloğlu, Mehmet; Göztaş, Aylin; İletişim Fakültesi, Yeni Medya ve İletişim Fakültesi
In the digital age, eco-media literacy is critical for addressing the challenges posed by the overwhelming volume of environmental information and the prevalence of misinformation online. This article explores how eco-media literacy, which combines environmental awareness with digital media skills, enables individuals to critically evaluate environmental content on digital platforms. The study highlights the role of social media in shaping public perceptions of climate change, deforestation, and pollution, while also analyzing the spread of misinformation. By examining the framing techniques of mainstream and alternative media, the research underscores the importance of fostering eco-media literacy to combat misinformation and promote sustainable behaviors. Furthermore, the article offers insights into how educational institutions can integrate eco-media literacy into curricula to enhance students' critical thinking skills and engagement with environmental issues. This study provides practical recommendations for educators and policymakers to develop strategies that empower individuals to navigate the complex landscape of environmental information.
Tümkaya’ya cevap
(Küre Yayınları, 2024) Doko, Enis; Akdemir-Süleyman, Betül; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Serdal Tümkaya’ya kıymetli cevabı için teşekkür ederim. Yazısında dile getirdiği itirazlarla ilgili birkaç not paylaşmak istiyorum.
Tümkaya yazısının başında benim klasik teizmden ne kastettiğimi sorgulamış. Oysa zaten kendisinin de aktardığı gibi metinde ne kastettiğim açıkça tanımlanıyor ve kanaatimce bu din felsefesindeki standart tanım. Bu tanımın İslam kelamına uyumluğu tartışılabilir, ben uyumlu olduğu kanaatindeyim ama bu yazımızın konusu İslam kelamının Tanrı kavramlarının klasik teizme uyup uymadığı değil…






















